Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sinem USTA

Sinem USTA
@ustasinem
İngilizce öğretmeni
Lisans
Mersin, 1987
69 okur puanı
Ocak 2016 tarihinde katıldı
190 syf.
8/10 puan verdi
Dindar bir ailede yetişmiş ,eğitimli ve bilgili Raci .İsminin anlamı “İnsan.” “Bunca güzelliğin tanığı ve gözlemcisi insan , insanların belki binde biriyken , insanda kalıcılık var mıdır ? Adına dünya dediğimiz bu geçici yurdu derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü ? Nereden geldik ? Nereye gidiyoruz “ gibi Raci’nin kafasında aklın ve bilimin cevaplayamadığı sorular vardır. Raci bu soruların cevaplarını mezarlıktaki kulübede yaşayan meczup Aynalı Babayla bulur ve Raci ; kulağında ney sesi manevi yolculuğa başlar .Bundan sonra kah Buda rehberliğinde Hiçlik zirvesine tırmanır kah iyinin yanında öfkeye karşı savaşır.Bazen meşhur Anka kuşunun sırtında bazen şehir altındadır .Kimi zaman ise padişahın oğlu kimi zaman ise camide hocadır . Amak-ı Hayal : Hayalin derinliği . Birbirinden farklı kısa hikayelerin anlatıldığı , okurken huzur bulduğun ve üzerinde düşündüğün , tekrar okumak isteyeceğin tasavvuf kitabı.Allah büyüktür ve dünya geçicidir .Tavsiye ederim
A'mak'ı Hayal
A'mak'ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Şule Yayınları · 201716,9bin okunma
Reklam
136 syf.
6/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Kimseyi istemiyorsun yanında , ama durup durup da yalnızlıktan şikayet edesin geliyor . Bir şeyden şikayet edebilmek için bile insan lazım .” “ Demek ki insan yaşıyorsa nasıl olsa iz bırakıyor , bir zeytincinin paslanmış tabelasında bile olsa . İlla birilerinin kalbini dağlamanın lüzumu yok iz bırakmak için demek ki .” “ Umut çok garip bir şey , insanı olduğundan daha aptal etmeye yetiyor .” Birbirinden farklı ve renkli sekiz karakterin hayatını kısa kısa anlatan , fakat uzun da anlatılsa sevilecek olan öykü kitabı .Okuduğuma çok sevindiklerimden . Hemen okunuyor ama kalbinde ve zihninde tat bırakıyor . Tavsiye ederim .
Olduğu Kadar Güzeldik
Olduğu Kadar GüzeldikMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20212,980 okunma
302 syf.
7/10 puan verdi
Bir kuşbilimci : Max Böhm . Leyleklerin Avrupa’dan Afrika’ya olan göç yolculuğunu takip etmektedir . Leylekler her bahar sonunda gelir, yaz bitiminde gider . Ama birkaç zamandır bazı leylekler eksik , kayıptır . Louis Antioche ; Max Böhm ‘ün leyleklerin kaybını araştırması için işe aldığı genç .Eğitimli , bilgili , cesur . Kimi kimsesi de yoktur yalnızca masraflarını karşılayan , kırk yılda bir görüştükleri koruyucu ailesinden başka . Kitap ; büyük yolculuk öncesi kuşbilimciyi görmeye giden Antioche ile başlar . Antioche hem Max Böhm ile tanışacak hem de çıkacağı yolculukla ilgili detay öğrenecektir .Ama umduğu gibi olmaz . Max Böhm ölmüştür ve onun cesedini bulur . Durumu yetkililere bildirir . Soruşturma geçirir . Serbest bırakılır .Antioche kuşbilimcinin evinde bulduğu dehşet içeren fotoğrafları , adamın bu denli zenginliğini ve kaydı olmayan kalp nakli yarasını şüpheli bulur . Adamı merak eder , yolculuğuna çıkar , leylekleri takibe başlar. Acaba leylekler neden dönmemişlerdir ? Max Böhm nasıl bu kadar zengin olmuştur ? ve kuşbilimcinin esrarengiz kalp nakli nasıl gerçekleşmiştir? Heyecan , aksiyon , macera, gerilim dolu ; merakla kendini okutacak bir kitap . Bazı bölümleri o kadar ürpertici ki odadan odaya geçerken aklına gelip ürpertiyor . Sonu ise hiç beklenmedik . Bu tarz okumaya alışkın olmayan ben için , Leyleklerin Uçuşu güzel bir geçiş kitabı oldu. Meraklandım, heyecanlandım , ürperdim , şaşırdım en önemlisi de kitabı sevdim . Tavsiye de ederim .Keyifli okumalar .
