Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Karizma nedir, kimlerde bulunur
Behiç Bey, 3 Haziran 1949 sabahı saat 13.30'da tam öğle yemeğine oturmuşken, müthiş bir bombardıman başladı. ... Behiç Bey sükunetini bozmadan yemeğini yemeyi tercih etti. Balkan Savaşı, Kurtuluş Savaşı, aşıktı bomba seslerine ve bu seslerin kentin çok yakınında ama içinde olmadığını tecrübelerinden anlamıştı.
“Sadrazam İbrahim Paşa’nın 1528’de belirttiğine göre, Osmanlı hazinesi bu tarihte köle ticaretinden senelik 30.000 altın gelir elde ediyordu ve 1578’de Kefe’de kölelerden hasıl olan varidat 4.5 milyon akçeyi (takriben 75.000 altın) bulmuştu.”
Sayfa 41 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Okur yazar insanlarımızın sayıca az olduğu o dönemde, okur yazar ve güçlü bir hitabet yeteneğine sahip olan Gani Girici, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından görevlendirildi. Cumhuriyet'in nasıl bir yönetim tarzı olduğunu, halkımıza ve ülkemize ne büyük yararlar sağlayacağını anlatmaya çalıştı. Sosyal ilişkileri güçlü olduğu için Cumhuriyet Halk Partisi'nin her kademesinde görev yapu. 1960'taki 27 Mayıs Darbesi sonrasında Tahkik Kurulu üyeliğine getirildi. Gani Girici, 30 Haziran 1921'de, Atatürk'ün kurduğu Çocuk Esirgeme (Himaye-i Etfal) Kurumu'nun Adana'daki ilk kurucuları arasında yer almıştır. Hizmetlerini sürdürürken, Vali Mukadder Öztekin ve Müftü Mehmet Uyanık ile birlikte, 6 Aralık 1963'te, şimdiki Çocuk Esirgeme Kurumu binasının temelini atarak başkanlığını yapan ve 1 Aralık 1965'te yeni binanın açılışını gerçekleştiren Gani Girici'ye Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu tarafindan ‘Altın Hâtıra Madalyası’ verilmiştir. Eski adı Tayyare Cemiyeti olan Türk Hava Kurumu Adana Şubesinin açılmasına öncülük ederek Adana'da ilk Tayyare Piyangosunun satışına destek vermiş, şehrin belli başlı semtlerinde piyango bileti satış yerleri açılmasını ve halkın bu çekilişlere katılmasını teşvik etmiştir. Bu sebeple Adana Şubesinin başarılı olmasındaki gayret ve hizmetleri dikkate alınarak; Gani Girici, Tayyare Cemiyeti Genel Merkezinin 8 Haziran 1928 tarih ve 133 sayılı kararı ile 'Alın Murassa Madalya' ile taltif edildi.
Abdülgani Girici (1901-1989)Kitabı okuyor
Kartal Evresi
31-40 yaşlarında bir erkek Kartal gibidir; yiyebileceği her şeyi yakalar. Kariyerinin zirvesinde profesyonel bir atlet gibidir. Partner konusunda daha seçicidir ve daha rafinedir, uçan kaçının peşini bırakır düzenli bir hayat ve kalıcı bir ilişki ister. 30'ların sonlarında yavaş yavaş testosteron seviyesi dengeye gelir.
Atmaca Evresi
26-30 yaşlarında bir erkek yırtıcı kuş gibidir; bulduğu her şeyi yer. Onun için artık skor yapma zamanıdır.
Erkekler cinsel deneyim açısından olgunluğa 20'li yaşlarda ulaşmış olurlar ama kadınlar cinsel deneyim olgunluğuna 30'lu yaşlarda ulaşırlar.
Reklam
Gerçekler kısa sürede Irak askeri cephesine yansıdı. İngiltere Rusya'yla komşu bir nüfus bölgesi istemediği için Sykes-Picot antlaşması uyarinca Musul'u Fransa'ya bırakmıştı. Yeni gelişmeler karşısında kontrollerini bu vilayetin ötesindeki bölgelere, yani antlaşmanın Rusya'ya verdiği Kürt bölgelerine göz dikmeye başladı. Bu
Sayfa 35 - Aram YayınlarıKitabı okuyor
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyarsınız, Misralarında; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarına, ellerinize? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, fikrim; Anlatamıyorum.
