İnsanlar sorguya çekildikten sonra üç kısma ayrılırlar:
1 — Hic bir ameli olmayanlar. Cehennemden simsiyah bir boyun çıkarak böylelerini kuşun taneleri devşirdiği gibi kapar, boyunlarına dolanarak onları ateşin içine atar. ateş de onlar hemencecik yutuverir. Kendilerine sonu saadet olmayan bir bedbahtlığa uğradıkları yüksek ses ile duyurur.
2 — Hiç bir kötülüğü olmayanlar. Meleklerden biri yüksek ses ile «her durumda Allah'a hamdedenler ayağa kalksın» diye ilân verir. Bu zümre böylece cennete yolcu edilir. Sonra ayni işlem gecelerini ibadet ile geçirenler için. arkasından alış-veriş ve ticaretin Allah'ı zikretmekten (namazdan), alakoymadığı kimseler için tekrarlanır ve zümrelerin hepsine sonunda bedbahtlık olmayan bir saadete kavuştukları yüksek ses ile duyurulur.
3 — Hem iyiliği ve hem de kötülüğü olanlar. Çoğunluk bu kısma girer. Onlar bilmeseler bile iyiliklerinin mi. yoksa kötülüklerinin mi baskın olduğunu, hiç şüphesiz, ulu Allah iyi bilir. Fakat afvettiği takdirde fazileti ve cezalandırdığı takdirde adaletinin titizliği açıkça ortaya çıksın diye ulu Allah, amelleri hakkındaki kesin bilgisini mutlaka onlara da göstermek ister.
Sayfa 199 - Çelik YayıneviKitabı okudu
- ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ -
EY KİTAP EHLİ! GELİN, SİZİNLE BİZİM ARAMIZDAKİ ŞU ORTAK İLKELERDE BULUŞALIM:
1- ALLAH'TAN BAŞKA KİMSEYE TAPMAYALIM.
2 - HİÇBİR ŞEYİ ALLAH'A ORTAK KOŞMAYALIM.
3- ALLAH'IN YANI SIRA, İÇİMİZDEN BİRİLERİNİ her emrini kayıtsız şartsız itaat edilen efendiler ve RABLER EDİNMEYELİM!
EĞER bu çağrıya da olumsuz cevap vererek YÜZ ÇEVİRİRLERSE, DEYİN Kİ: SİZ ŞAHİT OLUN; BİZLER Allah'ın irâdesine gönülden boyun eğen MÜSLÜMANLARIZ!
(64. Ayet)
Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim bir dağdan yuvarlanarak kendisini öldürürse, o, cehennem ateşindedir ki, ebediyyen hiç çıkmamak üzere orada yuvarlanacaktır.
Kim bir zehir yutarak kendisini öldürürse, onun da zehiri eline verilerek cehennem ateşinde hiç çıkmamak üzere onu yutacaktır. Kim kendisini bir demirle öldürürse, onun da demiri elinde bulunup cehennem ateşinde ebediyyen hiç çıkmamak üzere onu karnına vuracaktır."
(Buhari, Tıbb:55, No:5442, 5/2179, Müslim, Iman:47, No:109, 1/143, Ebu Davud, Tibb:11, No:3872, 2/400, Tirkizi, Tıbb:7, No:2043, 2044, 4/386, Nesaf, Cenaiz:68, No:1964, 4/369, Darimi, Diyat:10, No:2273, 2/635, Ahmed Ibni Han- bel, No:10199, 3/520)
Sayfa 35 - Ahıska Yayınevi - 6. Baskı - İstanbul 2017 - 5.cilt / Nisa Suresi
Eliezer Ben-Yehuda'nın hayat hikâyesine yakından bakıldığında, onun İbraniceyi diriltmek için başlattığı seferberliğin üç temel prensibe dayandığı görülür:
1. Tarih huzurunda kendine bir ödev vermek ve hayatını buna adamak,
2. Dış şartların olumsuzluğundan hiç yılmadan, işine odaklanmak
3. Gayretle ve dava şuuruyla, gece gündüz çalışmak.
~Özetlenmiştir
Gençlerde ne olmalı
1- ne olur meraklı insan olun, duyarsız ilgisiz heyecansız insan olmayın
2- bir merakınız olsun
3- soru sorma alışkanlığı edinin
4- öğrenmeye doymayın
5- takipçi olun konularınızı işlerinizi takip edin
6- işlerinizi önem sırasına göre sıralamayı bilin
7- danışın
8- zamanlama konusunda dikkatli olun
9- ağzınızda çıkan söze, lafınıza dikkat edin
10- hafızanıza güvenmeyin devamlı not alın, kayıt tutun
11- randevulara vaktinde gidin
12- bilgi sahibi olmadan yorum yapmayın
13- ileri görüşlü olun yapacağınız bir projenin başlayacağız bir işin birkaç ay ve sonrasında düşünün hesaplayın
14- gözlem ruhuna sahip olun, bakan kör olmayın can kulağıyla dinleyin, can gözüyle bakın
15- çözüm odaklı olun
16- insan kıymeti bilin
17- günlük politikalar kısır siyasal çekişmeler sizi esir almasın. Başkalarının yapmadıklarını konuşmak yerine kiminle ne yapabileceğinizi araştırın
18- eleştiriye açık olun
19- şükrü ihmal etmeyin
20- öğrenmeye ve öğretmeye doymayın ama ne olacaksınız olun, sıradan ve sürüden olmayın
Sayfa 21Kitabı okudu
Haydi bakalım, şimdi nasıl bir sır ortaya çıkacak acaba?
Orada biri olsa Uşikava’nın bir şey anlatmaya başlayacağını düşünürdü herhalde. Muhtemelen ancak ölülerin sahip olabileceği önemli bir bilgiyi açıklayacağını. O kişi korkmuş da olsa, yutkunarak beklerdi.Fakat Uşikava’nın kocaman açılan ağzından ses çıkmadı. Oradan çıkıp gelen ses değil, soluk değil, altı küçük insandı. Boylarının uzunluğu olsa