Leyleklerin Uçuşu
Leyleklerin UçuşuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202010,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
208 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Dünyanın en uzun yaşayanları neden Japonya’nın Okinawa şehrinde? Ve neden bu şehirde daha az kalp ve daha az kronik hastalıklar var ? Yazarlarımız bu şehre gidiyorlar ve bu uzun ömürlü insanları yerinde gözlemliyorlar . İşte farklı yaptıklarını düşündüğüm birkaç nokta : - Herkesin bir uğraşı , bir hayat hedefi var . Emeklilik kavramları yok . Çalışmak ölene kadar . -Dinimizin öğretisi gibi midelerini tıka basa doldurmayıp sofradan kalkıyorlar . -Tabakları küçük , öğünleri çeşitli , beslenmeleri sebze ağırlıklı . -30 dakikadan fazla bir koltukta oturmuyorlar . Çünkü çok oturmak yaşlandırır düşüncesindeler . -Herkesin arkadaş grubu ve hobisi var . -Evet uğraşları hep var ama telaşları yok . -Herkesin evinin önünde bahçesi var . -Küçük büyük herkes oyun oynamayı seviyor . - Çevresindekilerle hep iletişim halindeler ve tanısın tanımasın herkese selam verip gülümsüyorlar . -ve bol bol şükrediyorlar . Okuması keyifli ve kolay ; bazı maddeleri ise gerçekleştirmesi zor olan kitabı bir çırpıda okudum bitti . Bana göre kitaptan çıkaracağımız sonuç yukardakiler .Kütüphanede ya da arkadaşlarda görürseniz alınıp okunabilir . İyi okumalar .
Ikigai
IkigaiFrancesc Miralles · Penguin Books · 201719,1bin okunma
192 syf.
6/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Bir adam .Aylak. Çok parası var . Öyle ki miktarını bilmiyor hatta paralarını rastgele seçtiği kitapların arasına koyuyor . Tutunduğu bir ailesi , düzenli görüştüğü arkadaşları , sabah kalkıp gittiği işi , akşam döndüğü evi yok . Yalnız da . Yanına oturduğu alalede bir kadına akşam yemeği teklif ediyor , tanışmayı çok istediği günlerce takip ettiği bir kadınla ilk görüşmesine bile isteye geç kalıp uzaktan onu gözlüyor .Uzun süre aynı pastaneye gitmesinin sebebi garsonun ona ne hoşgeldiniz ne her zamankinden getirtiyorum gibi cümleler kurmaması . Okumaya başladığımda bir cümleyi birkaç defa okuduğum , kim konuşuyor , bu kimin düşüncesi şimdi diye duraksadığım oldu . İlerledikçe anlatım tarzına alıştım ve daha okunası bir kitap haline geldi . Sonlara doğru ise kitap karakterinin neden bu denli depresif , bu denli eleştirel ve bu denli bilinçli yalnızlığı tercih ettiği ortaya çıktı . Farklı bir adam tanıdım ve bu tanışıklıktan da çok memnun kaldım . Yusuf Atılganın sonlarda söylediği gibi hayat zor ; herkes pürü pak değil , kıskancı , ikiyüzlüsü , yalancısı , çıkarcısı hep var ve var olmaya devam edecek . Mutluluğu ve huzuru küçücük şeylerde bulabilene ; tutunacak bir dalı olana ne mutlu . Ben ikinci kez yine okumayı planlıyorum Tereddüt etmeden alabilirsiniz . İyi okumalar .
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960,1bin okunma
Reklam
234 syf.
9/10 puan verdi
Marguerite , alımlı , güzel ,eğlence ve şatafat düşkünü ; gençlerin beraber olduklarında arkadaş ortamlarında hava attıkları, zengin mi zenginlerin uğruna tüm servetlerini döktükleri yosma , metres. Armand Duval , genç ve iyi bir aileye mensup avukat .Marguerite sevdalı .Kadına sevgisinden başka vereceği başka bir şeyi de yok ama Marguerite ‘yi sevdiği ve alıştığı hayattan koparmaya istekli , azimli . Yaşamını yosmalıkla kazanan bir kadın eski yaşamını bırakıp mutluluğu yakalar mı ? Geçmişi mutluluğuna engel olur mu ? Adam kadının geçmişini unutabilir mi ? Kadın geçmişin konforunu bıraktı , adam kadının geçmişini unuttu diyelim , çevre onları rahat bırakır mı ? Tüm bu soruların yanıtlarını bulacağımız Kamelyalı Kadın , cinsellikten uzak, saf bir aşk hikayesi .Kürk Mantolu Madonnayla arasında benzerlikler yakaladım ve severek okudum . Tavsiye ederim .
