Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

bibliyofil

bibliyofil
@septembersong
ehemmiyetvermiyormuşçasınagillerden
779 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Spoiler
kitabı bitirdikten sonra kafamda bir araya bir türlü gelemeyen cümleler oluştu. prensin karmaşık, saf, masum, aptal, hastalıklı, dengesiz ruh halini okurken çok utandım ve çok rahatsız oldum ayrıca acıdım. bunları hissettirdiği için dostoyevskinin insan tasvirlerini çok seviyorum. oldukça entrikalı bir kitaptı Nastasya’ya başlarda acısam da sonlara doğru sevmediğime kanaat getirdim. ama onun da pek sağlıklı düşündüğü söylenemez. ayrıca aglaya neden bilmiyorum kitabın başından beri hiç sevmemiştim onu ama en son kitabımız 4 ana kahramanının ilk ve son kez bir araya geldiği ve soluksuz okuduğum kısımdan sonra aglayayı sevdiğime karar verdim. rogojin’in birini öldüreceğini bekliyordum ama bu kişinin nastasya olacağını kesinlikle beklemiyordum. baya şaşırtıcı bir sondu. ama aglaya ile prensin son kez görüşebilmelerini isterdim sanırsam. veya istemezdim bilmiyorum. generalin anıları çok komik bu arada özellikle napolyon ile olan kısım komikti. dostoyevski’nin araya girip okura olayları anlatmasına da bayılıyorum. bazen kendisinin de bilmediği şeyler olması çok komik oluyor kitapta. güzeldi vesselam.
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,1bin okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
havuçkafa’ya üzüldüm. o kadar sevgi ve ilgi görmüyor ki kitap boyunca ona bir kişi bile adıyla hitap etmiyor. kimse onu tebrik etmiyor. her bekleyişinde hayal kırıklığına uğruyor. sevilmek, tebrik edilmek için farkedilmek için elinden geleni yapıyor ama nafile. o kadar sevgisiz ki bir canlıyı öldürürken canı bile acımıyor hiçbir duygu hissetmiyor. böyle o kadar çok çocuk var ki bu da hikayenin en hüzünlü kısmı.
Havuçkafa
HavuçkafaJules Renard · Can Yayınları · 2022112 okunma
622 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Oblomov
okuduğum en iyi kitaplardan birisiydi. keşke bu kadar ertelemeseydim okumayı daha erken okusaydım. hayatınızda tam da hiçbir şey yapmadan sadece durup duvarı izlemek istediğiniz, telaştan, çabalamaktan, çalışmaktan, koşuşturmadan yorulup sıradan ve durağan bir hayat istediğinizde neler olabileceğini anlatıyor bence. oblomov da böyle hiçbir şey yapmak istemiyor. yeni şeylerden genel olarak hep ‘bir şeylerden’ korkuyor oblomov. bu korkuları tembelliği onu zamanla sessiz bir ölüme sürüklüyor tabii. monoton yaşamınızdan kurtulmak istediğiniz bir zamanda koşa koşa okuyun ve oblomov olmaktan kurtulun. ‘ne yapmalı..ne yapmalı?’ demek yerine ‘ya şimdi ya hiçbir zaman.’ diyerek düşüncelerime yön vermem gerektiğinin bilincine varmama biraz yardımcı olduğun için teşekkür ederim oblomov. güzeldi vesselam.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
637 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
tolstoy’un şu zamana kadar okuduğum en güzel kitabıydı diyebilirim. çok akıcı bir kitaptı ve her karakteri ayrı bir hayattı. hapishane tasvirleri de oldukça iyiydi. ayrıca ana karakterin kendini keşfetmesi, bu denli değişmesi, eski yaşamına duyduğu tiksinti, bambaşka bir insan olması, rve sanki yeniden dirilmesi, önceden görmediği farketmediği bütün adaletsizlikleri, haksızlıkları farketmesi ve yaşadığı sancılar, okurların da kendi hayatlarını, ruhlarını düşünmelerine ve sorgulamalarına olanak sağlamıştır belki. güzeldi vesselam.
