Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Davranışçı dil yaklaşımı, çocukta dil gelişim sürecini de uyarıcı-tepki bağlamında açıklamaktadır. Buna göre çocuk küçük yaşlardan itibaren dili dışarıdan gelen uyarıcılara cevap vererek, büyüklerini taklit ederek öğrenmektedir. Çevreden taklit yoluyla öğrenilen dil zamanla alışkanlığa dönüşmektedir. Çocuk bu süreçte öğrendiğinin farkına varmamakta ya da bilinçli bir öğrenme olmamaktadır. Bu duruma Alain Bentolila "dil banyosu" demektedir. Yani sindirerek bilinçli bir dil öğrenme söz konusu değildir (Boileau, 2002, Kirady, 2000, Bruner, 1987).
"Ama zavallı ben, sadece hayallerimle yaşıyorum. Hayallerimi ayaklarının altına serdim. Yumuşak bas çünkü üstüne bastığın şey benim hayallerim." ~Equilibrium, 2002 🎬
Reklam
IMDb Puanı Yüksek 50 En İyi İkinci Dünya Savaşı Filmleri 1- Schindler’s List (1993) 2- The Pianist (2002) 3- Shoah (1985) 4- Army of Shadows (1969) 5- Dunkirk (2017) 6- The Best Years of Our Lives (1946)
460 syf.
8/10 puan verdi
Pamuk, 2002 yılının başlarında yayınlanan ve Nobeli hak etmesini! sağlayan romanını ilk ve tek siyasi romanım olarak nitelendiriyor. 1990'ların Türkiyesini Kars özelinde aktarmış. Güzelim Kars'ı epeyce gömmesiyle birlikte siyasi anlamda her kesimi rahatsız edecek ifadeler kullanmış. Edebi anlamda ise gayet iyiydi. Yer yer ağırlaşsa da beklentimin üstünde keyif aldığım bir roman oldu. Okumak iptiladır, müptelalara selam olsun!
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114,4bin okunma
The Pianist, 2002
- Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. - Tanrıya teşekkür et, bana değil.
Reklam
Duygular yalnızca algılara dayanarak uyumlu tepki vermeyi kolaylaştırmaz , bunun yanı sıra yönelimsel yapıları gereği, algı ve yargıları da düzenlerler, Ayrıca, Grayling'in (2002) de etkili biçimde ifade ettiği gibi, duygusal kararları yeniden düşünmek amacıyla sessizlik oluştuğunda, duyguların varoluşçu değeri ortaya çıkar: Bu Stoacı öğretim insanların değişikliklerle cesurca başa çıkabilmeleri için geliştirilmiş ve en hassas ve düşünceli felsefelerden biri olmasına karşın, çok önemli bir noktayı atlamaktadır. Kişi duygularını idareli yaşarsa, Örneğin acıdan kaçmak için aşkını bastırır ya da karnını doyurmanın bedelinden kaçınmak için iştah ve isteğini bastırırsa kişi boğuk ve kısıtlı bir yaşam sürer, Şüphesiz ki, kişinin mutluluklarını, zevklerini, coşkularını, dertlerini, acılarını, çaresizliğini, felaketlerini ve üzüntüsünü en aza indirmesi ölmekle hemen hemen aynı anlama gelecektir. Hayata sıkı sıkıya sarılmak, onu kucaklamak ve olduğu gibi kabul etmek için, enerji ve zevkle her şeye atılmak da kuşkusuz her türlü sorunu davet etmektir. Ancak sorunları bastırmanın maliyeti ise çok daha yüksektir. Ancak, araçsal ve varoluşsal önemini vurgulayarak duyguların yalnızca uyumsal işlevi üzerinde dururken, bireysel farklılıklar olduğundan çok daha büyük görünebilir ve hepimiz için duygu, zihinselleştirme ile değerlendirildiği ve düzenlendiği ölçüde uyumsaldır(Parrot 2002).
Sayfa 88
sonra ölüm dağları yaptılar, kirle yazıldı tarih bilmediler, atası vuruldukça şaha kalkan tay benim
Sayfa 205Kitabı okudu
Azınlıklar için en büyük tehditlerden biri, Türk Ceza Kanunu'nun 1926'da kabul edilen ve "Türklüğe hakaret"in 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngören 159. Maddesi'ydi. Bu madde, günümüzdeki 301. Madde'nin öncülüydü. Eğer bir gayrimüslim maruz kaldığı hakaret ve aşağılamaları şikayet etmeye cüret ederse, "Türklüğe hakaret" suçlamasıyla karşı karşıya kalabilirdi. Türkçeden başka bir dilin kullanımı bile, 159. Madde'ye göre suçlanma nedeni olabilirdi. Ayrıca Müslüman Türkler azınlıklarla olan komşuluk ilişkilerinde ve günlük yaşamın sorunlarında da bu silahı kullandıklarından, bu kanunla azınlıkların uğradığı hukuki ayrımcılık günlük yaşamda da desteklenmiş oluyordu.(56) Ankara'daki Başbakanlık Arşivi kayıtlarında, 1926'dan 1938'e kadar "Türklüğe hakaret" suçlamasıyla 1.034 başvuru belgesi bulunmaktadır. 94 belgede yer alan isimlerden, faillerin Yahudi olduğu ayrıca belirtilmemesine rağmen, bunların Yahudi oldukları anlaşılmaktadır.(57) (56) Örnekler için Haker 2002, s. 191; ayrıca Çolak 2005, s. 44. (57) Diğer 940 kayıt ezici bir çoğunlukla Rumlara veya Ermenilere aittir. Müslümanlara ait kayıtlar pek azdır, söz konusu olduğu zaman da, lakaplarından bunların Kürt, Arap veya Arnavut olduklan anlaşılmaktadır. Bunun dışında bir diğer suç unsuru olan 'Türk büyüklerine hakaret" konusunda da bir dizi vaka mevcuttur.