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917,8bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
İki çocuk . Biri Yahudi biri Alman . Aynı gün aynı yılda doğmuşlar , dokuz yaşındalar. Ama farklılar birbirlerinden . Biri tel örgülerin içinde biri dışında .Biri açlıktan ölecek kadar sıska biri gürbüz , sağlıklı . Onlarınki yalnızlığın ve hayatta kalma mücadelesinin buluşturduğu bir arkadaşlık . Erken büyümek zorunda bırakılan Shmuel ve sonradan büyüyen Bruno’nın hikayesi . Evet okuması kolaylığı ve anlatımıyla bir çocuk kitabı ama kitabın verdiği mesajlar ve iletilen duygular çocuk kitabı olmanın ötesinde . İyi ki almışım iyi ki okumuşum iyi ki masum iki çocuğu tanımışım . Çocuklarıma da tanıştıracağım ve üzerine konuşacağımız günü merakla bekliyorum .
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139,3bin okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
Müjdat Ataman uzun süredir sosyal medyadan takip ettiğim eğitimcilerdendir . İnandığını hep söyler , samimidir ; eleştirir ve çözümünü sunar . Kendisiyle de barışıktır . Biz de böyle yetiştik der yalnız değilsinizi hissettirir ; ben de hata yapıyorum der kabullenir . Ayrıca üstten üstten konuşup da milletine tepeden bakan insanlardan değildir . Ateşe elini değdirir ; yetimhanelerde , yurtlarda , sosyal sorumluluk projelerinde görev alır . Bu kitabını da Konya belediye kütüphanesinden edindim . Mutluluk vericidir ki benden evvel de birileri okudu benden sonra da okunmaya devam edilecek . Peki kitapta neler mi var ? -Eti , kemiği senin diye yetiştirilen çocuklardan prenseslere ve prenslere hızlı geçişte eğitim . -Proje çocuklar -Unutulmayan öğretmenler -Veli whatss-up grupları -Akran çatışması mı zorbalık mı ? -Arkadaş seçiminde veli tutumu - Gereksiz ve sürekli ödüllendirme -Alışveriş merkezlerinde çığlık çığlığa bağrışan çocuklar -Ketum çocuklara yaklaşım -Binbir özenle seçilen okulların bile bir diğeriyle kıyaslanmaları - Yıl sonu gösterileri -Sınıflarda teknoloji kullanımı - Özel ve devlet okulları …. Bir öğretmen , bir anne , bir veli olarak her kitaplıkta olması gereken başucu kitabı niteliğinde . Severek okudum. Tavsiye de ederim .
Açılın Ben Çocuğum
Açılın Ben ÇocuğumMüjdat Ataman · Elma Yayınları · 2019538 okunma
448 syf.
8/10 puan verdi
Pembe ve Cemile ; ikizlerdir . Altı kardeşleri , erkek doğurmaya can atan anneleri ve kızlarını okutmaya istekli babaları vardır , Kayalık dağlara sırtını dayamış , kaçakçıların kol gezdiği bir köyde yaşarlar . İkizler birbirlerinden çok farklıdırlar . Pembe dağların ardına meraklı ; Cemile dağların kendine . Pembe hayalperest , gezmeye görmeye
İskender
İskenderElif Şafak · Doğan Kitap · 201119,2bin okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
Kitap ; yaşını almış Aziz Bey’in karga tulumba Zeki’nin meyhanesinden atılması , Aziz Bey’in Zekiden dayak yemesiyle başlar ve Aziz ‘in hikayesi şimdiden geçmişe anlatılır . Aziz Bey tambur çalar. Tamburu dede yadigarıdır . Çalgısıyla zirveyi de görmüştür dibi de ; varlığı da yaşamıştır yokluğu da . Yakışıklı ve hercaidir . Ailenin tek oğlu , babasının anlaşamadığıdır . Kalıplara sığmayan , kendi bildiğini okuyan, evli kadınlarla takılan , daldan dala konan .Aşkı yalnız “gözlerini görmeseydim bambaşka olurdu hayatım “ dedirten Maryam’da bulan . Ve Aziz öyle tutulmuştur ki Maryam’a duygularının kölesi olmuş ,kapıları çarpmış , bilmediği ülkelere kızın ardına sürüklenmiştir .Aşkın gözü kördür derler ya sorgulamadan , düşünmeden ve ardına bakmadan .Hayatını adadığı Maryam ya gerçek değil de sadece yanılgıysa ? Ya Aziz’i hiç sevmeyip onu kandırdıysa ? Hayatını uğruna değiştirdiği aşkı ya hiç olmamışsa ? Kitap ; Aziz Bey’in aşkının tüm yaşamını nasıl etkilediğini vurucu cümleler ve benzetmelerle yalın bir şekilde anlatıyor . Kitapta duyulan aşktan ziyade anlık verilen kararların , tepkilerin ardımızda nasıl felaketlere yol açabileceğini görmek beni çok düşündürdü . Kitabı sevdim ve yazarla tanışmış oldum . Hiç tanışmamışlara tavsiyemdir .