Sokrates ölüme mahkum edildikten sonra, baldıran zehri içmesine 15 dakika kala flüt çalmayı öğrenmeye çalışıyormuş.. Henry Ford'un söylediği gibi, öğrenmeyi bıraktığımız gün yaşlanırız. Farkında mısınız ? Okulumuz bittiği gün, öğrenmeyi bırakıyoruz.. 18 yaşında yaşlanmaya başlıyoruz. 30'lu yaşların ortasında ölüyor, 70'lerde ise gömülüyoruz. Oysa bilgi edinme hedefi , ömür boyu sürmeli..
Çoğumuz ihtiyacımız olan bütün maddi şeylere sahibiz ve bu yüzden pazarlamacıların işi artık ekonomiyi duygularımızla ilişkilendirmek, şimdiye kadar ihtiyaç duymadığımız şeyleri istememizi sağlayarak daha fazlasına ihtiyacımız varmış gibi hissetmemizi sağlamak. Yılda 30 bin sterlin kazanan kendini yoksul hissediyor. Yalnızca on ülke görmüşsek, kendimizi yeteri kadar seyahat etmemiş gibi hissediyoruz. Tek bir kırışığımız olduğunda, yaşlı hissediyoruz kendimizi. Resmimiz fotoshoplanmamış ya da filtrelenmemişse çirkin hissediyoruz.
Sayfa 267Kitabı okudu
Reklam
Allah(cc) Kur'an'da insanlardan üzerlerine bina ettiği gökyüzü için, ayakları altına serdiği yeryüzü için, içtikleri içecekler için, yedikleri yemekler için, sevdikleri eşleri için hamd etmelerini ister. "Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır! Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!"(Ğaşiye, 17-18) Bu, Allah'ın insanlığın ilgisini saf fıtrata çekmesidir. Çünkü "Allah insanları en güzel bir fıtrat üzerine yaratmıştır." (Rûm, 30)
Üzümlü'de 12 Aralık 1993 gecesi saat 21.30'da Kuzey Irak'a sızan iki komando timinde bulunan ve çatışmalar sırasında şehit olan; 1972 Sakarya Doğumlu, Mustafa oğlu, Jandarma Komando Onbaşı Zekeriya Gülyaman'ın (1973-4 tertip) şahsi eşyaları arasında kendisinin yazdığı şu şiir çıktı: Komando olmak onurumdur Olur ya bir çatışmada ölürsem Arkamdan yas tutmayın Bırakın, toprağımda rahat içinde yatayım Bedenimden komandomu çıkarmayın Onlar benim gururumdur Botlarımı çıkarmayın Onlar nice yollar aşacak Şehit olursam sırat köprüsünden geçecek Elimden tüfeğimi almayın O benim namusumdur Ölünce mezarıma sembol olacak Yara'mın kanını silmeyin Ahirette hesabı sorulacak Göğsümden kör kurşunu çıkarmayın O benim madalyam olacak
Cebimdeki Osman
Işsizdim.Vakitten bol bir şeyim yoktu. Günlerimi antikacılarda saçma sapan hikayeler arayarak, bulduğum fotoğrafın sahibinin peşine düşerek geçireceğimi iş arasam çoktan bulmuştum. Ama istemiyordum.Sanıyorum iş bulmaktan da kaçıyordum. 30 yaşıma gelmiş, bir baltaya sap olamamıştım ve iş başvurularına bir sap olarak katılmak ağrıma gidiyordu.Sokaklarda dolaşıyordum, istiyordum ki iş beni bulsun. Yaptığımın yanlış olduğunun farkındaydım. Kendimle her gün defalarca yüzleşiyor ve defalarca kendime "Sana ne oğlum" diyordum. Bana değildi kime ne olacaksa...
Sayfa 73 - Doğan kitapKitabı okuyor
30 Ağustos 1922, yıllarca savaşmaktan yorgun düşmüş bir ordunun var gücüyle ayağa kalktığı ve kanının son damlasına kadar savaşarak kazandığı zaferin tarihidir.
Zamanı gelinceye kadar sabret, o vakit sana açılır ve görürsün: Size ayetlerimi göstereceğim, acele etmeyin. •Enbiya:21/37 Şu halde vaktinden önce bana soru sorma, yürümeden yol alamayacağını iyice anla. Allah Taala buyuruyor ki yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki görebilsinler. • Rûm: 30/9
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.