Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizem

200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Burası dünya ya hu, burası bu kadar işte!
Kitap bir roman olmasına rağmen onlarca insanı anlatan bir öykü kitabı gibiydi. Her karakterin hayatından başka bir karaktere, hayata geçiş yapılıyor bu yüzden çok dikkatli okumak gerekiyor, çünkü bir yerde illa ki o karakterlerin yaşamını birleştiriyor. Dikkatli okunmadığı takdirde bu kimdi? Neyin nesiydi demek kaçınılmaz. Keşke karakterleri olayları kısa kısa not alarak okusaydım bu yüzden pişmanım ama yine de karakterleri pek unutmadan, kaçırmadan bitirdim hikayeyi. Yazar kişileri, olayları bağlamında noktasında müthiş bir iş çıkarmış bence. Çok sevdim! "Bunlar, hiç geçmek bilmeyen bir iç sıkıntısıyla, en güzel anların bile tadını doya doya çıkaramaz, hayatta ölecek olmaktan başka hiçbir şeyin gerçek olmadığını sandıkları için bütün bu yaşadıklarımızın hava cıva olduğuna inanırlardı." (syf.134) "Hayatında bu kadar kıymetli bir şeye sahip olabileceğine o kadar inanamıyordu ki, sürekli sorun çıkararak kendini rüyada olmadığına inandırmak istiyordu." (syf.172) "Birini sevmek, onunla mutlu olmak neden bu kadar imkansız? Kendini dünyanın geri kalanından ayrı bir yere koyup birbirini seven iki insanın bir arada durabilmesi, neden bu iki insan dışındaki her şeye bağlı?" (syf.186)
Dünya Bu Kadar
Dünya Bu KadarMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20221,060 okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Çizgi roman türünde okuduğum ilk kitaptı, Yekta Kopan ile de tanışma kitabım oldu. Kitapta anlatılan hikaye aslında yazarın "Bir de baktım yoksun" adlı öykü kitabının içerisinde yer alan bir öykü fakat Yekta Kopan'ın ilkokul'dan beri arkadaşı olan Levent Gönenç bu öyküyü bir çizgi roman yapmak istemiş ve çizimlerine başlamış. Kitap toplamda 1-2 içerisinde bitti, çok sevdim. Yazar zamanında babasıyla olan sorunlarından, anlaşmazlıklarından, kayıplarından ve arayışlarından yola çıkarak yazmış öyküyü, her baba-oğul ya da her anne-kız arasında sık sık görülen olayları Yekta Kopan çok güzel ve akıcı bir dille yazmış. Okuması çok zevkliydi..
Sarmaşık
SarmaşıkYekta Kopan · Can Yayınları · 2020172 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Can gürses ile tanışma kitabım oldu kendisi ve çok sevdim... Tek bir günü anlatan romanlar ya çok güzel oluyor ya da bir süre sonra sıkıyor beni, bu kitap o çok güzel olanlar arasındaydı benim için. Kitap 12 Eylül olaylarından dolayı ülkesini terk etmek zorunda olan Koza'nın 27 yıl sonra ülkesine, memleketine ve yuvasına dönmüş olması şerefine verilen bir aile yemeğini konu ediniyor. Yemek sadece bir hoş geldin yemeğinden ziyade aile fertlerinin iç hesaplaşmalarını, birbirlerine olan sevgilerini, kırgınlıklarını, kızgınlıklarını da barındırıyor. Sırf aileyiz diye birbirimize benzer miyiz, birbirimizi sevmek zorunda mıyız diye düşündüm durdum okurken. Ve bu kadar birbirimizden farklıyken nasıl da bu kadar birbirimizin aynısıyız, anne babalarımızdan parçalar taşıdığımız için mi, aynı anne karnında büyüdüğümüz için mi? Romanın bölümleri yemek masasında olan yemeklerden ve evdeki eşyalardan oluşuyor. O yemeklerin ya da eşyaların aileye bakış açısını okuyoruz biraz da bu açıdan da gayet hoşuma gitti kitap. °Annen için yaptığın her şeyi biraz da kendin için yaptığını unutma. Anneler çocukları için vardır. °Her mutsuz aile birbirine benzer ama her mutlu ailenin kendine özgü bir mutsuzluğu vardır. °Aile, soyağacına kazınmış isimler değil, ceviz ağacından yapılmış masayı sofra yapan insanlardır.