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,5bin okunma
Reklam
132 syf.
7/10 puan verdi
Köpek Kalbi ; havanın çok soğuk olduğu bir günde sokaklarda bir deri bir kemik kalmış , aşçının üzerine kaynar su dökmesiyle böğrü yanan bir köpeğin konuşmasıyla başlar .Kimse köpeği görmez , yarasını sarmaz , onu doyurmaz . Ama profesör Filip Filipoviç köpeğe yaklaşır , ona sucuk alır ve yedi odalı evine götürür . Köpek artık sıcacık bir
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201919bin okunma
100 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Huzurlu ve soru işaretsiz ölebilmek !!!
Başarı merdivenlerini adım adım tırmanan ; toplumun ya da yaşamın getirdiği iş , evlilik , çocuk üçlemesini sırasıyla gerçekleştiren ; işinde azimli ve başarılı ; sosyal çevresi kalabalık ; dengeli ama babalığı ve kocalığı vasat olan İvan İlyiç . Perde takmak için çıktığı merdivenden düşecekken toparlar ama böğrünü vurur . Bu vurmayla beraber gün be gün ağrı sızı içinde kalır . Çok acı çeker . Can siparane şehrin en iyi doktorlarında tedavi olur . Maalesef ki ; ister ilaçlarını düzenli alsın , ister hiç bir şey düşünmeden yatsın dinlensin ; hastalığının çözümü yoktur ve İvan İlyiç ölüme yaklaşmıştır . Kitap ; İvan İlyiç’in ölüm yolculuğunu değişen ruh halleriyle anlatmaktadır . Bazen kendinin sıradan bir insan olmadığını düşünür , ölümü yadsır bazen de herkesin öleceğini düşünüp ölümü kabullenir . Kendisini yalnız bıraktıkları için çevresindekilere kızgın ve kırgındır . Sürekli geçmişde yaşar . İç sesiyle konuşur . Kafası karışıktır . Sorgulamalardadır : Acaba doğru bildiğim yanlış bir hayat mı yaşadım ? Okuyana huzurlu ve soru işaretsiz ölebilmenin zorluğunu hissettiren kitabı çok beğendim ve okurken İvan İlyiç’i yaşadım .Severek okuyacaksınız . Tavsiye ederim .
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,7bin okunma
296 syf.
5/10 puan verdi
Ayşe Kulin’i Armağan Çağlayan’ın Gör Beni programında izlemiştim . Şöyle demişti :” Beni üzen şey şimdiyi yazamamak . İstemiyorum 79 yaşında soruşturma geçirmek , gözaltına alınmak ya da karakola gitmek .” Sanırım Dönüş kitabını yazarken bu kaygılarından biraz kurtulmuş , mimar Hakan ağzıyla sorunlarımıza eleştiride bulunmuş ve yazmış . Takdir ediyorum . Kitap 2013 yılında ilk defa yayınlanmış ve o sene de kesilen zeytin ağaçları gündemmiş halen de tartışılmakta halen de gündemde .Dile getirilmesini önemsiyorum . Kitaba dönecek olursak ; kitabı , okuma alışkanlığı az olan ya da okumak istiyorum ama nerden başlasam diye tavsiye isteyen kişilere öneririm . Okuması kolay , sürükleyici , cümleler basit , başlıyor ve bitiyor . Ama iyi okuyanlar göreceklerdir ki çok derin sırlar çok sarsıtıcı olaylar yaşanmasına rağmen okura hisler geçemiyor ve aktarılanlar yüzeysel kalıyor . Edebi yönün ve kullanılan dilin de zayıf olduğunu düşünüyorum . Okunur ve unutulur . Emeğe sağlık . Meraklısına iyi okumalar .
