Kimi insan otların, kimi insan balıkların çeşitini bilir; ben ayrılıkların Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını; ben hasretlerin Hapislerde de yattım büyük otellerde de Açlık çektim, açlık grevi de içinde Ve tatmadığım yemek yok gibidir Otuzumda asılmamı istediler Kırk sekizimde barış madalyasının bana verilmesini, verdiler de Yazılarım 30, 40 dilde basılır Türkiyem'de Türkçemle yasak !
Kovulunca çok tazminat alıyormuşsun...
'Dünyadaki en iyi iş kovulmuş bir antrenör olmaktır. 10.30'da kalkıyorsunuz, kahvaltınızı yapıyorsunuz, koşuya çıkıyorsunuz, ardından saunaya giriyorsunuz ve internette sakin bir şekilde spor sitelerinde geziniyorsunuz. Arkadaşlarla öğle yemeği, kısa bir uyku, yürüyüş, danışmanınızla piyasaların nasıl gittiğini görmek için bir toplantı, faiz oranlarını ölçmek için banka ziyareti veya kulübün hâlâ ödediği maaşın ödenip ödenmediğini görmek için bir banka ziyareti, Eve dönün, ailenizle harika bir yemek yiyin." ‘The best job in the world is to be a sacked coach. You get up at 10.30, take breakfast, go for a jog followed by a sauna and a calm surf of sporting sites on the net. Lunch with friends, a siesta, a walk, a meeting with your adviser to see how the markets are doing, a visit to the bank to weigh up the interest rates, or to see if the salary the club is still paying you has cleared the account. Return home, have a great meal with the family."
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
…Sapiens
Tarih çok az insanın yaptığı, geri kalanların da tarla sürdüğü veya su kovaları taşıdığı bir şeydir. Homo Sapiens, kendisinin de bir hayvan türü olduğu gerçeğini unutmak için elinden geleni yapıyor. Geç modern çağdaki dünyamızın, tarihte ilk defa tüm insanların temelde eşit olduğunu iddia etmekle gururlanırken, tarihin en eşitsiz toplumunu kurma ihtimali çok yüksek. Ayak izi rüzgarın olmadığı Ay’da bozulmamış halde duran Neil Armstrong, 30 bin yıl önce Chauvet Mağarası’nın duvarına el izini bırakan isimsiz avcı toplayıcıdan daha mutlu muydu?
Bugün Çinli bir fabrika işçisi sabah yedide evden çıkar, kirli sokaklardan geçerek atölyeye gider, aynı makineyi aynı biçimde günde on saat boyunca çalıştırır, akşam yedide bulaşık ve çamaşır yıkamak üzere de evine döner. 30 bin yıl önce Çinli bir avcı toplayıcı, kampı arkadaşlarıyla birlikte, mesela saat sekizde terk ederdi. Yakınlardaki ormanlarda ve çayırlarda gezerek mantar toplar, yenebilir kökler arar, kurbağa yakalar ve zaman zaman da kaplanlardan kaçarlardı. Öğleden sonra kampa dönerek öğlen yemeği yerlerdi. Bu onlara dedikodu yapmak, birbirlerine hikayeler anlatmak, çocuklarla oynamak ve dinlemek için epeyce zaman bırakırdı. Elbette zaman zaman kaplanlar onları yakalar veya yılanlar ısırırdı, öte yandan sanayi kirliliği veya trafik kazaları gibi sorunları yoktu.
"Ne tür bir dil sizin keyfinizi kaçırır? Başka insanların konuşurken kullandıkları ifadelerden hangileri hoşunuza gitmez?" Son birkaç yıl içinde bu iki soruyu her yaştan insana yüzlerce defa sordum. Sınıfımda, uygulama çalışmalarında, uçaklarda ve sohbetler esnasında... Onlara söylediğim tek şey, sözcüklerin gücü hakkındaki kitabım için
Sayfa 44 - Elma
Çocukluğundan beri ilme sevdalı olan Prof. Dr. Ahmet Yüksel özemre ilk atom mühendisimiz üniversiteyi 2,5 yılda bitirmiş. Her gün 5 dakika azaltarak uykuyu 4 saate düşürmüş, sabahları 4.30'a kadar çalışmıştır. 15 doktora tezi yaptırdım, 56 profesör yetiştirdim, 20 küsür kitap yazdım. Cenab-ı hakk'a ne kadar şükretsem azdır. daha fazla çalışmadığım için pişmanım diyor. Yavuz Sultan Selim han'a 80 yılda yapılabilecek işleri 8 yılda nasıl başardığı sorulduğunda, büyük Sultan “istişare et, karar ver, kararından dönme!” ayetine uydum buyurdu.
Sayfa 23 - BkyKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.