En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın
En Güzel Günlerini Demek Bensiz YaşadınCan Gürses · Ayrıntı Yayınları · 2020384 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
712 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yeterince ilerlemiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez.
Pek bilimkurgu okumam ama bu kitaba bayıldım.. 1960'lı yıllarda yazar'ın nasıl böyle bi kurgu yazdığını anlayamıyorum, 21.yy'da benim bile hayretle okuduğum, anlayamadım şeyler var kitapta. Kısacası Frank Herbet'in zekasına aşık oldum sanırım. "Yeterince ilerlemiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez" gerçekten çok doğru bir söz; teknoloji bazen beni korkutsa da çoğunlukla hayrete düşürür, aynı bu kitap gibi. Kitaba gelirsek; kitapta beni en etkileyen ve üzen şeyler birisi "su". Suyun bu kadar önemli ama kısıtlı olması, vücutlarındaki suyu kaybetmemek için yaptıkları şeyler, üzüldükleri zaman sırf su kaybetmemek için ağlayamamak bunlar bir miktar üzdü benii. Paul'un ise daha o yaşta o kadar zeki ve kurnaz olması, o kadar şeyi başarabilir olması bazen saçma gelse de etkileyiciydi. Kitapta daha anlayamadım bir çok şey var gibi hissediyorum ki bunu da normal karşılıyorum daha okunacak 5 kitap var haliyle. Ama anladığım kadarıyla çok sevdim, o evreni o evrende yaşayan canlıları herşeyiyle benimsedim kitabı :)
Dune
DuneFrank Herbert · İthaki Yayınları · 202111,6bin okunma
355 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Uzun zaman önce alıp daha yeni okumaya fırsat bulabildim. Kitabın isminden dolayı sanırım, kitabın bir tık ağır bir kitap olduğunu düşünüyordum her zaman. Bir çocuk kahramın gözünden anlaşıldığını çok sonraları öğrendim ve böyle kitapları sevdiğime karar verdim. Bu kitapta da Scout'a hayran kaldım, kız bir çocuk olarak yaptığı afacanlıklara, abisiyle aralarında ki tatlı kavgalara, bazı olayları anlamakta ki yeteneğine ve o olaylarla alakalı sorduğu sorulara bayıldım. Kitabın konusuna değinmek gerekirse; yıllardır bir sürü filme ve kitaba konu olmuş klasik konulardan birisini ele alıyor, ırkçılık. Benim açımdan güzel işlenmişti konu. Kitabın dili gayet akıcıydı hiç sıkmadı, konu olarakta ikinci kısımdan sonrası daha bi heyecan ve merakla akıp gitti. Sonu ise şaşırtıcıydı bence:) önceden hayatımda tek afacan çocuk vardı şimdi ikincisini buldum. ❤ Şimdi sırada filmini izlemek ve ikinci kitabını okumak var. -İnsanların çoğu iyidir, yeter ki sen onları bir gün gör.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,2bin okunma
Reklam
480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Khaled Hosseini'den okuduğum ikinci kitap oldu ilki herkesin de bir zamanlar okuduğu Uçurtma Avcısıydı. Ve tabii ki ister istemez okumaya başladığımda, okurken onunla karşılaştırmaktan alamadım kendimi. İlk bölümünü okurken biraz sıkılıp ee ne anlatacak bu kitap şimdi yaa böyle giderse bitmez demiştim ama daha sonra ki bölümlerde beni öyle çekti ki içine okuduğum süre boyunca kitapta ki karakterle güldüm, korktum, üzüldüm, ağladım ve mutlu oldum... Kitapta tek hoşuma gitmeyen şey bölümlerin çok uzun olmasıydı sanırım ama onunda sebebi her bölümde bir karakterin hayatından bahsetmesi ve