Dönüş
DönüşAyşe Kulin · Remzi Kitabevi · 20137,1bin okunma
198 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Holden . Dört defa okuldan atılmış sadece İngilizce dersinde başarı gösteren bir ergen. Duyguları değişken , düşünceleri eleştirel. Ölmüş kardeşine duyduğu acıyı atlatamamış , kız kardeşine ise son derece sevgi dolu , kibar ve düşkün . Ben Holden’ı sevdim . Yaşamak için susturduğumuz içimizdeki saldırgan çocuk o . Hangimiz düzen içinde kaybolmuyoruz? Sonu görünmeyen kuyruklarda güya keyif almak için uzun uzun beklemiyoruz ? Hangimiz otoritenin karşısında tıpki Holden’ın öğretmeninin yaptığı gibi gülmek ya da rol yapmak zorunda kalmıyoruz ? Zenginliğin çok olduğu yerde hırsızlık da çoktur diyor Holden . Var mı itirazı olan ? Holden’ın okulunda müdür ailelerin geldiği gün yahni pişirtiyor . Mış gibi yapıyor yani . Bizler de kimi zaman mış gibi yapmıyor muyuz ? Mesela bizim olmayanı 24 ayımızı vererek sırf bende de var demek için almıyor muyuz ? Bedenimizi , canımızı korumak için diken üstünde uyumuyor muyuz ? Etrafının ölülerle çevrili olduğu bir mezarı şatafatlı çiçeklerle süslemiyor muyuz ? İçimizin ayrı dışımızın farklı olduğu durumlarımız yok mu? İşte Holden tüm bu sorularla boğuşan ,boşlukta , arayışta bir çocuk . Bizler de boğuşuyoruz onun gibi . Kimimiz bu boşluğu çocuklarıyla dolduruyor , kimimiz yetiştirdiğimiz çiçeklerimizle , kimimiz kitaplarıyla , kimimiz inancıyla , kimimiz ise bambaşka şeylerle . Ne mutlu tutunacak bir dal bulabilene .Ne mutlu Holden’ı tanıyıp onu anlayabilene .
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,5bin okunma
111 syf.
8/10 puan verdi
Fareler ve İnsanlar Nobel ödüllü yazar Steinbeck’in kitabı . Altı bölümden oluşan kısa bir kitap . Şu ana kadar okumamış olmamı bir eksiklik olarak görüyorum . Her bir bölüm uzun uzun çevre ve kişi betimlemesiyle başlasa da hikayenin okuyanı sarması hemen oluveriyor . Lennie ve George isminde iki arkadaş var. Lennie iriyarı ,çirkin görünüşlü , güçlü bir adam . Aklı eksik , muhakeme gücü de zayıf .Ne yapması gerektiğinin kararını veremiyor , söylenenleri yaşananları unutuyor , bir canlıya sevmek istediğinde ise gücünü ayarlayamıyor . George Lennie’nin akıl hocası , anası babası. Lennie ‘ye unuttuğunu hatırlatan , konuşmasını yönlendiren , nasıl davranması gerektiğine karar veren kişi . Birbirlerinden ve yaşamak için George’un Lennie’ye kurduğu hayallerinden başka bir şeyleri yok .Lennie’nin kontrolsüz gücünden dolayı başları hep sıkıntıda ve yollardalar . Büyük umutlarla ve hayallerle yeni bir çiftlikte çalışmaya başlıyorlar . Tıpkı akıllı durursan sana şeker alacağım diye tembihlenen bir çocuk gibi ,Lennie sorulan sorulara cevap vermiyor , kavgalara karışmıyor , her yapacağı davranışında arkadaşından izin alıyor .Ama insanlar tarafından zayıf olan halka hemen göze çarpıyor ve çember içine alınıyor . Bundan sonrasında Lennie’yle George’un arkadaşlıkları da sınav veriyor , hayalleri de . Kitabın arka fonunda zenci beyaz ayrımı; ağalık ırgat ilişkisi ; ahlakın çöküşü gibi sorunlar var.Kitabın sonu okuyana hüzün veriyor . Hüzün bitince de sorgulamalar başlıyor . Ne mutlu okuyana . Lennie ve ihtiyar temizlikçi gibi iki temiz ruh tanıyana .Tavsiye ederim .
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172,9bin okunma
140 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Değirmen yazarın öykü kitabı .Öncelikle çok sevdiğim öykülerini başında belirtmek isterim : kitaba ismini veren Değirmen ( Sevdiğinde bulunmayanı kendisinde de söküp atan Çingece Atmacanın aşkını konu ediyor ) , Kurtarılamayan Şaheser ( sevdiğinin aşkı karşılığında kendini mükemmel şiir yazmaya adayan şairi ) , Kazlar ( gariban Dudu ve Seyitin sisteme yenilmelerini ) , Bir Orman Hikayesi ( sisteme , şirketlere yenilen yaşlı ihtiyarı - okurken günümüzde Heslere karşı mücadele veren köylüleri düşündüm .) Sabahattin Ali’nin (yaşamını düşünmezsek ) yalnızca görünüşüne baktığımda sanırım tam bir salon beyefendisi olduğunu düşünürdüm . Odasında okur , yazar , elinde içkisiyle bir müzik seçer pikabına koyar , dinler .Ama yazdıkları bunun tam tersi olduğunu gösteriyor . Yoksa bu kadar gerçekçi ve tanıyarak kişileri yazamazdı. İnsanları mekanları , makamları iyi biliyor ve gördüğünü de korkmadan yazıyor .Konuları ise halen güncel . Halen fırsatçılar , çıkarcılar , sadece kendini düşünüp eti kendine saklayanlar ,görevini zamanında yapmayıp halkta gündem olunca soruşturma açanlar var . Cümleleri , dili vurgulu . Not alıp tekrar tekrar okuyup üzerine düşünmek isteyeceklerimizden . Ne mutlu ki bu topraklarda Sabahattin Ali yaşamış ve yazmış . Bize de düşen tekrar tekrar okumak .
