Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nur Zişan Akan

Nur Zişan Akan
@nurzisan
Okul Öncesi Öğretmeni
İstanbul Üniversitesi
İstanbul
Yalova, 25 Nisan 1997
166 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
270 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Sis ve Gece
Eşi ve çocuklarıyla mutlu, mesleğine aşık bir istihbaratçı olan Sedat’ın iş yerindeki karışıklarını unutturacak, aradığı her şeyi bir kişide bulduğu bir aşk çıkar karşısına. Nedenlerini cevaplayamayacağı hatta nedenlerini sorgulamayacağı, hayatındaki farklı duyguları ve zevkleri uyandıran Mine ansızın ortadan kaybolur. Sedat’ın onu bulmak için her şeyi göze aldığı bu süreçte; insan ilişkilerine, dostluğun gücüne, ihanetlere, yalanlara ve aşka şahitliklik ediyoruz. Ahmet Ümit’in okuduğum ilk kitabı oldu bu yüzden dilini ve akıcılığını oldukça sevdim. Sizi hep canlı tutuyor ve kitaba bağlıyor. Kitabı sevdim diyebilirim fakat sonunu hiç böyle tahmin etmemiştim. Bu iyi bir şaşırtma mı yoksa beklentimin altında bir son olduğu için mi bilemiyorum ama daha farklı bir son hayal etmiştim. Bakalım okuduğunuzda aynı düşüncede buluşabilecek miyiz iyi okumalar dilerim.
Sis ve Gece
Sis ve GeceAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201319bin okunma
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
·
30 günde okudu
İyi ki.
Sevgili hocamız edindiği mektuplardan yola çıkarak öyle güzel bir kitap ele almış ki her mektupta farklı duygular yaşadım. Yeri geldi hüzünlendim yeri geldi kızdım. Kitap bende adeta bir ayna etkisi yarattı. Çocukların ilk öğretmeni olarak eğitim-öğretimin de ötesinde hayatlarındaki çoğu şeyi güzelleştirmeye yardımcı olduğumu tekrardan hatırladım. Onların sevgi dolu, değerlerine sadık, yaratıcı, merak edip keşfeden çocuklar olmalarına ne kadar etki edebilirsek toplumu da o derece değiştirmiş oluruz. O yüzden bu kitabın her meslektaşımda ayrı etkiler yaratacağına eminim. Öğretmenliği işin ötesinde bütün hayatına yayan ve her çocuğun kalbine dokunan bütün hocalarıma selam olsun. İyi ki öğretmenim
Öğretmenim Bir Bakar mısın?
Öğretmenim Bir Bakar mısın?Doğan Cüceloğlu · Final Kültür Sanat Yayınları · 20185,9bin okunma
420 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Babam bir katil olmasaydı, ben doğmayacaktım...” gibi çok etkili bir giriş cümlesine sahip olan kitabın tıpki hayatımız gibi bir ön sözü bulunmamakta. Ama ön sözü olmayan hayatımız kimin elinde Gaza? Seçemediğimiz bir aile ve onun kalıntılarının altında kalan koca bir ömür. Kim annesinin ölümünün doğumundan kaynaklı olmasını ister ki? Kim
Daha
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
258 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Issız diyar bölümüyle Kuzey Topraklarında ki iki arkadaşın taşıdığı bir ölü ve onlara eşlik eden köpek sürüleriyle birlikte kendilerine verilen görevi yerine getirmek ve hayatta kalmaya çalışmakla başlayan kitap, daha sonrasında aynı şekilde hayatta kalmaya çalışan aç dişi kurtla karşılaşınca umulmadık sonuçlar doğuruyor. İki tarafın da doğaları
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,5bin okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nasıl bir maceraya ortak olduğunuzu hayal bile edemezsiniz. Kitaba başladığım zamanlar hikayeyi kafamda oturtmakta zorlandığım fakat alıştıktan sonra yaşanılanları şaşırarak okudum. Kirke ailesi tarafından sevilmeyen ve hor görülen bir cadı olarak büyüdü. Diğer herkesten farklıydı. Düşünceleri, duyguları hep daha masumdu. Bütün kötülüklerin arasında parlayan bir inci gibi. Herkes için elinden geleni yapmaya çalışan ve bunu sorumluluk olarak gören Kirke’nin karakteri başına işler açtı. İlk büyüsünü sevdiği adam için yapmıştı. Bunun sonucunda da yepyeni bir hayata uyandı. Kendine ait olan ve başka kimsenin yaşamadığı bir adaya ceza olarak sürüldü. Belki de bu cezadan çok daha fazlasıydı? Elimizdekilerin gidişatını değiştirmek bizim elimizde olduğu için bu cezayı da nasıl güzelleştirebiliriz diye düşündüğümüzde hikaye