Bu yaşıma kadar Reşat Nuri Güntekin'i okumamış olmak bende bir eksiklik hissettirmediyse de bu kitabından sonra neden daha okumadım diye pişmanlık hissettirdi. Kitapta tek hoşlanmadığım şey ise Osmanlıcadan gelen ve yeni Türkçe diline çevrilmemiş 363 tane kelime var. Bunların çeyreğini bilmeme rağmen, bilinmeyen kelimeler için dipnot okumak yazarın akıcı dilini bozmuş maalesef. Madem bu kadar çevirdiniz keşke yeni Türkçe yapsaydınız demezsem olmaz.
Hikaye ise müthiş kurgulanmış. Başta diğer tarafın duygu düşüncelerini bilmeden ailenin bir tarafına acırken, okudukça her hikayenin iki yüzü olduğunu unutmamak gerektiğini bir kez daha hatırlatmış yazar. Çok da güzel yapmış. Eline yüreğine sağlık.. Not: Bütün kitaplarını okumak istiyorum artık :)