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,4bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
sclentless apprentice
Öncelikle kitaptaki betimlemelere hayran kaldığımı söylemek isterim. kitabın ilk sayfalarında tasvir edilen kokular gerçekten midemi bulandırmıştı. hikayeye gelecek olursak karakterimizin zorlu hayatı daha dünyaya gözlerini ilk açtığı anda berbat bir balık tezgahının altında başlıyor. hayatı boyunca hiç sevgi görmüyor. şefkat görmüyor. bunların arasında bir de garip iki özelliği var karakterimizin. birisi kokusuz olması birisi de kokuları çok iyi anlayıp ayırt edebilmesi. hayatı boyunca insanların onu sayacağı normal göreceği yanından geçtiklerinde onu arzulayacakları o kokuyu bulmaya kendini topluma kabullendirmeye saygı görmeye çalışıyor. her şey bu kusursuz kokuya bağlı. ve bu kokular için yapmayacağı şey yok. katil olmak da dahil. kitabın sonu çok güzeldi bir o kadar da ürkütücüydü. kitabı okuduktan sonra bir de üzerine nirvana-scentless apprentice dinlerseniz tadından yenmez. güzeldi vesselam.
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201922bin okunma
Reklam
330 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Livaneli’nin en sevdiğim kitabı huzursuzluktu ama fikrim bugünden sonra değişti. öncelikle kitap o kadar akıcı ve güzeldi ki bir günde bitirdim. kitabın sonu karamazov kardeşlerin sonuna benziyordu. yan katil meselesi. kitabın sonuna dek kesinlikle böyle bir şey beklemiyordum hatta sürekli bu dokunmama olayına takılıyordum ulan son 20 sayfa kaldı ne gibi bir olay yaşamış olabilir, bunu nasıl sığdıracak 20 sayfaya derken hoop. kitap bambaşka bir şey oldu ve sonu o kadar hoşuma gitti ki bir dakika noluyor lan dedim okurken. gerçekten. enfesti. güzeldi vesselam
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,5bin okunma
110 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
kitap hakkındaki incelemeleri okurken birisinin kitaptaki baş karakterimizden raskolnikov havası sezdiğini okudum ve gerçekten aynı şeyi ben de düşünmüştüm. karakterimiz o kadar sakin o kadar gamsız kendisine dünyaya o kadar yabancı ve tepkisiz ki onun bu ruh halini bir çırpıda bitirdim. farklı ama biraz da tanıdık bir karakterdi. güzeldi vesselam.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2021111,9bin okunma
1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
(inceleme yapmayı hiç beceremiyorum .-.) okurken ne zaman bitti olaylar ne ara gelişti gerçekten anlayamadım okuduğum en akıcı, olay örgüsü en güzel olan klasiklerden birisiydi. (hatta belki de suç ve cezadan bile :)) uşağın oğlu ve ivan arasındaki konuşmalar, ivan’ın suçluluk duyması yavaş yavaş delirmesi ince ince yazılmış. ivan delirirken şeytanı görüp sen gerçek değilsin sen bensin gibi bir şey diyordu hatta şeytan bir hikaye anlattığında ivan’ın eskiden uydurduğu bi hikayeyi anlatıyordu. bence şeytan tamamen ivan’ın içindeki suçluluk psikolojisinin ve içinde bulundurduğu kötülüğün dışa vurmuş hali. ki zaten kitap boyunca da inançsızlığıyla vesaire biliniyordu. mitya da katil olmamasına rağmen o kadar çelişkili cevaplar verdi ki ben bile okurken “harbiden katil o muydu, vurmuş muydu?” diye sayfaları geri çevirip tekrar okudum. kendinden şüphelenmiyordu ama katil gibi davranıyordu çünkü babasını öldürme fikri zaten beynindeydi bunu düşünmüş olması bile katil gibi hissettirdi bunu. zaten ivan da aynısını düşündü sadece uşağın oğlu buna aracı oldu. alyoşa bile babasını öldürmeyi düşündü. zaten üç oğlunun da babalarını öldürmek istemesinin sebebi babaları. kitabın sonuna doğru da babalar çocuklarınıza iyi davranın sözü iki kere tekrarlandı. baba evindeki hatıralar karamazov kardeşler için pek de iç açıcı değildi anlaşılan. keşke üçü birden gitseydi sürgüne hepsi de babalarını öldürmek istedi :D neyse güzeldi vesselam.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,7bin okunma
