Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
8/10 puan verdi
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
Hamdım, piştim, yandım Bu üç cümleden ibarettir Hayat. İnsan hamdır, nefis ile mücadelesi ile başlar pişmesi, taki Allah'dan gayri herşeye Lâ diyerek başlar sanırım yanması. Bizim haddimiz değildir ki, Derya' yı incelemek naçizane elimizden gelenleri paylaşmak istedim... https://1000kitap.com/_GOKYUZU_ ,https://1000kitap.com/masaldanalinti ,
Mesnevi
MesneviMevlana Celaleddin-i Rumi · Panama Yayıncılık · 20133,489 okunma
1263.
İsteriz ki arı bize daima balını versin ve iğnesi­ni hiçbir zaman göstermesin.
Sayfa 152
Reklam
Kimdir "Takva sahibi?" Uzaklaşandır. Nelerden? "Takva sahibi, kendisini; Allah'tan alıkoyan ve perdeleyen şeylerden uzaklaşan kişidir..." | Kuşeyrî (r.a.) Letâifü'l-İşârât, C:3-4, s. 1263
“Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet Değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve Bu ikisini birbirinden ayırmak için akıl ver.”
Aslı Perker
Aslı Perker
Vehhabilik
Vehhâbilik, Harran'da 1263 yılında doğmuş bulunan İbn-i Teymiye'nin fikirlerini esas ittihaz eden Muhammed b. Abdülvehhab (1703-1787) tarafından başlatılmış olan bir yarı dinî, yarı siyasî harekettir. "Yarı dinî, yarı siyasí" dememizin sebebi, Suud Ailesi'nin Vehhâbîliği benimseyerek onu Osmanlı'dan kopmak için fikrî bir bahâne olarak kullanmış bulunmasıdır. Bazılar Vehhabîliği bir mezhep kabul ettiği hâlde, biz "hareket" diyoruz. Çünkü Vehhabîlik'te ictihad gerektiren her meseleye dâir bir görüş mevcut değildir. Onlar daha ziyâde "bid'at karşıtı" olarak bilinirler. Hâlbuki bid'atler "bid'at-ı hasene" ve "bid'at-ı kabîha" olarak ikiye ayrılır. Bidat-ı hasenenin, (minâre ve tespih gibi) sünnetin mazmûnunda mevcud olduğu kabul edilir. Suud Devleti'nin kurucusu Abdülvehhab'ın eniştesi idi. Suud Ailesi, Abdülvehhab gibi Arabistan'ın Necid Bölgesi'nde yaşıyordu. Burası ulaşımı güç, göz önünde olmayan bedevîlerle meskûn bir yerdi.
Melikan Adıyla Bilinen Hasankeyf Hükümdarları
Nakil ve rivayetlerde şöyle belirtilmiştir: 662 (1263-1264) yılında Eyyûbîler'in Mısır ve Şam'daki egemenliği sona erdikten sonra bu kıymetli ailenin çocuklarından biri bir süre Hama şehrinde gizlendi, ardından Mardin tarafına gitti. Mardin hükümdarı da onu komutanları ve yakın adamlarının ileri gelenleri arasına aldı. Bu mert, iyiliksever hükümdar kendisini Savur Kalesi'nin yöneticiliği görevine tayin etti. Fakat bu Eyyûbî genci burada sıkıldı ve şimdi Hasankeyf olarak bilinen Re'su'l-Kûl tarafına gitti. Orada evlendi, oranın halkına ısındı, onlar da kendisine ısındılar. Çevresinde, o yörenin sakinlerinden büyük bir topluluk meydana geldi. Zengin fakir, küçük büyük herkes bütün işlerde ona itaat etti. Derken kendisini gönül rızasıyla başlarına yönetici olarak tayin ettiler.
Sayfa 194 - NûbiharKitabı okudu
Reklam
Bir mezar taşı kitabesi
Huvel Baki Bu dünyada bulamadım hiç rahatı Ihtiyar ittim aniniçun rıhleti Kimse gülmez, kimse dahi gülmeye! Zevkine değmez cihanın mihneti Dar-ı dünya bir misafirhanedir Aklı olan alsın benden ibreti Didarzade Ömer Ağa'nın kerimesi Ayşe Kadın ruhuna Fatiha Sene 1263
Sayfa 317
Selahattin'in kurduğu devlet, bir Kürt devleti değildi, ama Eyyubi hanesinin idaresi, Kürt tarihinde kendi izlerini bırakmıştır. 1232 yılından 1460 yılına kadar Diyarbekir'de eyyubi soyundan yönetimler hüküm sürmüştür. "Şerefname" de bu yöneticiler, Hisn Keyf'in (Hasankeyf) egemenleri olarak adlandırılmaktadır ve bu kitabın beşinci bölümünü meydana getiren "Kürt hükümdarları üzerine" adlı bölümde onlara ayrılmıştır. Şerefhan Bidlisi'nin verdiği bilgilere göre, "Eyyubi soyunun muktedir sağ kolu, Mısır ve Suriye'de egemenliğini kesin olarak yitirince", 1263/64 yılından sonra iktidara geldiler. Eyyubi hanesinin torunları güç kullanarak Hisn Keyf'e yerleştiler, bir tarihçinin sözlerine göre Eyyub'un hanesinin bayrağındaki hilal kendi fethi ışınlarını Hasankeyf bölgelerine ve çevrelerine Saçmıştı ve çok geçmeden Hasankeyf'i fethetti.
