Hüseyin İnan
Aylardan mayıstı. Günlerden Mayıs'ın 6'sı. “Hıdırellez” günü diye yazıyor takvimler, “Alaçam, Samsun, Geyikaşan Hıdırellez günü... Karacabey, Bursa Hıdırellez şenlikleri..." Halkın her yıl sevgili gibi karşıladığı bir gün. Dargınların barıştığı, çocukların, canlıların, doğanın şenlendiği, armağanların alınıp verildiği bir gün. Yerleşmiş İslam geleneğine göre Hıdır ve İlyas peygamber. lerin her yıl buluştuklarına inanılan gün. İnanışa göre, ölümsüzlüğe erişmiş bu iki peygamberin buluşmaları kutlanarak anılır. Avukatlar Hüseyin'in bulunduğu odaya girecekken duyduk. lan bu sözle sinirlenmişlerdi. Hüseyin, babasını düşünüyordu odada; Hıdır'dı babasının adı, Hıdır İnan. Aylardan mayıstı. Günlerden Mayıs'ın 6'sı. İnanışa göre ölümsüz peygamber Hıdır baba baharın muştulayıcısıdır. Bastığı yerde güller açılır, bülbüller ötüşmeye başlar, baharın bereketi hissedilir... 0 gün şarkılar söyleme günüdür. Kızlar evli liğe niyet tutar. Hastaların iyileşme umudu dirilir, tazelenir. Canlılanın canı yakılmaz. Karıncaların bile incinmesinden sakınılır. İyilik günüdür Mayıs'ın 6'sı. Hıdırellez, halkın günüdür.
Sayfa 55 - EverestKitabı okudu
Moris Gabbay berhayattır. Bkz; “Cumhuriyetle Birlikte Büyüdüm”
İktidar yanlısı ve Türkçüleri sevmeyen Atay, hadiseler üzerine Ulus'taki başyazılarında olaylara işaret etmiş, yazısının başlığını resmi, yetkili birinin kullanabileceği bir hitapla seçmiş ve milliyetçiliği Romanya'daki Gardistlik ve Rusya'daki Troçkistlikle mukayese etmiştir.” Atay Ulus'ta ertesi ve daha sonraki günlerdeki
Reklam
6.2.2. Ukrayna'daki Lejyonerler Alman Ordusunca Türkistanlı savaş esirleri arasından seçilerek 1 Aralık 1941'de kurulmuş olan 162. Piyade Tümeni (162. Infantriedivision), 23 Aralık 1941'de Sovyetler Birliği'ne girerek Kalinin“ ve Rjev'de çatışmalara katılmıştır. Muharebeler sonucunda bu tümenden geriye yalnızca az sayıda
12 Mart ile ülkenin siyasi istikrarına bir darbe vurulmuştu. O tarihten sonra ülke bir daha sırtını doğrultamayacak, peş peşe hükümetler kurulacaktı. 1. Erim Hükümeti 7 Nisan 1971'de güvenoyu alarak vazifeye başladı. 3 Aralık 1971'de "Beyin kabinesi"nin 11 bakanı "Reform yapılmasına imkan kalmadığı" gerekçesiyle istifa etti. Bunun üzerine Erim hükümeti çekildi. Akabinde 2. Erim Hükümeti kuruldu(22 Aralık 1971'de güvenoyu aldı). 2. Erim hükümetinin ömrü de fazla uzun olmadı. Bu hükümet istifa edince bu defa 13 Mayıs 1972'de Suat Hayri Ürgüplü kabinesi kuruldu. Ancak Cumhurbaşkanı Sunay bu kabineyi tasdik etmedi. Bunun üzerine Ürgüplü istifa etti. 15 Mayıs 1972'de Ferit Melen kabineyi kurmakla vazifelendirildi. Melen hükümeti güvenoyu aldı. 7 Nisan 1973'te Melen hükümeti istifa etti. 12 Nisan 1973'te Naim Talu yeni hükümeti kurmakla vazifelendirildi. Bu arada 13 Mart 1973'te Cumhurbaşkanlığı seçimi için turlar başladı. 14 Ekim 1973'te Milletvekili ve senato seçimleri yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimi esnasında ihtilalcilerin adayı Faruk Gürler seçilemedi. Bunun üzerine 12 Mart fiilen sona erdi. Ama darbenin tesiri devam etti. 12 Mart zelzelesi ile kayan siyaset tabanı bir türlü saglam zemine oturamadı. Demokrasi tam yarasını tedavi etmek üzereyken bu defa 12 Eylül 1980 ihtilali geldi ve yerden doğrulmaya çalışan demokrasinin beline bir tekme indirerek, olduğu yere çökertti. 6. Cilt
Sayfa 444Kitabı okudu
Cemal Gürsel'in başında bulunduğu ihtilalcilere göre, ülkede kardeş kavgası vardı. İktidar millete zulmediyordu. İnsan hak ve hürriyetleri gasbedilmis, millet istibdat altında ezilmişti. Bu duruma seyirci kalınamazdı. Milleti kurtarmak için biraraya gelen 38 kişilik askeri cunta, arzularını 27 Mayıs 1960'da gerçekleştirdi! İhtilalcilerin bu iddiaları 1960'dan çok, 1950'den öncesine yakışıyordu. Tek parti sultasında inim inim inleyen millet, istediğini seçmekten mahrumdu. Halinden şikayet ettiği halde önünde başka bir alternatif de yoktu. Çünkü ülkede tek parti vardı. Kendilerini "imtiyazlı sınıf" görenler, milleti de "koyun" olarak kabul etmişlerdi. Ne var ki bir "sürü" kabul edilen millet, eline geçen ilk fırsatta tek parti diktatoryasına son vermişti. Asıl ihtilal 14 Mayıs 1950'de olmuştu. Kendisine hiçbir hak vermeyenlere "yeter, söz milletindir" denilmişti. Tarihe "beyaz ihtilal" diye bu kansız değişme, milletin hür iradesiyle gerçekleşmişti. Bu ihtilale 38 kişi karar vermemişti. Ülkede ilk defa hür ve serbest seçimler yapılmış, millet topyekûn sandık başına gitmiş ve Adnan Menderes'in başında olduğu Demokrat Parti iktidara gelmişti. Milletin seçtiği parti iktidarda olunca elbette milletin istekleri de yerine gelecekti. Millet ilk defa hürriyet havası teneffüs etti. İlk defa vatandaş olduğunun farkına vardı. İbadetine, namazına, ezanına, Kur'anına müdahale edilen millet, ezanın DP iktidarınca asliyetine çevrilmesiyle adeta bayram etti. O gün kurbanlar kesildi, dualar edildi, gözyaşı döküldü 6. Cilt
Sayfa 173Kitabı okudu
Demokrat Parti; 14 Mayıs 1950 seçiminde 416, 1 Mayıs 1954 seçiminde 504, 27 Ekim 1957 seçiminde ise 424 milletvekili kazanarak iktidar olmuştu. Yani, itiraz kabul edilmez bir ekseriyetle işbaşına gelmişti. CHP ise üst üste üç hür ve adil seçimde DP'nin bileğini bükememişti. 6. Cilt
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.