687 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
ben inceleme yazamıyorum aslında pek, kafamda kitap hakkında ne dolaşıyorsa onları yazıyorum buraya. yine öyle. raskolnikov’un bit olmaktan bu denli korkması ve bit olarak gördüğü insanlardan bu kadar nefret etmesi ayrıca sürekli kendi düşüncesinin doğruluğunu kendine kanıtlamaya çalışması, gittikçe çıldırması oldukça ürkütücüydü. okurken bu adam dışardan nasıl görünüyordu acaba diye düşündüm hep. kitabı çok yavaş okudum hiç bitirmek istemedim gibi aslında bayağı akıcıydı. raskolnikov öyle bir ikileme düşüyor ki istemeden siz de onun o hastalıklı ruh haline kapılıyorsunuz. zaten yazılacak pek bir şey yok suç ve ceza hakkında olağanüstü bir eserdi. güzeldi vesselam.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,8bin okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
karakterin yalnızlığı, dengesizliği, psikolojisinin berbatlığı ne kadar insanlardan kendini soyutlamış olsa da hep kendini kanıtlama çabasına girmesi “bir kahramanın karşıtı olan bütün özelliklerin” onda toplanmış olması onu tuhaf ama güzel kılıyor işte. liza’ya dair kurduğu masumane hayallerin ardından liza’nın bir gün aniden çıkıp gelmesi ve akabinde karakterimizin bambaşka bir ruh haline bürünmesi de beni bir miktar hüzünlendirdi..sanırım ona en çok acıdığım an arkadaşlarının onu masada bırakıp yan tarafa gitmeleri ve liza’nın gidişindeki pişmanlığıydı. hoş, bir çırpıda bitebilecek, sürükleyici, keyifli ama hüzünlü bir kitaptı. güzeldi vesselam.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,6bin okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
öncelikle çok güzeldi. kitabın 54. sayfasında şöyle bir alıntı var “ama bu roman insanın tüylerini diken diken ediyor, içimi ürpertiyor; insana kötü düşler kurdurtuyor. bu kitabı okuduktan sonra iki gün yataktan kalkamadım” önsözde bahsedilen 5. bıçak darbesiyle infaz edilen mahkumu okuduğum gece rüyamda gördüm ve çok tuhaf bir ruh haliyle uyandım. gerçekten de ailesi olmayan, sokaklarda büyümüş neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmeyecek kadar cahil ve yalnız olan bir adam eğer birini öldürmüşse onu infaz etmek masum bir insanı (cahil bir insanı) infaz etmek değil midir? o insan gerçekten katil olur mu? yazarın dayattığı bu soruları çok düşünüyorsunuz okurken ve tam da bir idam mahkumunun ruh haline bürünüyorsunuz. bir çırpıda bitebilecek, sizi tuhaf bir hale sokabilecek kitaptır. güzeldi vesselam.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Koridor Yayıncılık · 2019120,8bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bukowski’nin okuduğum 2. kitabıydı. bazı bölümleri ve eklediğim alıntılar dışında farklı bir kitap, üslubu berbat, edebi değeri yok, bitse de başka kitaba geçsem dedim okurken ama yine de okutturdu kendini. bazı yerlerde sırıttım da ama bu kitaptan sonra Bukowski abimizin bana asla hitap etmediğine kanaat getirdim. okuduğum 2. ve son kitabıydı.
