Kendisini üstün bir varlık olarak algılayan kişi, çevresinden gelen en küçük bir eleştiriye bile katlanamaz. Gerçek benliğiyle yüzleşmesine neden olan durumları dünyanın sonu gelmişçesine yaşar. Bu nedenle gururunu incitebilecek bir durumla karşılaştığında ya da karşılaşmak üzere olduğunu hissettiğinde o durumdan kaçmaya çalışır. Kaçamadığı durumlarda ise değersizlik duygularının gerisindeki düşmanca eğilimler denetiminden çıkar ve gururuna darbe indirenlerden öç almaya çalışır. Bu tür bir gurur insanı kendisine yabancılaştırır ve kişilik bütünlüğünün bozulmasına neden olur. Gerçek benliğine karşı geliştirdiği nefret sonucu görkemli bir kişiliği benimsemeye çalışan insan bu uğurda sürekli ödün verir. Kendisi için daha önemli olan pek çok konuyu bir yana bırakarak tüm çabasını ve enerjisini yüceltmiş olduğu görüntüsünü sürdürebilmek için yaptığı gereksiz yatırımlarda kullanır. Verilen ödünlerse, kendine yönelik nefret duygularını pekiştirir ve bir kısırdöngünün yerleşmesine yol açar. Kişiliğini bütünleştirebilme çabası içinde, bazen olmak istediği kişiyle, bazen de hoşlanmadığı benliğiyle özdeşleşir. Ancak, hangi yöne giderse gitsin, ikisi arasındaki çatışmadan kurtulamaz ve bu durum ona acı verir.
Sosyal medya, ruhundan nefret ediyor. (Çünkü senin dünyayı anlama, gerçeği bilme kabiliyetin azalıyor, dünyanın da seni anlama kabiliyeti zarar görüyor..)
Cahillikten ne kadar nefret ediyorum! Caliban'ın cahilliğinden ,kendi cahilliğimden,dünyanın cahilliğinden !Ah ,öğrenmeyi ne kadar ,ne kadar ne kadar istiyorum. Ağlayabilirim,öylesine çok öğrenme arzusu duyuyorum ki.
Beni cesedimden ayıran mesafe, benim için bir yaradır; bununla birlikte yine de mezarın cazibesine hevesleniyorum boşuna: Elden hiçbir şeyi çıkaramadığımdan ve debelenmeyi bırakamadığımdan, içimdeki her şey solucanların içgüdülerim nezdinde işsiz kalacaklarına temin ediyor beni. Hayatta da ölümdeki kadar yeteneksiz olduğumdan, kendimden nefret ediyorum, bu nefret içinde de başka bir hayat, başka bir ölüm düşlüyorum. Hiç görülmediği gibi bir bilge olmayı istemiş olduğum için, deliler arasında bir deliyim sadece...
" Büyük yanlışlar yapıldı ve büyük acılar çekildi; öylesine kör ve kıymet bilmez bir yaşam sürdüm ki ben kendim affedilmeye ve yönümü bulmaya bunca muhtaçken yüreğimde size karşı kin ve nefret besleyemem."
Ama bazı insanlar için için bütün dünyayla dosttur, bazıları da kendilerinden nefret eder, nefretleri etrafa kızarmış ekmeğin üstündeki tereyağı gibi yayılır.