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202145,1bin okunma
Reklam
330 syf.
·
Puan vermedi
Kardeşimin Hikayesini ikinci okuyuşum . İlk okumam ilk basıldığı seneydi ve kısa sürede bitirmiştim . Merakım , tahminim hep uyanık kalmıştı . Arzunun katili kim ? Bu Mehmet Arslan’ın başına ne geldi ? Ahmet Arslan niye dokunamıyor ? Gazetecinin başına bir kötülük gelecek mi ? gibi . Haliyle romanın edebi yönüne bakmamış okuyup geçmiştim . Aradan yıllar geçti . Tekrar okudum .(Katilin kim olduğunu bile unutmuşum . )Okurken sıkıldım ve bir an evvel bitmesini istedim . Nedenlerim : mesela okuyanlar bilecektir , anlatılan karasevdayı hissedemedim.Derin bir aşk acısı çeken var ama karşı tarafa yansıyan hiçbir şey yok . Sadece Karasevdalı karasevdalı dolaşıp duruyor . Ayrıca bak sana ne anlatacağım ne anlatacağım ama yarını bekle sözleri fazlaca tekrarlandı . Merak oluşturmadı . Bir de şu kavuşamamanın sonunda hücrelere düşmenin sebebi de çok suni , reklamvari bir şeydi . Karasevdanın engeli bambaşka bir şey olabilirdi . Ama ikinci kez okuduğumda not aldıran bölümler de oldu . Mesela Sovyet Rusya’nın çöküşü ve topluma yansıması sonucu yaşananlar . Madalyaların , eşyaların teker teker elden çıkarılması ; subayların evlerinde kendi kızlarının erzak karşılığı satılması gibi . Savaşlar en neticesinde ahlaki çökmeyi de beraberinde getirirdi . İlk okumada merakı üst seviyede tutan sürükleyici bir kitap .Okunup geçileceklerden. . İyi okumalar.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,8bin okunma
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Beş yıldır yapılamayan bir hac yolculuğu .Ve yolculuğun karşısında yoldakiler gibi Müslüman olan Çöl Bedevi’si Vehhabiler . Osmanlı’nın içerde ve dışarda egemenliğinin zayıfladığı ve eleştirildiği ; düşmanlarının fırsat kolladığı yıllar. Karşılaşılan zorluklar , verilecek sınavlar . Kervan 1818 yılında Sultan Mahmut zamanında kutsal topraklara doğru yola çıkar . Kervana katılanlar yolculuğu bitirmeye inançlı ve kararlıdırlar . Kervanda tüccarı berberi ; okumuşu cahili ; kölesi sahibi ; hizmetkarı efendisi; akıllısı delisi ; meczubu velisi vardır . Karşılaşılan zorluklar çoktur : peşlerinde içme sularını zehirleyen ve erzak kervanlarını yağmalayan dazlaklar , içlerinde Vehhabilere ve onların hamisi İngilizlere çalışan casuslar , kum fırtınaları , çekirge istilaları….Güzel olan da vardır elbet Hüdai ve Nadide’nin aşkı , İzmitli ailenin özürlü kızlarına duydukları sevgileri , müderris Merkez Efendinin hoş din sohbeti ,ve nice anlatılan hikayeler …. İskender Pala Kervanda Vehhabiler kimdir ? Düşünceleri nelerdir ? Neye inanırlar neye karşı çıkarlar ? Asıl amaçları neydi ? İslam dünyasına katkıları ve zararları ne oldu ? sorularının cevaplarını müderris Merkez Efendi ağzıyla veriyor ve bilmeyene yepyeni bir dünya açıyor .Tartışarak , irdeleyerek , kanıt göstererek . Kitabı severek , bilgilenerek , altını çize çize okudum .Tavsiye ederim .