Pis Moruğun Notları
Pis Moruğun NotlarıCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20122,107 okunma
880 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
deli gibi okuyup gittiğim her yerde izlerine rastladığım ve her yerde 19 sayısını görmeye başladığımdan ruh sağlığımın bozulduğundan şüphelendiğim kara kule serisi bitti. sonunu uzaktan yakından hiç böyle beklememiştim. roland’ın döngüsünü düşündüğümde başıma ağrılar giriyor. kitabın ilk ve son cümlesinin neden aynı olduğu acı bir şekilde öğrenmiş oldum. son kitap o kadar sürükleyiciydi ki sanırım bir gün içinde son 300 sayfayı okudum. seri zaten başlı başına çok sürükleyiciydi. sadece büyücü ve cam küre’de hafif daralmaya başlamama rağmen 3 günde bitirmiştim. stephen king’in olaya kendisini dahil ettiği bölümleri okuduktan sonra sindirebilmek adına evde bi tur atıp vay anasını ya ulan bu nasıl hayal gücü diyip okumaya devam ettim. ayrıca roland’ın az kalsın gülmekten öleceği sahnede king abimizin ödeşmesi en sevdiğim sahnelerden birisiydi. kitabın sonunda roland’ın öleceğini düşünüyordum. ama ölmesinden beter oldu. bu arada jake ile olan sahneleri muazzam ötesiydi. gerçekten hala kitabın sonunun şaşkınlığı var üzerimde bitirmeye yakın ulan bittiğinde buraya her şeyi her detayı sevdiğim her kısmı yazacağım diyordum ama o kadar şaşkınım ki ne yazacağımı da toparlayamıyorum. kısacası, güzeldi vesselam. hem de çok güzeldi. “siyahlı adam çölde kaçıyordu. silahşor da peşindeydi.”
Kule
KuleStephen King · Altın Kitaplar · 2011997 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kara Kule’nin tüm kitaplarını çok seviyorum ama bu kitap farklıydı ne ara bittiğini anlayamadım bile. olaylar o kadar karmaşık ve heyecanlı bir hal almaya başladı ki kitabı elinize aldığınız anda bitiriyorsunuz. şimdiden içimde kocaman bir boşluk oluşmaya başladı çünkü 1 aydır yatıyorum kara kule, kalkıyorum kara kule yani her anımda kara kuleyi okudum. yani bitince boş boş duvarı seyredeceğim gibi. kitapta stephen king’in olduğu kısımlar o kadar farklı ve güzel ki resmen insanı paradoksa sokuyor. ben mia’nın ne alaka ise susan çıkacağından baya emindim. çıksaydı saçma olurdu tabii ama mia’nın sürekli susan olabileceğini düşündüm. kitabı çorak topraklardaki gibi bitirmiş biraz bebek doğdu ve pat. kitap bitti. kule’yi yanımda getirmediğimden meraktan kıvranıyorum şu an. sanırım susannah’nın şarkısı favorimdi. güzeldi vesselam.
Susannah'nın Şarkısı
Susannah'nın ŞarkısıStephen King · Altın Kitaplar · 2017845 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
1035 günde okudu
bu kitabı 3 yıl önce kütüphanede deli gibi kitap arıyorken rafların arasında bulmuş ve almıştım. kitap beni gerçekten etkilemişti çünkü çok vahşi ve korkutucu bir kitaptı. frank’ın küçücük yaşında yaptığı canice hareketler, babasının hasta ruhlu bir manyak oluşu, kitabın sonu.. belki de bu türde okuduğum ilk kitaptı. kitabın sonu o kadar beklenmedik ve değişik gelmişti ki okuduktan sonra boş boş duvara bakıp “ne oldu lan az önce?” diye düşünmüştüm. kitabı çoktan unutmuştum zaten okuduğum anda kütüphaneye geri vermiştim. ama bir anda aklıma geldi ve ne kadar tuhaf bir kitap olduğunu anımsadım. biraz kan donduran bir kitaptı. birazcık.
