Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Msalah

Msalah
@msalah
Bu metin Özbekçe dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Bibliyofil
14 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Bazen kafanızda belli belirsiz bir düşünce ya da silik ve karanlık bir hayal belirir. Bir de bakarsınız ki elinizdeki kitapta bütün bunlar en ince ayrıntısına kadar anlatılmıştır."
Reklam
İnsanın biyolojik fonksiyonlarına aşırı bir anlam yükleme çabası içindeyiz. Çünkü hiçlik zor geliyor.
kaybolmuş yüzyılların vatanında ölümün erken takibe aldığı çocuklar dağlarda değilim sizinle birlik yalnızca mataranıza su vermeye geldim Nazım kadar coşkulu Aragon kadar âşık Lorca kadar yaralı serap ile hakikat arası çağın aşamadığı uçurumlarda gider gelirim gider gelirim

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evet, her canlının bir ilkbaharı bir de sonbaharı var..." Solgun yüzünden, gözlerinin çevresindeki sayısız kırışıklıklardan bir hüzün geldi geçti. Kavaklara bir kadın yüreğiyle acımayla bakıyordu. Ve ben birdenbire anladım ki, şu anda önümde duran, öğretim üyesi Altınay Süleymanovna değil, sevinçleri ve acıları paylaşan, sıradan bir Kırgız kadınıydı. Böyle durmuş bakan bu bilgin kadın mutlaka, türkülerde söylendiği gibi, yüce ddağ başına çıkıp haykırsa bir daha geri getiremeyeceği gençliğini hatırlıyordu. Gözlerini kavaklardan ayıramıyor, bir şeyler söylemek istiyordu.
Bir insanın devinimlerinin yöneldiği amaç, o insanın çocukken dış dünyadan aldığı izlenimlerin etkisi altında gelişip ortaya çıkar.”
Reklam
Ne tuhaf oluyorlar şu insanlar! Kimse, içinden mücize olduğuna inansa bile itirafa yanaşamaz! Siz bile, ‘ belki’de yalnızca rastlantıdır; diyorsunuz: Kendi düşüncelerine karşı öyle büyük korkuları oluyor ki insanların, tanıyamazsınız!
Yağmur yağıyor Olric, ıslanıyor etraf. Ağlasak kimse anlamaz değil mi? - Anlamaz efendimiz. + Anlasa ne olur ? - Utanırız efendimiz. + Sevmeyi göze alan utanır mıymış Olric ..
Şimdi kılıksızım, fakat borçlarımı ödedikten sonra ihtimal bir kat da yeni esvabım olacak ve ihtimal sen yine beni sevmeyeceksin. bununla beraber pazar akşamları sizin mahalleden geçerken, süslenmiş olarak, zannediyor musun ki ben de sana şimdiki kadar kıymet vereceğim?”
Ben daima insanların kötü olduklarına inanırım. İşin kötüsü sonunda da yanılmamış olduğumu anlarım…
Reklam
İşim gücüm budur benim, Gökyüzü boyarım her sabah, Hepiniz uykudayken. Uyanır bakarsınız ki mavi…
Burada geçmiş ile gelecek arasında gerili, sallanıyorum. Saatlerim çarpık günlerim çatlak yılım yitik. Sözcükler gelip geçiyor içimden anlamsızlığa doğru, eylemler geçip gidiyor elimden çaresizliğe doğru.
Öte hayat hipotezi varsılların yoksulları uyutmak için uydurdukları bir martavaldan ibaret. Ruhun ebediyetine itiraz ediyorum.
İnsanlar hiçbir şey konuşmuyorlar. Çoğunlukla, arabaların, elbiselerin ve yüzme havuzlarının isimlerini sayıyorlar ve ne kadar harika olduklarını söylüyorlar. Hiç kimse diğerlerinden farklı bir şey söylemiyor.”
Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım. Matt Haig
Bir şey kesin ve bundan daha kesin başka bir şey yok. Zenginler daha zengin oluyor, yoksullar da çocuk yapıyor."
Reklam
Gerçek aşk var,dünyada çabalamaya değer tek şey var;tüm sanatlarınızın ve ideallerinizin,tüm felsefelerinizin ve inançlarınızın,tüm güzel sözlerinizin ve yüksek tavırlarınızın küller kadar soluk ve kârsız olduğu bir şey vardır. Kişi aşkı,gerçek aşkı deneyimlediğinde,dünyada neşe dolu bir hayaletten fazlası gibi görünen ne var?"
Aynı denizde, aynı çevre koşullarında yaşayan köpekbalıklarının kötü, yunusların iyi olmasını neyle açıklayabilirdik? Aslında köpekbalığı neye göre kötü, yunus nereye göre iyiydi? Belki de iyilik ve kötülük diye bir şey yoktu.
Uzun süreli ve sık olarak düşündüğümüz, hissettiğimiz ve söylediğimiz her şey rezonans alanımızı yoğunlaştırır. Bu yüzden kaybetmek hakkında her düşünce kaybetmek, kazanmak hakkındaki her inanç da kazanma ihtimalini kuvvetlendirir. Bu yüzden dış dünyada değiştirmek istediğimiz her şeyi düşünce gücümüzle değiştirebiliriz.
Tekrar insanlar mı olaylara göre değişir, yoksa olaylar mı insanlara göre oluşur diye sordum kendi kendime.”
Sevdiğimiz, güzel anılar, yaşadığımız yerlerde izlerimiz, neden sonsuz'a kadar durmaz? Duyuşen'le dağlardan indiğimiz o yolu bulabilsem şimdi, gider, toprağa eğilir öğretmenimin ayak izlerini sevgiyle öperdim. Bu yol benim hayat yolumdur. Bu yola, geçirdiğim o güne teşekkürler. O güneşe, o toprağa binlerce, binlerce teşekkürler. İlk Öğretmen
Kendi sesin! İşte en önemli şey bu. Senin sesin! Dünyada hiçbir tarza, hiçbir modaya oturtulamayacak kadar senin olan bir üslup. Elin gibi, gözün, bakışın, gülüşün gibi senden bir parça...
Reklam
Eşyalar sadece yaşadığımız süre içinde borç olarak aldığımız objelerdir.