daha başka haller almaya başlıyor. Aiaie cadısı Kirke’nin gücünü herkes görüyor. Bunun yanında kitaba ortak olan bir sürü karakter var. Bazıları çok kötü bazıları ise daha anlayışlı ama eminim ki hepimizin sevmeyeceği karakterler ortaktır. Sevgi, nefret, aşk, kötülük, merhamet gibi bir sürü duygunun yansıtıldığı bu sürükleyici romanın tadını bozmamak adına spoiler vermek istemiyorum ama bu süreçte veda eden ve yeni katılan karakterlerle kitap bambaşka bir hal almaya başlıyor. Odysseus, İkaros, Athena, Hemorus ve Zeus gibi mitolojik karakterlerin destansılığına ortak olduğumuz, çok farklı bir dünyaya açıldığımız fantastik romanın derinliklerine dalmanızı ve her zerresini kafanızda canlandırmanızı isterim. Şimdiden iyi okumalar.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,9bin okunma
Reklam
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Rousseau 259 yıl önce ele aldığı bu kitapta haklı ve doğru bir toplumun temellerini atmaya çalışıyor. Ona göre insanlar doğa yasasına uydukça özgür ve eşit fakat toplum düzenine geçtiklerinde mutsuzdurlar. Niyeti “insanları oldukları gibi, yasaları da olabilecekleri gibi ele alıp, toplum düzeninde güvenilir ve haklı bir yönetim kuralı bulunup bulunamayacağını araştırmaktır.” O dönemin şartlarında böyle bir kitap yazması ve üzerinden yıllar geçse bile güncelliğini yitirmemesi her şeyi ortaya koyuyor. Kitap dört bölümden oluşmaktadır. 1. Bölüm; Toplumun yasal yaşama koşullarını belirlemek ve hak, kölelik, sözleşme ve mal mülk başlıklarından oluşur. 2 Bölüm; Egemenliğin bölünmezliği, genel ve özel istem, yasa, yasacı ve halk konusunda aydınlatıcı bilgiler içerir. 3 Bölüm; Hükümet, demokrasi, aristokrasi ve monarşi kavramlarının tanımlarını üzerinde durmakta. 4 Bölüm; Oy, seçim, Roma’nın doğuşu ve toplum dinini ele almaktadır. Dili ve içeriği bakımından ağır ve sindirilerek okunması gereken bir kitap olsa bile ilerleyen zamanlarda tekrardan okuyarak bilgilerin daha anlamlı olmasını sağlamalı diye düşünüyorum. Herkese iyi okumalar dilerim.
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914bin okunma
68 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Haruki Murakami çok okumak istediğim ama hep ertelediğim bir yazardı. Arkadaşımın hediyesi sayesinde ilk bu kitapla birlikte kendisiyle tanıştım. Beş yıl önce doğum günleri konusunu ele alan öyküler toplamaya başlamış. Sonrasında bu öykülerin yetersiz geldiğini hissederek bir öykü de kendisi yazmaya karar vermiş. Bu yazılan öyküde de aslında kendi
Doğum Günü Kızı
Doğum Günü KızıHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20191,033 okunma
266 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Otuz dört katlı bir bina düşünün ve ana girişin üzerinde "Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi" yazdığını düşünün. Buraya kadar her şey çok normal gözüküyor olabilir ama kitabın ilk paragrafından sonra bir afallıyorsunuz. Bu binanın içerisinde döllenme odası, bokanovski işlemi, şişeleme odası, sosyal belirleme odası bulunmakta.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,4bin okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bazen bir gemi yolculuğunda farklı yerlere yelken açarken hiç tanımadığınız birinin hikayesine ortak olduğunuzu, kendi yelkeninizden uzaklaşıp onun hikayesinde yer edindiğinizi düşünün. Bu tanımadığımız yolcu kitaptaki gibi bir doktor olabilir, mühendis, öğretmen ya da işsiz olabilir her şey olabilir ne de olsa her insan ayrı bir kapıyı aralıyor. Eminim herkes doktor gibi hiç tanımadığı insanlara hiç anlatamayacağı sırlarını dökmek ister. Bazı şeylerin acısından paylaştıkça kurtulmak gibi. Kitaptaki doktor da meslek anılarıyla başladığı hikayesiyle, hiç tatmadığı bir kadının onda uyandırdığı hisleri ve onun üzerine yüklediği sırdan kurtulmak istiyordu. Doktor insanlara yardım etme aşkıyla yanıp tutuşuyor ve bunu büyük bir sorumluluk olarak görüyordu. Kadının bu yardım talebini isteme şekline öfkelense bile söz konusu insan hayatıydı. Yardım etmeyi saplantı haline getirerek adeta amokun etkisinde ne yaptığını bilmez hale düşmüştü. Kitap da bu kadına yardım etmeme ya da etme serüveniyle dolu olduğu için hepinizin buna ortak olmasını dilerim. Kitabın bazı yerlerindeki cümleleri beni rahatsız etse bile genel itibariyle öykü sizi içine alıp heyecanlandırmayı başarıyor. Son olarak söyleyeceğim şey ise hayatınızın hiçbir anında gururun kurbanı olmayın, içinizdeki sesi dinleyin. İnsanlara yardım eli uzatmaktan çekinmeyin.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,8bin okunma