Eşekarısı Fabrikası
Eşekarısı FabrikasıIain M. Banks · Koridor Yayınları · 20151,414 okunma
750 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
3 gün önce ulan 800 sayfa boyunca susan ve roland’ın aşkını mı okuyacagım falan diye isyan etsem de kitap oldukça akıcıydı. hem geçmişten bahsedip hem de kuleden sapmamış king. roland’ın eski ka-tet’i, susan, susan’ın ölümü aslında bu kitap roland hakkında baya bilgi verdi. onun kule hakkında ne kadar saplantılı olduğunu ve kule için kimleri ve neleri gözden çıkarabileceğini anlıyorsunuz zaten. kitabın son sözünde king, “belki de hepsi kule’ye erişecek kadar yaşamayabilir. ama oraya ulaşanlar dayanacak ve sadık kalacaklar.” dediğine göre kesin bazıları gidici. ama bunları roland ışının yolunda feda mı edecek yoksa gerçekten kule’ye erişene kadar yaşamları son mu bulacak orası muamma. başlarda biraz sıkılsam da hüzünlü ve heyecanlı bir kitaptı. güzeldi vesselam.
Büyücü ve Cam Küre
Büyücü ve Cam KüreStephen King · Altın Kitaplar · 20181,003 okunma
Reklam
576 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
roland ve jack arasındaki bağ o kadar güzel ve güçlü ki kitapta sadece bu sahnelerden bile bahsedilse sıkılmadan saatlerce okurum. eddie susannah ikilisi aslında pek haz etmediğim bir ikiliydi. bunca olayın arasında aşk meşk yaşamaları ve ikisi birlikte çoğu zaman roland’a siper aldıkları için onlara karşı bi gıcıklık besliyorum :D eddie ve susannah’ın silahşor olması da apayrı bir olay aslında. roland buna yıllarını vermiş bunlar pat diye silahşor oldular. ayrıca durduk yere her şeye yükselip ikisi birlikleri roland’a çıkışıyorlar. ama kitabın ilk kısmının sonlarına doğru bu ikiliyi sevdiğime karar verdim. ah be eddie ah be susannah..
Çorak Topraklar
Çorak TopraklarStephen King · Altın Kitaplar · 20171,450 okunma
268 syf.
·
Puan vermedi
Bukowski’nin çocukluk, gençlik ve üniversite yıllarını konu alıyordu kitap. aslında otobiyografi tarzındaki kitaplar pek sarmaz diye düşünsem de ekmek arası tamamen değiştirdi fikrimi. Kitabın çevirisi cuk oturmuş bence esprileri güldürüyordu en azından. hissizliği, yalnızlığı, nefreti dibine kadar hissettiriyordu. farklıydı güzeldi. bir oturuşta bitirebilecek kadar sarıcı bir kitaptı.
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20126,8bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
en güzel king eserlerinden birisi. Rose Madder gördüğüm en güçlü kadın karakterlerden..Kitapta Rose’un hissettiği gerilimi, sürekli kaçış halinde olmasından dolayı bulunduğu ruh halini vs. hissediyorsunuz. güzeldi vesselam.
Çılgınlığın Ötesi
Çılgınlığın ÖtesiStephen King · Altın Kitaplar · 2018849 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
okuduğum ilk stephen king kitabıydı, devamı geldiğine göre stephen king okumaya başlanabilecek en güzel kitaplardandır. sonunda şaşırtıcı bir ters köşe var ve konusu çok ilgi çekici.
Falcı
FalcıStephen King · İnkılap Kitabevi · 20051,173 okunma