Sayfa 65 - kolektif
10/10
Dünyanın en zor şeyi nedir diye sorsanız, ben gerçekleri kabul etmek derim. Görmek. Görmekte bir şey yok, ama kabul etmek, içine sindirmek zordur.
Aslı Perker
Aslı Perker
Anadolu'dan gelen Türkler ile Balkanlar arasındaki temaslar 13.yüzyılın ortasına tarihlendirilir. Selçuklu sultanı II. İzzeddin Keykavus 1261'de tahtını kaybetti ve büyük bir taraftar grubuyla Bizans imparatoruna sığındı; imparator da onları 1262-1263'te Karadeniz bölgesinde Varna'dan Tuna'nın ağzına kadar bir alanı kaplayan, daha sonra Dobruca olarak tanı­nan çorak bozkıra yerleştirdi.
Sayfa 183 - Kitap Yayınevi.
Reklam
Podcast Önerisi
Çokk çookk severek dinlediğim bir podcast Bibliyoterapi. Bilmeyenler için
Aslı Perker
Aslı Perker
ve
Tuna Kiremitçi
Tuna Kiremitçi
’nin okurlarından gelen herhangi bir konuyla ilgili soru üzerine, kitap önerilerinden ve sohbetlerinden oluşan şahane bir podcast. Hem birçok kitapla tanışmış hem de farklı konularla alakalı düşünmüş oluyorsunuz, zaten aralarındaki sohbet de çok tatlı. Yakında yapacağım otobüs yolculuğu için iki tane bölüm bıraktım, onun dışandakileri birkaç aydır çok keyifle dinliyorum. Tuna Kiremitçi’nin çok sevdiği manisiyle podcast linkini bırakıyorum: ‘Dünya halinden sıkılanlar, içsel fırtınalar yaşayanlar, ruhuna ferahlık arayanlar, kitapların şifasına inanlar için…’ ‘open.spotify.com/show/0PHc8qjKG3...
Berke Han
Moğol devleti İlhanlı İmparatorluğu ile çatışmaya başladı. İlhanlı hükümdarı Hülagü'nün 1258'de Bağdat'ı yerlebir ederek Halife'yi öldürmesi, Müslüman olan Berke'nin tepkisini çektiği gibi, Büyük Moğol Hanı Möngke'nin Azerbaycan'ı İlhanlılara vermiş olması da bir başka ihtilaf konusunu teşkil etti ve iki Moğol devleti arasında 1262 yılında sıcak çatışma başladı. 1263 yılında Kafkas Dağları'nın kuzeyine harekat düzenleyen İlhanlı Ordusu Berke'nin yeğeni Nogay Han komutasındaki Altınordu ordusu tarafından Terek Nehri yakınlarında hezimete uğratıldı. Bu savaş Moğol devletleri arasındaki ilk askeri çatışma olduğu gibi, Büyük Moğol İmparatorluğu'ndaki ilk çatlağı da teşkil etti. 1266'da Berke Han ölürken, arkasında iç huzurunu sağlamış, Müslümanlaşmış ve giderek barındırdığı yoğun Kıpçak nüfusu nedeniyle Türkleşen bir imparatorluk bıraktı. Vikipedia!
Berke kimdir ?
Moğol devleti İlhanlı İmparatorluğu ile çatışmaya başladı. İlhanlı hükümdarı Hülagü'nün 1258'de Bağdat'ı yerlebir ederek Halife'yi öldürmesi, Müslüman olan Berke'nin tepkisini çektiği gibi, Büyük Moğol Hanı Möngke'nin Azerbaycan'ı İlhanlılara vermiş olması da bir başka ihtilaf konusunu teşkil etti ve iki Moğol devleti arasında 1262 yılında sıcak çatışma başladı. 1263 yılında Kafkas Dağları'nın kuzeyine harekat düzenleyen İlhanlı Ordusu Berke'nin yeğeni Nogay Han komutasındaki Altınordu ordusu tarafından Terek Nehri yakınlarında hezimete uğratıldı. Bu savaş Moğol devletleri arasındaki ilk askeri çatışma olduğu gibi, Büyük Moğol İmparatorluğu'ndaki ilk çatlağı da teşkil etti. 1266'da Berke Han ölürken, arkasında iç huzurunu sağlamış, Müslümanlaşmış ve giderek barındırdığı yoğun Kıpçak nüfusu nedeniyle Türkleşen bir imparatorluk bıraktı. Vikipedia!
Osmanlı Devleti esir ticaretini Batı baskısıyla 14 Eylül 1847 (1 Muharrem 1263) resmen kaldırdı. Bu iradenin şeriata aykırı olduğu ve Türklerin dinden çıktığı yolunda ilk karşı çıkış o zamanki Mekke ulemasından gelmiş, olay Mekke Vak'ası diye tarihe geçmiştir.
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.