56 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
XV. Louis döneminde Fransız sarayında etkili olan aristokrat Mademe de Prie'nin günün birinde birden gözden düşmesi ve sürülmesini ele alan kitap gerçekten çarpıcı bir çöküş öyküsü. İnsanların ilgi odağıyken birdenbire sürülmenin acısını ve yalnız kalmasını kabullenemiyor. Yalnızlığın verdiği etkiyi bütün hayatını etkileyecek olan planla ödüllendiriyor. Burada gördüğümüz şey alışkanlıklarımızın hayatımızda ki korkutucu yerinin ne olduğunu gördüğümüz, iktidar gücünün verdiği ilgi, para, şöhretle elde edemeyeceği şeyin olmadığı ve bunun günün birinde değişeceği gerçeğini son anına kadar ertelemek. Hayattaki konumlarımızın gücüne sığınmak yerine insanlığımıza sığınmamız gerektiğini düşünüyorum. Bir gün çok zengin olabileceğimiz gibi ertesi gün en dibe batabiliriz. Kalıpların gücüne kapılıp egomuzu şişireceğimize önemli olan insan olmaktır. Benim tanımım da gerçekten insan olabilen biri empati kurabilen, vicdanlı, merhametli, sınıflara takılmayan, içindeki sevgiyi herkese verebilen, düşünen, irdeleyen ve öznel bilgiler peşinde koşan kişidir. Gelin hep birlikte Zweig'in mükemmel kaleminden çıkan bu çöküş hikayesine ortak olalım. İyi okumalar dilerim.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,3bin okunma
Reklam
55 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Orphalese kentinde kalan El mustafa, 12 yıldır kendisini alıp doğduğu adaya geri götürecek olan gemiyi beklemekteydi. Bu süre zarfında kaldığı kentte ki insanları çok iyi gözlemleme şansı elde etti. Onlarla bir bütün olduğunu hissetmişti adeta. O geminin geldiği gün çok sevinmişti fakat bir yandan buradan ayrılmanın acısı fazla gelmişti. Ne de olsa burada geçirdiği süre o kadar çoktu ki, o insanlardan ayrılmak ağır gelmişti. Gitmeden önce halk onunla son kez konuşmak ve onun bilgilerinden faydalanmak istiyorlardı. Aslında kitap tam da burada başlıyor. El Mustafa'nın aşka, evliliğe, çocuklara, çalışmaya, sevinç ve kadere, yasalara, özgürlüğe, zamana, hazza ve bunun gibi birçok konuya dair verdiği öğütler bir altın değerinde. Her cümlesi ve tasviri öyle doğru ki okurken bazı gerçeklerle yüzleşiyoruz. Bu kavramlara dair duyduğumuz hisleri sorguluyoruz. O yüzden kitap kişisel gelişim gibi kendi düşüncelerini sorgulamana fayda sağlıyor. Bu öğütleri dikkate alıp almamak yine bizim elimizde elbette ama öyle güzel nokta atışları var ki gerçekten okunmaya değer bir kitap. Şimdiden iyi okumalar.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,6bin okunma
71 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Hikaye bir kadının yirmi dört saatlik deneyimini irdelemeden ve yargılamadan dinleyecek bir diğer kadını bulmasıyla başlar. Hayatında kimseyle paylaşamadığı o yirmi dört saati sonunda birine açmaya karar verir. Aslında yirmi dört saatte ne yaşanılabilir ki insanın bütün hayatını etkilesin denilebilir ama şöyle ki belki de geçirdiğimiz bir saniyeye bile oldukça anlam yüklemekteyiz. Şu an öğrendiğim bir haberin tesiriyle bir ömür geçirebilirim. Bu yaşadığımız şeylerin tesirini biz belirmekteyiz. Kadının yirmi dört saate sığdırdığı şeyler o kadar fazla ki sonuna doğru ben bile o acıyı hissettim. Birinde kendi yansımanı bulman, karşılıksız yardım etmen, belli toplumsal yargıları çiğnemeye korkman ve her şeye rağmen cesaretini topladığın o anın karşılığını görememen. Her şeye rağmen içindeki sesi takip eden insanlara hep hayran kalmışımdır. Kim ne