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,422 okunma
310 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Murat Menteş ; Uzak Doğuda ün yapmış , Türkiye’de ise tanınmayan bir modelin yaşadıklarını , hayatını , iniş çıkışlarını anlatmış Fink’de.Yazarı ilk defa okudum . Kalemine de sağlık ama kitabı ben beğenemedim .Belki de okuduğum kitapta beni etkileyen bir bilgi , duymadığım bir masal , daha önce bakamadığım bir bakış açısını göremediğim içindir .Kitabı okumadan önce ve kitabı okuduktan sonraki kişi aynı olmamalı düşüncesindeyim .Bir hayat hikayesi okudum evet ama etkilendiğimi , şaşırdığımı söyleyemem .Hatta bazı yerleri fazlaca kurmaca , atmasyon gelmedi değil . Maalesef edebi anlamda da ah bak ne güzel yazılmış da diyemedim . Çok sık rastladığım için kitabı sipariş etmiştim . Kitabı incelediğimde de Çöl Çiçeği adlı kitaba benzettim . Gerek orda da anlatılan bir modelin hayatı olması gerek son sayfalarda kullanılan fotoğraflar gerek kimler kimlerle tanıştım ben yaklaşımı .Birebir aynı kafa yapısıyla hazırlanmış gibiydi . İyi bir yönetmenin ve senaristin, iyi oyuncuların oynamasıyla filmi yapılırsa izlenir ama kitabı okunmaz .Kısmet diğer kitaplarına .
Fink
FinkMurat Menteş · Alfa yayınları · 20212,880 okunma
210 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
En son Beyaz Gemiyi ve Toprak Anayı okuduğumda böyle salya sümük ağlamıştım . Yine aynı durumdayım. Bazı kitapları inceleme yazmaya gerek yoktur , zaten o kendini okutur . Yaşamak da öyle. Sezen Aksu’nun kaybettiklerinin ardından kurduğu bir cümle vardı : herkesi uğurladım bir ben kaldım diye . Durum aynen böyle . Uzun yaşamanın sınavı da bu olsa gerek . Şunu belirtmeden bitirmek istemiyorum : ister Çinli yazsın ister Hintli ister Avrupalı .İnsan olmak aynı duygudaşlığı yaşamaya yetiyor . Mutlaka okunmalı .Bir kutu selpakla .
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201634,2bin okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
İlk defa bir kitabı bir buçuk günde bitiriyor , bitirdikten sonra da yeniden okumaya başlıyorum .Kitap sadece 120 sayfa ama değil gibi de . Okuması da anlaması da kolay .Ama olaylar çözülünce de ne olmuştu ki diyip yeniden okuma ihtiyacı duyuyor insan . Bir ada var . Deprem geçirmiş .Kimi kaçmış kimi kalmış . Kimi aksine Levent gibi dönmüş . Katillerin belli olmadığı cinayetler var . Cinayetlerin ardında da ada halkının bilip de görmezden geldikleri var .( ama bir okur olarak cinayetleri dedektif gibi çözmeye çalışmıyorsun çünkü o ara Levent’in yaptığı yorumların altını çiziyorsun ) Bir de Levent’in namahremi ( günlüğü ) ve bunu okuyan arkadaşları var .Mekan yuvarlak bir meyhane masası ve günlük okunmasıyla geri dönülen yerler . Zülfü Livaneli önerisiyle yazarın ismini duymuştum ve bu kitabıyla da tanışmış oldum . Sevdim de . Daha da yazsaymış okurmuşum .Ben en iyisi elimdekini yeniden okuyayım .Keyifli okumalar .
Sarsıntı
SarsıntıBarış İnce · Can Yayınları · 2018788 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir cinayet .Cinayetin arkasında anlatılan Firuz ve Ayvaz’ın muhteşem dostlukları ,aşkları ,birbirlerine takılmaları, tiyatroları , baytarlıkları , sokak sokak gezmeleri ,edebiyatları , kitapçı Akif ile sohbetleri ,rüyaları , kehanetleri , sincapları …. Firuz ve Ayvaz ; Hitler Almanyasının Sovyet egemenliğindeki Baküye savaş açtığı yıllarda üniversite öğrencileri .Aşkın da vatanın da hakkını verenlerden.Ama aşkları da vatan sevgileri de sınavda; dünya görüşleri sorguda . Romanda neleri sevdim ? -cinayetin ardında anlatılan hikayeyi . -başta verilen karakterin hikayeye dahilini -barışta savaşta hep edebiyat konuşmalarını -birbirlerine anlattıkları hikayeleri - komünizm sorgulamalarını - samimi dillerini -dostluklarını Kaan Murat Yanık’ dan okuduğum ikinci kitabıydı . İlkini okuduğumda defterime şöyle not almışım : çok okuyan , umut vadeden ama Mustafa Ulusoy / İskender Pala havası sezdiğim yazar . Bu düşüncemi Dünyasızlar kitabıyla değiştiriyor ve şunu söylüyorum : çok okuyan , başarılı , özgün .Kurgusu , kişileri , olayları birbirine bağlaması ve doğaüstü yaşananlar müthiş . Çok çok tavsiye ederim . Keyifli okumalar .
