Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Içimizdeki bir cehennem yeri taşırken, yaşadığımız hayatın merkezine bir cennet bahçesi inşa edebileceğimize nasıl inanabiliriz ki? Buna inanıyorsak, en büyük yalanı kendimize söylüyor olmaz mıyız? Peki ya bir gün savaşı diğer tarafımız kazanırsa ne olacak? Küfür etmek istemezken ağzımızı bozduğumuzda ne yapacağız? Kızmak istemezken kızdık, kırmak istemezken kırdık. İşte o zaman ne olacak? Telafisi mümkün olmayan hatalar yüzünden hep başa mı döneceğiz? Ve bu kez 1-0 yenik mi başlayacağız mücadeleye? Böyle mi sürüp gidecek hayat?
0.1 adımda hızlı okuma taktikleri
İnsanların çok çok hızlı okumasını sağlayabilir miyiz sorusunu cevaplamak için yıllarca uğraş veren biliminsanları olmuş. Bunun mümkün olduğu, ama her zaman bir bedeli olduğu ortaya çıkmış. Sıradan insanları çok daha hızlı okuma yapabilir hale getirmiş bu ekipler; biraz eğitim ve pratikle oluyormuş bu iş. Gözlerini kelime­lerin üstünde hızla gezdirip gördüklerinin bir kısmını akılda tutabiliyorlannış. Ama sonrasında okudukları şey hakkında test edildik­lerinde, ne kadar hızlı okudularsa o kadar az şey anladıkları ortaya çıkmış. Hızın artması anlayışın azalması anlamına geliyormuş. Son­rasında profesyonel hızlı okuyucuları inceleyen bilim insanları, biz­ den bariz daha iyi durumda olsalar da aynı şeyin bu insanlar için de geçerli olduğunu öğrenmiş.
Reklam
Fakirler hayata 1-0 yenik başlar diyebilir miyiz o halde...
Gelişen beyin üzerinde deneyimin etkisini, “zengin” ve “fakir” fareler üzerinde yapılmış araştırmalar canlı bir şekilde gösteriyor. “Zengin” fareler küçük gruplar halinde merdivenler ve dönen tekerlekler gibi, farelere eğlenceli gelen şeylerle dolu kafeslerde yaşıyorlardı. “Fakir” fareler ise bunların benzeri, ancak bomboş, hiçbir eğlencesi olmayan kafeslerde bulunuyorlardı. Aylar geçtikçe zengin farelerin neokortekslerinde nöronları birbirlerine bağlayan sinaps devreleri çok daha karmaşık ağlar geliştirirken, fakir farelerin nöron devreleri ise seyrek kalmıştı. Fark o kadar büyüktü ki, zengin farelerin beyinleri daha ağırlaşmış -ve belki de pek de şaşırtıcı olmayan bir şekilde- fakir farelere kıyasla labirentleri çözmekte çok daha başarılı olmuşlardı. Maymunlarla yapılan benzeri deneyler de, deneyim açısından “zengin” ve “fakir” olanlar arasındaki farkları göstermiştir ve aynı etkinin insanlarda da kendini göstereceği kesindir.
Sayfa 295 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile başlarım.
1. Nün. Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına and olsun ki, 2. Sen -Rabbinin nimeti sayesinde-mecnun değilsin. 3. Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir mükâfat vardır. 4. Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin, 5. (Sen de) göreceksin, onlar da görecekler, 6. Hanginizde delilik olduğunu yakında. 7. Doğrusu Rabbin, kendi yolundan
Yaz sonu Ankara'ya nasıl döndüğümüzü pek anımsamıyorum ama babamın gazete çıkarmak üzere İstanbul'da kalacağını ve ben ilkokulu bitirince de annemle birlikte İstanbul'a taşınacağımızı biliyorum. Açıkçası babamın bakanlık emrine alınmasının üstelik bir de İstanbul'da gazete çıkaracak olmasının önemini kavramış değilim henüz. Ancak, Marko Paşa
Bütün Alıntılar
1984 Bir kalıp döküm makinesinin sıkıştırdığı adam ani kalp durmasıyla ölünce, kayıtlara geçmiş ilk robot kaynaklı ölüm vakası gerçekleşti. 26 3 ŞEY Tuvaletten daha fazla bakteri barındıran üç yer: Cep telefonu, bulaşık süngeri, musluk 27 1967’de bir dalış sırasında Alvinbir kılıçbalığı saldırısına uğradı. Saldırgan balık, denizaltıya
Reklam
1 miyiz, 0 mıyız?
Koşulları belli olmayan bütün sorulara sadece bir cevap veriyoruz. Bunun sebebi ise sanırım sürtünmesiz bir ortamda büyümüş olmamız, ki aynı ortamda pi sayısı da hep 3'tü, biliyorsunuz. İdeal koşullarda aldığımız eğitimle hiç de ideal olmayan bir dünyaya adımımızı attık, ama bu adımı atarken enerjimizin bir kısmının ısıya dönüşeceğini düşünemedik. Şimdi de karşımıza çıkan her şeyi ezbere yanıtlıyoruz işte.
Sayfa 26