60’LAR HİKAYE 70’LER TERANE
80’LER ŞAHANE
Selammm Bugün sizlere
@pozitifyayinlari
'ndan Muharrem Kaşıtoğlu’nun kaleminden dökülen
60’lar Hikaye 70’ler Terane 80’ler Şahane
isimli kitabın yorumuyla geldim
Kitap geçmişimize ışık tutuyor.O dönemleri yaşayanları nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.
O dönemleri bilmeyenler ama merak
Naifliğin, mütevaziliğin kıymetli olduğu yıllar vardı…Hüzünlüydü belki, yokluk hissettiriyordu ama yine de geriye dönüp baktığında insanın burnunun direğini sızlatacak kadar anlamlıydı. 70’ler döneminin sonuna yetişsem de 80’lerde o dönemin izleri ile büyüdük biz. Yokluğu da gördük, varlığı da. Ama kim yoksul, kim varlıklı hiç bilmedik. Okula da beraber gittik, evimizi, yemeğimizi de paylaştık. Ve hiçbirinden gocunmadık. Mutluyduk çünkü içten ve samimiydik. Zaten bence bu çağın en büyük sorunu samimiyetsizlik. Yapay ve yalan ilişkiler…
Kitap, 70’ler dönemini tüm ayrıntıları ile ele almış. Ayfer Tunç’un muhteşem yeteneği ile harmanlanmış. Kimi zaman kahkahalar ile kimi zamanda gözyaşları ile okudum. Elimde kitap sevdiklerimi bak şu paragrafı kesin okumalısın diye zorladım.
Televizyonun ülkemize gelişinden, Eurovision yarışmasına, ince çoraptan yapılan babaanne paspaslarından, neredeyse her mahallede yer alan açık hava sinemalarına kadar birçok anıyı içinde barından muhteşem bir kitap. Anılarınızı canlandıracak, bunu ben de hatırlıyorum dedirtecek ve belki de geriye dönüp özlediklerinizi aratacak kadar güzel bir kitap.
80’ li yılları oldukça güzel anlatmış. Nerdeyse film şeridi gibi geçiyor önünden o günler insanın. Hiç bir şey eksik kalmamış fazlası bile var. O kadar beğendim ki
70’ler tutumluluk çağıydı. Kitaplar kıymetliydi. Kitap almak isteyen çocuklara bazı fikirsiz anneler “Bir sürü kitabın var, birini oku işte.” derlerdi. Çaresiz okunurdu. Zaten Pal Sokağı’nın Çocukları’nı bir kere okumak yetmezdi.