kitapta çok fazla karakter vardı zaman zaman çoğunu unutacağımı bir süre sonra kafamın karışacağını düşünsemde hiç öyle olmadı. Her karakter olmasada bir kaçının bir yerlerde aynı yaşamlarda farklı konumlarda birleşmeleri çok hoştu bence. İki kardeşin birbirlerinden ayrı düşmesi, her ikisininde birbirlerinden çok farklı hayatlar yaşaması, Peri hayatın şanslı kısmına denk gelmişken işlerin Abdullah için hiçte öyle olmaması durumu beni derinden üzdü. Kitabın son bölümü; zaman zaman duyguların gözümden çıkmaya çalışmasıyla bitti. Yüzümde memnun ama bir o kadar da kırgın bir tesebbümle sonlandı hikaye. :') *Köklerini tanımak öyle önemli ki. Varoluşunun nerede başladığını bilmek. Bilmediği zaman, yaşamı insana gerçek dışı geliyor. Bir bilmece gibi. Sanki bir öykünün başını kaçırmışsın da şimdi ortasındasın ve anlamaya çalışıyorsun gibi (syf:418).
Ve Dağlar Yankılandı (Midi Boy)
Ve Dağlar Yankılandı (Midi Boy)Khaled Hosseini · Everest Yayınları · 202234,9bin okunma
96 syf.
6/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Aşksız ölmek mi yoksa imkansız bir aşk yaşamak mı daha kötü ?
Yazarın okuduğum ikinci kitabıydı ve yine beni hüsrana uğratmadı. Dili ve anlatım şekline dair tek söyleyebileceğim kolay okunuyor ama yazdığı cümleler ara ara durup düşünmeme sebep oldu. 90. Yaş günün de kendisine hediye olarak sürekli gittiği genelevin patroniçesinden el değmemiş, bakire bir kız ister. Kadın da onun bu isteğini hemen o gece yerine getirir fakat bulduğu kız daha 14 yaşında bir kızdır. Ve adam yine de kabul eder, fakat kıza hiç dokunmaz sadece kız uyurken onu izler ve kızın uyuyan haline aşık olur. 90 yaşına kadar hiç kimseye aşık olmamış, genelev hayatını sevdiği için hiç evlenmemiş bir adamın ilk aşık oluşunu, kendini tanımasını, ilk aşk acılarını okuyoruz (Heyhat, bu aşksa, nasıl da acı çektiriyor). Bir insanın hayatı boyunca aşksız yaşaması, kendisini teselli etmek amacıyla tek gecelik ilişkiler yaşaması ve yavaş yavaş ölümün kucağına giderken aşksız ve tek başına ölme korkusunu Márquez çok güzel bir şekilde anlatmış. Tek rahatsız eden unsur kızın 14 yaşında olmasıydı. Genel olarak çok akıcıydı bir oturuşta bitti. "Seks, insanın aşkı bulamadığında elinde kalan bir tesellidir." (Syf:60)
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201920,9bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
"Siz Rahat Yaşayasınız" adlı kitap Yusuf Atılgan'ın ölümünden 30 yıl sonra çıkmış derleme bir kitap. Kitabın içinde Yusuf Atılgandan kalan yazıları, şiirleri,söyleşileri ve çevirileri bulunuyor. Kitabın ilk bölümünde Yusuf Atılgan'ın 60'lı yılların başında yazmaya başladığı bir köy romanının ilk 10-20 sayfalık bir bölümü yer alıyor,
Siz Rahat Yaşayasınız Diye
Siz Rahat Yaşayasınız DiyeYusuf Atılgan · Can Yayınları · 2018421 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Bu kitabı alırken ilgimi biraz ismi, kapağı ve renkleri çekmişti açıkcası yazın çerezlik bir kitap olur diye düşünmüştüm. Öyle de oldu diyebiliriz aslında toplamda bitirmem 24 saat bile sürmedi. Kitap aşırı akıcı okurken zaman nasıl geçti anlamadım bile. Yazarın dili gayet yalın. Güzel mizahi bir yönü var ve bence baya da samimi. (Kitabın altında bulunan "yazarın notu" kısımlarından bahsediyorum.) Ve yazar güncel bazı olaylarada yer vermiş. Kitaba gelirsek komik,eğlenceli bir film izliyormuşsunuz tadı veriyor size. Bazı can alıcı hüzünlendiren kısımları da var ne yazık ki.Aslında birazcık da sarsıcı bir roman diyebiliriz sanırım. Kitabın sonu beni baya şaşırttı okurken aklıma hiç böyle bir son gelmemişti gerçekten. Yazarın ilk kitabı olan "BIR IKEA DOLABINDA MAHSUR KALAN HİNT FAKİRİ'NİN OLAĞANÜSTÜ YOLCULUĞU" kitabınıda okuma isteği uyandırdı bende. Şu yaz günlerinde akıcı,kolay okunan ve de eğlenceli bir roman okumak istiyorsanız bu kitap güzel bir seçim olabilir.
Eyfel Kulesi Kadar Kocaman Bir Bulutu Yutan Küçük Kız
Eyfel Kulesi Kadar Kocaman Bir Bulutu Yutan Küçük KızRomain Puertolas · Can Yayınları · 2016335 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
75 günde okudu
Bu kitap hakkında ne kadar ve ne yazabilirim bilmiyorum bunun sebeplerinden birisi kitaba uzun bir zaman (2 ay) ara vermem, diğer sebepse aklımı biraz allak bullak etmesi sanırım. Keşke daha doğru bir zamanda hiç ara vermeden okusaydım böylelikle arada bir bağlantı kopukluğu olmazdı. Ama neyse ki olaylar daha başlamadan ara vermişim kitaba tekrar başladığımda hemen bitti diyebilirim. Bunun sebebide içinde anlatılan olayın bir gizemi olması sizde büyük bir merak uyandırıyor ve sürekli okuyup neler olduğunu öğrenmek istiyorsunuz. Bende bıraktığı etkilere gelirsek bazı bölümlerde içimde güzel şeyler yeşermesine neden oldu, bazı bölümlerdeyse içimi kuruttu diyebilirim. Okurken içinizde bir yerler acıyor sanki ama bu acı çok farklıydı ben "biraz" kolay duygusallaşan birisi olmama rağmen ağlatmadı ama ağlatmaktan biraz beter etti sanırım. :') Kitabın son bölümlerinde ise gerçekten kitabın isminin hakkını vermiş yazar o ismi boşa koymamış dedirtti.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,2bin okunma
Reklam
132 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitap Evi*
Kitaba nasıl bir inceleme yazacağımı bilemiyorum, ne anlatabilirim, nelerden bahsedebilirim. Kitabı alırken içeriğine dair hiçbir fikrim yoktu, sadece isminin "Kitap Evi" olması ve tabii ki kapağının siyah () olması çekti beni. Kitapta, çok fazla kitaplarla ilgili ya da okurlarla ilgili şeyler okuyoruz bu yönden çok sevdim, sanki bir
Kitap Evi
Kitap EviEnis Batur · Sel Yayıncılık · 2014625 okunma
316 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Ne yazık ki Hâlid Ziya Uşaklıgil'den ilk okuduğum kitap, bu zamana kadar okumadığım için pişmanlık duymadım değil ama en azından bazı şeyleri telafi edebilme şansımız var. Mai ve Siyah; türk edebiyatımızın Batılı anlamında ilk romanı. Kitapta Ahmet Cemilin hayallerini ve sonrasında bu hayallerinin nasıl yıkıldığını okuyoruz. Fazlasıyla karamsar geldi bana. Zaten kitabın ismindende anlaşılıyor mai(hayal âlemi) ve siyah(gerçek âlem). Mai bir gece de başlayıp siyah bir gece de bitiyor romanımız. Romanın içinde sürekli romancılardan, gazetecilerden, şairlerden, yayımcılardan bahsetmesi biz kitapseverler için güzel bir şey diye düşünüyorum, nitekim benim için öyleydi. :) "Umut var mı ?" diyordu. Hekim cevap verdi: "Umut ne zaman kesilir?.." (syf:266) Umudumuzu kaybetmemek dileyiğle.