250 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Oxucu zövqünə güvəndiyim oxucular o qədər tərifləmişdi ki,başlayanda kitabdan böyük gözləntim var idi.Ancaq tövsiyyə edərəm ki,oxumağa belə başlamayın.Yazıçı öz avtobioqrafiyasını yazıb.Macarıstanlı bir yəhudi olan yazıçı 15 yaşında bir gün məcburən aparıldığı,holotoks dövrünün ən qanlı yəhudi düşərgəsi olan auschwitz’ aparılır.Düşünün 15 yaşınızda əsir kimi həbs edilirsiniz,sırf yəhudi olduğunuza görə.Yaxınınızdakı binada qadın və uşaqlar işləməyə "yararsız" olduğu üçün yandırılır.Yazıçı getdiyi bir çox belə düşərgələrində tanış olduğu insanlar və holotosk(yəhudi soyqırımı) dövrünü dramatikləşdirmədən anladır.Bəlkə də ən yaxşı son cümləyə sahip kitablardan biridir. Bir zamanlar mühendis,doktor ve ya benzeri bir şey olacağıma dair planlar yaptığını hatırlıyorum.Büyük bir ihtimalle de istediği gibi olacak;insan hiç bir saçmalığı çok doğal bir şeymiş gibi yaşayamaz ve şimdiden biliyorum ki mutluluk yolumun üzerinde kaçınılmaz bir tuzak gibi beni bekliyor.Çünki orada,oradaki bacalarda bile dumanların kesildiği anlarda mutluluğa benzeyen bir şeyler vardı.Belki de asıl bu deneyim benim için unutulmaz kalacak ama herkesin öğrenmek istediği sadece kötü olan,sadece "dehşet".Evet eğer bir daha sorarlarsa,onlara bunu,toplama kampındaki bu mutluluğu anlatmalıyım. 2002'də nobel alıb,əslində nobelə layiqdirmi? Məncə layiqdir,soyqırımın,əsirliyin içində belə ümid olduğunu o qədər sadə dildə izah edir ki,insan olduğumuzun varlığını hiss edirik.
Kadersizlik
KadersizlikImre Kertesz · Can Yayınları · 2021518 okunma
Reklam
200 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
3 Kasım 2002'de başlayan AK Parti iktidarı ile ülke siyasetindeki değişimleri, 2007 seçimlerini, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana olan darbeleri ve darbe girişimlerini oldukça bilgilendirici bir şekilde aktaran bir kitaptı.
Ankara'da Gölge Oyunları
Ankara'da Gölge OyunlarıBülent Orakoğlu · Timaş Yayınları · 200739 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
* Kitabı bana kitap dostu, kitap okutmaya gönül vermiş değerli yazar Oğuzhan Saygılı, klasikleri sevdiğim için Kitap Şuuru- Hediye Kitap Kampanyası'ndan gönderdi. Teşekkürler, başarıları daim olsun. *Hasip Saygılı, 1960 yılında Gaziantep’te doğdu. Kuleli Askeri Lisesi (1978), Kara Harp Okulu (1982), Kara Harp Akademisi (1992) ve Quetta Command and
Rumeli’de Bizden Ne Kaldı?
Rumeli’de Bizden Ne Kaldı?Hasip Saygılı · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 201986 okunma
Söz konusu alıntı kitapta olmadığından bloke edilmiş. İtiraz bölümü düzgün çalışmadığı için her çöpe atılıp bloke edilen alıntıyı yeniden yayınlamayı düşünüyorum. Kitapta olmayan bir alıntıyı niye yayınlayalım. Zaten ileti denen bir müessese var. Kitapta olmadığını söyleyenin doğruyu söylemediğini ispatlama müessesesi rica eder, bu paragrafın
Sayfa 12 - Sayfa 12 - Okumuşlar Yayıncılık; 1. Baskı: Mayıs 2018Kitabı okuyacak
291 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Haşhaş ve Emperyalizm
Haşhaş ve Emperyalizm, Aytunç Altındal'ın 1980 öncesi yayımladığı bir kitap. 2000'lerin başlarında Alfa Kitap tekrar bastıktan sonra 2019 yılında ise Destek Yayınları kitabı tekrar okuyucuyla buluşturdu. İyi ki de yayımlanmış. Alfa'dan çıkan kitabı çıktığı zaman alıp okumuştum. Bu baskıyı da aldım ve tekrar okuyup, notlar çıkardım. Alıntılar bu
Haşhaş ve Emperyalizm
Haşhaş ve EmperyalizmAytunç Altındal · Destek Yayınları · 201953 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.