Dünyasızlar
DünyasızlarKaan Murat Yanık · Turkuvaz Kitap Yayınları · 20202,709 okunma
Reklam
292 syf.
7/10 puan verdi
Salim .Zanzibarlı .Yedi yaşına kadar anneli babalı mutlu bir yaşamı varken anlam veremediği bir şekilde ebeveynleri ayrılır. Baba ayrı evde yaşamaya başlar .Kimsesi yoktur .Konuşmaz ve hayata küsmüştür . Artık evlerinde Salim , anne ve çok sevilen Amir dayı vardır . Amir dayı başına buyruk , hovarda , hırslıdır .Annenin hayatta kalan ailesinden tek varlığıdır . Dayıyla beraber Salim’in yaşamı Zanzibardan Londra’ya uzanır .Yeni ülke , yeni insanlar . Müslümanlık , siyahilik ve sığıntılık .Sıkıntılar çeker. Çok uzun yıllar memleketine dönemez, dönmez.Dönmek istediğinde de her şey için çok geç olmuştur . Yazarını 2021 Nobel almasıyla tanıdım ve okuduğum ilk kitabıydı .Salim’den saklanan ve kitabı okutan sırrın aktarılışını ,Salim’in yalnızlığını ve annesine yazıp yazıp göndeemediği içini döktüğü mektupları çok sevdim .Altını çizdiğim bir cümle bulamasam da yazarın diğer kitaplarını da okuyup sanırım neden Nobel aldığını öyle anlayacağım .Kurgusu güzel , okuması kolay . Tavsiye ederim .
Kumdan Yürek
Kumdan YürekAbdulrazak Gurnah · İletişim Yayınları · 20211,419 okunma
296 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Nora Seed.Otuz beşinde yalnız bir kadın .Asık suratıyla müşteriyi kaçırdığı gerekçesiyle on iki yıldır çalıştığı işine son verilir.Abisi yaşadığı şehre gelir ; geldiğini ortak arkadaşlarından öğrenir .Aynı gün piyona dersi verdiği öğrencisi dersini bırakır ve ilaçlarını aldığı yaşlı komşusu artık zahmet etmemesini bundan sonra ilaçların eczaneden gönderileceğini söyler .Ve kedisini bütün bu yaşananların akşamında kaybeder . Nora Seed işsiz , işe yaramaz ve kimsesizdir artık . Her şey üst üste gelmiş , tüm kapılar kapanmış , umutsuzluğa düşmüştür. Nora Seed için gerçekten her şey bitmiş midir yoksa başka kapılar başka evrenlerde açılacak mıdır ? Kurgusu güzel , umut yeşerten ,her verilen kararın alternatif sonuçlarını düşündüren ,pişmanlıklarımızı hatırlatan , özellikle yeni yetişen gençlerin okumasını önereceğim 2020 Goodreadsin en çok okunan kitabı .Kendisi tavsiye listesine eklenir .
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202156bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı beğenmedim, bayıldım: Ülker Ablanın hayatını dram gibi anlatmayıp , alay etmesine küfürlü konuşmasına ,yaşamı çözmüşlüğüne. Ülker Abla muzip , becerikli ,eğlenceli; aynı zamanda kimsesiz , yalnız ,sahipsiz .Ama direniyor . Hayatta kalmaya , yaşamaya.Ülkemizde koca şiddetinin altında yaşamaya ya da kaçmaya çalışan tüm kadınlar gibi . Bazen dostu sakinleştiriciler bazen serumlar . Bazen evi mescit bazen sokaklar .Çok çok tavsiye ederim .
Ülker Abla
Ülker AblaSeray Şahiner · Everest Yayınları · 20211,935 okunma
192 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yıllardır sosyal medyadan takip ettiğim yazarın kitabını ilk defa okuyorum.Kendi yaşamını başka bir isimle anlatan Saniye Hanımın kendi hayatını kıymetli bulmasını ve bunu kaleme almasını takdir ediyorum.Çünkü bizler en büyük eleştiriyi kendimize yapıyor , hep yapamadıklarımızı önümüze koyuyoruz .Birinci çocuğunu büyütürken Saniye Hanımın söylediklerini dinleyen iki çocuk annesi olarak unuttuklarımı hatırladım ,doğrularımı eksiklerimi not aldım. Okuyana fayda sağlayacağını ve kısa sürede biteceğini düşünüyor ,keyifli okumalar diliyorum .
Evlat
EvlatSaniye Bencik Kangal · Elma Yayınları · 2019794 okunma