Kitabı ilk olarak elime aldığımda diğer okuduğum kitaplar gibi akıp gidecek olan romanlardan sandım. Lakin kitabın içeriğinde ilerlediğimde kitabın çeviri olduğunu da hesaba katarak hikayenin duygu anlatımının karmaşık olduğunu, yazarın yaşadığı ülkeden dolayı kaynaklanan edebi yaklaşımının yorucu olduğunu fark ettim. Kitap zor bir okumaya sahip, her kelimesini kavrayarak okumak gerek. Kitabı bitirdiğimde ise içimin hüzünlendiğini ve kitapların aslında ne kadar önemli olduğunu fark ettim. İnsanların duygularını, öfkelerini ve yanlışı açıklayabilmeleri için kitaplara muhtaç olduğunu anladım. Bence insanlar duygularını dışa vurabilmek adına daha fazla kitap okumalı. İçimizde yanıp tutaşan birşeyler var, ama onların ne olduğunu anlayamazsak anlatamayız da. Bence; kitap bir parça da bunu anlatıyor, en azından ben bunu anladım... [bu arada yorumu mu nereye yazacağımı kestiremedim, 1k'yı ilk kez kullanıyorum umarım sıkıntı çıkmaz :) :D ...]