Arkadaşlarıma özelden sorar ve cevabını çok güzel bir şekilde alabilirim. Hatta Türkçe öğretmeni olan da var.
Ama ben bu konuyu önyargılı baskılar üzerine buradan belirtmek ve herkesle beraber aşmak istiyorum.
Buarada parantez açayım, "herkes" bitişik yazılıyormuş.
Peki, "hiçbir", "her şey"... Var mı bu gibi sözler?
Neden soruyorum? Çünkü Azerbaycan türkçesinde "heç bir," "hər şey", "hər kəs" ve türü sözler ayrı yazılıyor. Türkiye türkçesinde hiç bir eğitim almadığımı düşünürsek, "y-ğ" üzerinde çalışarak, hatta bir arkadaşımın çok güzel anlatımıyla zamanla ilerleme kaydediyorum. Yeri gelmişken; "qeyd etmək," "ola bilər," de ayrı yazılırken, Türkiye türkçesinde, "olabilir", "kaydetmek" v.s. yazılıyormuş.
Peki okulunu okumadan bunları öğrenirken, neden ben yargılanıyorum? Olamaz mı? İmla hatalarını kastetmiyorum bile. Ki klavye azizliğine uğrayabiliriz.
"Nahif", "Naif" sözlerini karıştıranlar da var. Bu gabileye ben de dahildim ta ki, bir kardeşim anlamını anlatana kadar.
Bir yanlış mı gördünüz? Uyarın! Ama üsluba dikkat ederek. Yargıyla değil, nahif, nazik bir üslubunuz olsun. Çok mu zor? Kırmadan, incitmeden uyarıyorum ben.
"Da", "de" ayrı yazılıyor mesela. Bitişik de yazılıyor.
Yer, mekan, konum bildirirken bitişik;
Misal: Evde(neredesin?), okulda(nerede öğrendin?), çantamda(kalemin nerede?)
Birgelik, beraberlik, hemfikir olurken ayrı yazılıyor.
Misal: ben de (ben dahil), sevgim de(sevgim dahil).
Anlaşılmak istiyorsak, anlamamız lazım.
Bir şeyi iyi ya da kötü, pozitif ya da negatif, üstün veya aşağı diye nitelendirmeden, sadece olduğu gibi bıraktınız mı hiç? Bıraktınız mı? Bir şeyi sadece "olan" olarak hiç gördünüz mü? Ancak vardır/olandır bilincine eriştiğinizde , kendinizi , negatif/pozitif enerjinin aşırılıklarından ve yargılamaktan kurtarabilirsiniz . Kutuplar arasında yaşamaya devam ettikçe, dogmalar hayatınızı yönetir. "İyi" mevcut olduğu sürece "kötü" de mevcut olmak zorundadır. Bir şeye "iyi " gözüyle baktığınızda, onu dengelemek üzere bir de "kötü" yaratmak zorundasınız . Bunu biliyor muydunuz. " Doğru" kavramına her kucak açtığınızda, onun zıt kutbu olan "yanlış" da kendinize çekersiniz. Şimdi artık, neden işlerin hep "doğru" gitmediğini biliyorsunuz.
Siz hiç çocuğu gözleri önünde öldüğü halde eşine hizmetten geri durmayıp eşi için süslenen bir kadın gördünüz mü? Hatta ondan daha lütufkâr, daha yumuşak üsluplu davranan birini gördünüz mü?
"Gördünüz mü bakın? Gördünüz mü? Küçücük bir his bile, bir anda kendinizden ve başkalarından şüphe duymanıza yetiyorken, nasıl olurda kendinizden böylesine emin olabilirsiniz" diye haykırmak geçti.