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Bilgi Yayınevi · 201826,8bin okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sevilesi öyküler.
Atları Bağlayın, Geceyi Burada Geçireceğiz; birbirlerinden güzel 25 öyküden oluşuyor. İçlerinden 12 tanesi bende ayrı bir yer edindi, benim için çok özeldi. Benden bir şeyler vardı sanki. Aslında bu öykü kitabında herkesten bir şeyler var, çünkü Melisa Kesmez tamamen bizlerin öykülerini kaleme almış. Birilerinin hayatlarından kesitler anlatıyor, hayatlarının dönüm noktalarını, kendisini bulmasını, kendisinden kaçmasını anlatıyor. Bunu da çok güzel bir dil ile ve üslup ile yapmış. Ben çok sevdim umarım sizde seversiniz. :)
Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz
Atları Bağlayın Geceyi Burada GeçireceğizMelisa Kesmez · Sel Yayıncılık · 20173,568 okunma
152 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kadın isterse her şeyi başarır.
14 Mart'ta başlayıp daha yeni bitirebildim bu yüzden bazı yerler bölük pörçük zihnimde. Ama kitabı okurken sürekli bir gaza gelme halindeydim. :) Refet bu kadar şeyi o halde başarmış, biz şu devirde en ufak şeylerde bile pes ediyoruz diye hayıflandım. Tabi bu kadar düşünceden dolayı ara ara zihnim yoruldu ve ara verdim. Herkes benim gibi hissetmez belki de, bir gün de bitebilecek bir kitap çünkü. Refet'i her kadının mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum. Karşımıza çıkan zorluklarda nasıl pes etmememiz gerektiğini, sonunda kendi kazancımızla kendi ayaklarımız üzerinde durmamız gerektiğini bu yüzden ileride iyi geliri olan bir koca bulmakla rahata, huzura erişilmeyeceğini anlamamız için güzel bir kitaptı. Ve Refetin Şule, Şahap ve Cazibe ile olan dostlukları, yardımlaşmaları insanın gözlerini yaşartıyor; şu zamanda böyle dostukların bulunmasının ne denli zor olduğunu anlamamızı sağlıyor maalesef. Birde kitabı okurken sürekli Çalıkuşu ve benzeri dizi veya filmleri izlemek istedim ve sonunda hiç izlemediğim çalıkuşuna başladım :( Kitabın sunuş bölümde de yazıldığı üzere Çalıkuşu romanına ilham olan bir kitapmış Refet, belki de bu yüzdendir izlemek istemem.
Refet
RefetFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,505 okunma
158 syf.
9/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Teneke sesleri...
