Bakara Suresi
اَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنْسَوْنَ اَنْفُسَكُمْ وَاَنْتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ
Nasa iyilik emreder de kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitap okuyorsunuz, artık akıl etmez misiniz.
Bakara 44
وَاسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ وَاِنَّهَا لَكَب۪يرَةٌ اِلَّا عَلَى الْخَاشِع۪ينَۙ
Bir de sabır ile salât ile
Filmin Künyesi
Filmin Adı:
Kusilekaniş Ditwanin Bifırin (Kürtçe)
Kaplumbağalar da Uçar (Türkçe)
Turtles can fly (İngilizce)
Yapımcı, Senaryo, Yönetmen: Bahman Ghobadi
Dil: Kürtçe
Süre: 95 Dakika
Yapım: 2004, Irak-İran
Oyuncular:
Avaz Latif (Agrin), Soran Ebrahim (Sattelite), Saddam Hossein Feysal (Pasheo), Hiresh Feysal Rahman (Hıngaw), Abdol Rahman
Başkalarıyla muhabbet ederken bazen epey hülyalı ve yaratıcı olabiliyorum. Başka bir deyişle: Biraz deliye çıkmış adım, ki galiba öyleyim. Kırk yedi yaşına basmak beni pek yavaşlatmadı, ama hayatımın geri kalan yüzde 95'lik kısmı çok normal, sakin ve genellikle sıkıcıdır. Bu gezegendeki varlığımı hesaplarken insanlar hayatımın o kısmını hatırlamayı tercih etmezler.
— Tevbe Suresi Çerçevesinde Münâfıkların Vasıfları —
•Dünyayı ahirete tercih eder, bu nedenle Allah yolunda seferlere katılmazlar. (Tevbe 38-39, 81)
•Cimridirler. (Tevbe 67, 76)
•Mümin toplumda fesat çıkarmak, bölücülük yapmak amacıyla kendilerine ayrı mescit inşa ederler. (Tevbe, 107-110)
•Bir sefere, ancak ucunda kolay bir menfaat varsa koşa
Sayfa 178Kitabı okudu
Dışarıdan bakıldığında artık daha sakin görünüyordu, oysa içinde hala fırtınalar kopuyor, endişe dalgaları acı verici şekilde göğsüne çarparak dışarı taşmak istiyordu. (Syf. 14)
İçeri akan gözyaşları, dışarı akandan daha çok acı verir. (Syf. 81)
Hayat hala cezbediciydi. Sıradan bir ilkbahar günüydü. Kış mevsiminin esaretinden yeni kurtulmuş bir ilkbahar günü… Masmavi gökyüzü öyle yüksek, öyle genişti ki, loş ve kasvetli kış günlerinin ardından tekrar rahatça nefes alma hazzı veriyordu insana. (Syf. 95)
İçinde, çok derinlerde bir şeyler hâlâ canını yakıyordu; fakat bu geçici bir acıydı; şiddetli olsa da, iyi huylu bir acı… Tıpkı bir yara dokusunda ,yara tamamen kapanmadan önce hissedilen o yakıcı acı gibi… (Syf. 120)
İslam yeryüzünün neredeyse her bölgesine, özellikle Ortadoğu (İslamın doğum yeri), Asya ve Afrika'ya dağılmış 1,3 milyar kadar Müslümanla, büyük bir dünya dini olmanın yanı sıra bir uygarlıktır da. Şu anda dünyanın Müslüman nüfusunun yaklaşık yüzde 15'i Şii İslamın çeşitli cemaatlerine ya da kollarına mensuptur; en büyük grubu İsnaaşeriyye (ya da Oniki İmamcılar) oluşturur.
Oniki İmamcı Şiilik 16. yüzyılın başından itibaren İran'ın resmi dini olarak kaldı. İran'ın şimdiki 78 milyonluk nüfusunun ana gövdesi, yüzde 95'inden fazlası, Şii İslamın Oniki İmamcı koluna bağlıdır ve Güney Asya, Pakistan, Hindistan ve Bangladeş'te neredeyse bir o kadar Oniki İmamcı vardır. Oniki İmamcı Şiiler Irak ve Bahreyn'de çoğunluğu oluşturur. Ortadoğunun her ülkesinde, en başta Lübnan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde, ayrıca Afganistan ve Orta Asya cumhuriyetlerinde çeşitli büyüklükte Oniki İmamcı cemaatler bulunabilir.
Sayfa 15Kitabı okuyor
.
Herkesin kalbi Allah'ın parmakları arasında.
.
Sayfa 19 - Serendib YayınlarıKitabı okuyor
...1983'te Bangladeş'te lider konumundaki Grameen Bank'ı kurduğundan beri ismi mikrokredi sektörüyle özdeşleşmiş olan ekonomi profesörü Muhammed Yunus mikrokredinin mucidi sayılıyor. Fakir insanlara özellikle geleneksel olarak çok büyük risk grubunda kabul edilen fakir kadınlara kredi vermesine rağmen, Grameen Bank'ın geri ödeme oranı oldukça yüksekti (yüzde 95 ve üzeri), bu da fakirlerin bankalar için güvenilir bir kitle olduğunu ortaya çıkardı. 1990'ların başlarından itibaren Grameen Bank ve Bolivya gibi ülkelerdeki benzer bankaların başarıları fark edildi ve mikrokredi fikri veya daha geniş bağlamda tasarruf ve sigortayı da kapsayan sadece krediden ibaret olmayan mikrofinans hızla yayılmaya başladı.
Sayfa 207Kitabı okudu
95-100 arası (dize sayısını net veremiyorum)
Bir uğultu başladı alanda, bir ana baba günü,
oturmak için itişip kakışan insanların altında
inim inim inledi toprak.
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Birey 95 ile 110 arasında bir ZB(zeka bölümü) potansiyeli ile doğmuş olsun. Bu zeka potansiyeli bireyin kalıtım özellikleriyle belirlenmiştir. İyi çevre koşulları içinde, desteklenip yüreklendirilerek büyütülmüş kişi 110 civarında bir ZB oluştururken, kötü çevre koşulları içinde büyütülmüş kişi 95 yakınlarında bir yerde ZB'ünü gerçekleştirir. Böylece, kalıtım bir alt ve üst sınır çizerek bir dağılım alanı belirler, ancak çevrenin zenginliği, fakirliği, destekleyici veya engelleyici oluşu, bu dağılım içinde ZB'nin nerede gerçekleşeceğini saptar.
Sayfa 88