der diye düşünmeden hareket eden insanların cesaretini görmemezlikten gelmemeli. Çoğu insan çevresindeki insanların tepkilerinden çekindiği için hiç olmak istemedikleri rollere bürünmekte. Lütfen kendinize bunu yapmayın. Bu hayat ve yaşam öyle kısa ki hiçbir şeyi ertelemeye değmez. Gitmek istiyorsan git, sevmek istiyorsan sev! İçinden geldiği gibi yaşa ve hayatında ne kararı verirsen ver seni yargılamayan o insanı mutlaka bulundur. Bu kitap aklıma Dostoyevksi'nin Kumarbaz kitabını getirdi. Aynı konular olmasa bile aynı temele dayanıyor bir yerde. O yüzden bu kitabı beğendiyseniz ona da göz atmanızı isterim. Her şeyden ayrı olarak Stefan Zweig'in hangi kitabını öveceğimi şaşırıyorum artık o yüzden siz bu muhteşem kitabına da ertelemeden okuyun. Şimdiden iyi okumalar.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,1bin okunma
56 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Cenevre şehrinin en önemli adamlarından biri olan mucit Zacharius usta saat maşasını icat etmiştir. Bu icadıyla birlikte ünü bütün ülkelere yayılır. Ün ve şöhretin herkeste yarattığı kibir onu es geçmemiştir. Yaptığı icatların sonuna kadar arkasında olan usta, herhangi bir kötü geribildirimde hayatından bir parça kopmaktadır. Zamanın kendisi sayesinde aktığına inanan usta zamanla sonsuzluğa ulaşmak yerine farklı yollara gitmektedir. Kendisinin herkesten üstün olduğuna ve yanlış bir şey yapmasının imkansızlığına inanan ustayı kibri yer bitirir. Herkesin içinde gizliden gizliye büyüyen kibrin sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Kısa ve fantastik bir öykü olan kitabın beni çok etkilediğini söyleyemeyeceğim. Yine de okuyan isteyenlere iyi okumalar dilerim.
Zacharius Usta
Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,7bin okunma
148 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Siddharta, genç adamın hakikati duyduğu öğretilerden öğrenmek yerine bunu kendisinin araması gerektiği inancına dayanarak çıktığı ruhani ve felsefi yolculuğu konu edinir. Tüm bu yolculukta inandığı değerler oldukça değişir. Doğru bildiği değerlerin yıkılışını her zerresinde hisseder. Herkes gibi en uzak gelen düşüncelerin en dibine batar. Bütün ruh hallerini birebir deneyimler. Aslında hepimiz gibi doğru olanı en dibe battığı an da fark eder. Bazen bazı şeylerin farkına varmamız için en dibi görmemiz gerektiği gibi. Siddharta'nın içindeki Ben'i arama yolculuğu aslında hepimize ışık tutacak nitelikte. Onun karşısına çıkan bilginler gibi hayatımızda da sözüne değer verdiğimiz birçok insan ve düşünür var. Bu düşünceleri direkt yaşam gayemiz yaparsak hayatımızdaki Ben sadece görünürde sükunete erecek. Bu yüzden içimizdeki Ben ne derece korkutucu olsa bile bundan kaçmamalı aksine bununla yüzleşmeli ve onun sesini dinlemeliyiz. Kendi kendimizin öğretmeni olmalıyız. İçimizdeki Ben'e kulak verdiğimiz ve onunla bütünleştiğimiz zaman hayat mükemmelleşmeye başlıyor. Bir objeye bakarken sadece objeyi değil ondan fazlasını görmeye başlıyorsunuz. Siddharta bu benliğine "Om"la ve bir ırmakla kavuştu. Siz de sizi bu benliğe götürecek şeyi bulmalısınız. Bu her ne olursa olsun. Zaman kavramını unutarak, ne geçmişi ne geleceği düşünmeli sadece anda kalarak bu huzura bir nebze yaklaşmalı ve bu harika kitabı her an yanı başınızda taşımalısınız. Okumanızı çok isterim o yüzden hepinize iyi okumalar diliyorum. Unutma "Senin ruhun bütün dünyadır." bu yüzden kendi dünyanı yarat ve toplumsal kalıplara takılma.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Kitap yeraltı ve notlar adlı iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde yazar bizimle kendi düşüncelerini ve fikirlerini paylaşıyor. 40 yaşında olmasına rağmen kendini sorunlarıyla birlikte içine attığı yeraltına kapatıyor ve doyasıya yazıyor. Bu kısım bende her şeyin farkında olmanın uygulama boyutuna yansımadığı acıyı hissettirdi. Hareketlerinin bu
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,6bin okunma
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.