TRİGORİN
(Kitapta aranarak.)
121. Sayfa.. 11 ve 12. Satırlar.. tamam.
"Eğer bir gün hayatım sana gerekecek olursa gel ve al onu.."
Trofimov:
-"Kim bilir? Ve ne demektir ölüm? Belki insanın yüz duygusu var da, insan öldüğünde bunlardan bizim tanıdığımız beş tanesi ölmektedir de, öteki doksan beş tanesi canlı kalmaktadır.
. Şimdi aramızda noksan olan şeyin en olduğunu biliyorum.! Bu eksik sana değil, bana ait.. Bende inanmak noksanmış.. beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana aşık olmadığımı zannediyormuşum.. demek ki insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar..
Okur Takip Önerileri
Romeo:
"Yarayla alay eder yaralanmamış olan.."
"Güç gereksinimden doğar; güvenlik güçsüzlüğü önemli kılar."
"İnsan zekası ve gücünü sağlayan nedir? Zorluklar ve özgürlük: Etkin, güçlü ve zeki olanların ayakta kaldığı, zayıfların ise duvara tosladığı koşullar..."
-Kibir dedi keşiş misafirlerine, iyilik için yaratılmış bir meleği yok etti. insanoğlunun kaderinin tosladığı engeldir o. Bütün kötülüklerin anası olan kibre hiçbir mantıkla karşı konulmaz; çünkü kibirli insan, tabiatı gereği, o mantıklı sözlere kulak tıkar..
"Geçici düzenler köpük misali yok olup giderler.."
"Çocukluğu zaman yuttu;
Tahta atını unuttu."
"Bazı anlar oluyor ki insan bir saç teliyle bir zinciri kırabileceğine inanıyor."
"Gittiler gözleri aşka yaşamaya yangın
Gidip gelenler oldu gitti geldiler"
"Her cani ve melunu cezalandırmak için gökten başına taş düşmesi bir manevi gereklilik olaydı hiçbir memlekette cinayet mahkemeleri kurmaya lüzum kalmazdı."
"Çünkü yaşamın zirvesi de dibi de aynı biçimdedir."
"Je vais mourir, oh ne me plaignez pas!"
"..çok yabancıydı... Ruhuna iyi gelmedi, ama canını da acıtmadı..."
" Ya Rabbi! Ya Rabbi! İnsanın yüzü gibi gönlünü de meydanda yaratsaydın ne olurdu?"
•"Bir kalbi temelinden sarsmak için kader her zaman sillesini vurmaya, sertçe müdahale gücüne gerek duymaz; aksine, asıl sudan sebeplerden yıkım üretmek onun zapt edilemez yaratma hevesini kamçılar. Biz bu ilk hafif temasa kendi karanlık insan dilimizde vesile der ve onun ufacık boyutlarını genelde muazzam bir etki yaratan gücüyle karşılaştırıp şaşırırız; ancak nasıl ki teşhis hastalık sürecinin çok küçük bir parçasıysa gün yüzüne çıkan ve olay olarak nitelenebilecek kısmı da insan kaderinin çok küçük bir parçasıdır. Kader daima dışarıda ruha temas etmeden çok önce zihinde ve bedende hüküm sürmeye başlar. "Kendini idrak etmek kendini savunmaktır; ve çoğu zaman boşunadır."
.
#stefanzweig
#birkalbinçöküşü
"Dünyaya açılırken beraberinizde taşıdığınız tüm ilkelerinize hala sadık olduğunuzu söyleyebilir misiniz? Her biri olduğu gibi, hasar görmeksizin hala sizinle mi, yoksa bazıları öldüler, soldular mı? Yoksa sonunda onları göğsünüzden kaba kuvvetle söktüler ve dünyevi hedeflere yetişen faytonların binlerce tekeri altında parçalanmak üzere at pislğinin içine mi attılar? Yoksa hala hepsine sahip çıkıyor musunuz?" (Unutulmuş Düşler) #stefanzweig #aylak
Başucumdan ayırmayacağım..
"herkesin bir kafkası vardır."
#franzkafka #aforizmalar
En yaygın, ama aynı zamanda en doğru gözlemlerden biri de, dünyanın yarısının öbür yarısının nasıl yaşadığından habersiz oluşudur.
#olivergoldsmith
"Zira büyük ve güzel şeylerde teşebbüs etmiş olmak yeterlidir."
.
"Aşklar yasaktır. Gün olur, sular, yemişler bile yasaktır. İnsanlar birbirine yasaktır."
" Türk harbte kullanılmış , kıymetlendirilmiş, destanlaştırılmış, sulhte ise bırakılmıştır."
.
Gregor samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu."
•Olağanüstü Bir gece, rahat ve sorunsuz hayatını sürdürürken yaşama dair tüm isteğini kaybetmiş ve çevresine karşı giderek duyarsızlaşmış seçkin bir burjuvanın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikayesidir. Kahramanımız ilk kez burjuva kurallarına aykırı davranarak suç işler böylece yeniden hissetmeye başlar.. benliğinin farkına varır.
•" yaşamını ve şimdi mutluluğunu da oluşturan bütün bu şeylerin tadına daha derinden varmak için gözleri kapalı yatmaya devam etti.. İçinde hala acıyan bir yer vardı ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu.. tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak ama yumuşak bir acı.."
Nazilerin toplama kamplarında kalan Avusturyalı Jean Amery (1912-1978) toplama kamplarına dair izlenimlerini dile getirdiği bir denemesinde, bu kamplara gönderilen bir aydın için gerçekleşen ilk sonucun "entelektüel ölüm" olduğundan söz eder. Zweig'in "satranç" eseri edebiyat alanında böyle bir ölüm üzerine kaleme alınmış eserlerden biridir.
.
•-"cehaleti bütün alanlarda olmak üzere evrenseldi."
"Elvedalar bile salon mobilyaları gibi, ancak dünyalığı yolunda olanların kendilerine peşkeş çekebilecekleri bir lükstür. "