Hep ağalık sisteminden nefret etmişimdir. Kim etmez ki zaten değil mi ? Herkesten, her şeyden üstün olmak ya da üstün olduğunu sanıp zulmetmek. Tenekeyi okurken de hep nefret ettim; Murtaza ağadan, okçuoğlundan, patır patırdan ve halkın cesaretsizliğinden. :( Zaman zaman kaymakama üzüldüm, acıdım; toyluğuna, inanmışlığına. Hüsnü beyin "oğlum, sen sen ol, görünüşe aldanma. İnsanlar ikiyüzlüdür." (Syf:23) Sözünü er geç anlamış olmasınaysa sevindim ve sonrasında gurur duydum. Resul Efendi... Kendini ateşe atmadan, ateşi söndürmeye çalışan adam, kendi içinde mücadele veriyor. Hayatta çoğumuz böyle değil miyiz ? Ateşten korkuyoruz hep. En çok mücadele verenlerde ateşe atlamaya cesareti olanlar, yanmayı göze alanlar; Zeyno ana, Memed Ali ve Kaymakam. Bu zafer onların zaferi. Uzun lafın kısası kitabı çok sevdim. Yaşar Kemal ile daha yeni tanıştım maalesef ama bundan sonra arayı açmamayı düşünüyorum.
Teneke
TenekeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20179,7bin okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Küçük,buruk bir tebessüm.
Suzan defter; Ayfer Tunç ile tanışma kitabım oldu ve bu kitaptan sonra yazarın diğer kitaplarını da alıp okuma isteği uyandırdı bende. Şu ana kadar okuduğum kitaplar arasından en farklı yazım tarzına sahip kitap diyebilirim. Kitap aynı tarihlerde 2 farklı kişi tarafından yazılan günlüklerden oluşuyor; sol taraf bir erkek tarafından yazılmış,
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213bin okunma
Reklam
261 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitabı sürekli bir yerlerde görmeme ve okumak istememe rağmen hep beklemiştim, bazı kitaplar vardır hep bekletirsiniz ya Sineklerin Tanrısı da benim için onlardandı. Ve sonunda iyi ki okumuşum dediğim ve herkesin ölmeden önce okuması gerekiyor dediğim kitaplardan birisi oldu. İlk okumaya başladığımda çocuklarında okuyabileceği bir kitap gibi gelmişti fakat okumaya devam ettikçe öyle olmadığını anlıyorsunuz. Kitap altı ile on iki yaşları arasında olan çocukların gelecekti atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçağın saldırıya uğraması sonucunda bir mercan adasına düşmelerini konu alıyor. Bu çocuklar kendi aralarında demokratik bir düzen kurmağa çalışıyorlar ve oylama yapılarak bir şef seçiliyor ve şefte Ralph oluyor. İlk zamanlar işe yarayan bu düzen Jack'ın Ralph'i kıskanması, içinde ki kötü yanın ağır basması ve herşeyin kendi kontrolünde olmasını istediği için bozuluyor. Ve olaylar böyle gelişiyor... İlk başlar biraz durağan ilerliyordu olaylar fakat sonradan daha heyecanlı ve merak edeceğiniz şekilde gelişiyor. Kitabı okurken birçok şeyi sorguladığım ve çokça üzüldüğüm yerler oldu. En fazla on iki yaşında olan çocukların kitabın ilk başlarında cennet gibi olan ada'yı nasıl bir cehenneme çevirebildiklerine hayret ettim. Kitap'ın çevirmenliğini yapan Mina Urgan'ın yazdığı son söz, kitapta olan biten herşeyi daha açık ve detaylarla anlamamızı sağlamış.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,5bin okunma
140 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yine bir Sabahattin Ali klasiği. Bütün kitapları gibi Değirmen adlı öykü kitabını da çok sevdim. 3 kısımdan oluşan toplamda 16 tane öyküsünün bulunduğu bu kitapta en çok sevdiğim öyküler: Değirmen,Kurtarılamayan Şaheser,Viyolonsel,Bir Gemici Hikayesi,Bir Orman Hikayesi,Bir firar,Bir Cinayetin Sebebi ve Komik-i Şehir öyküleri oldu. Öykü kitabı olmasına rağmen ben bir solukta okuyamadım bazı öykülerinden sonra durup bir dinlendim,düşündüm ve öyle devam ettim.
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,9bin okunma