Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Kefçi

İstanbul
"İstanbulluların İstanbul'u sevmesi için tanıması, geçmişteki önemini ve tarihi güzelliklerini bilmesi gerekir. Yeni İstanbullu, eski hemşehrilerinin nasıl yaşadığını, hangi güzellik ortamı içinde bulunduğunu görüp tadamamış olsa bile, en azından duyabilmeli, öğrenebilmeli ve imrenebilmelidir. Günümüzde, maalesef artık kalmayan ortak İstanbul kültürü, ancak ortak İstanbul tarih bilinci ile oluşturulabilir."
Sayfa 13 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Eğitimin Temeli ve Dayanağı
"Bize, bütün hareketlerimiz için değer ve kaide sunacak, satıcıdan siyasiye, doktordan gazeteciye, çocuktan ihtiyara kadar hepimizin yaşayışına ruh ve mâna katacak, anlaşılmış, sistemleştirilmiş, hikmetleri, bütün birliği içinde saklayarak her âleme pencerelerini açacak büyük mektebin temel hakikatlarını ihtiva eden bir kitaba muhtacız. Bu kitabı, asrın anlayışiyle bütün hürriyet, bütün hikmet ve bütün hakikatiyle mektebimize temel yapmalıyız: Bu kitap Kur'ân'dır."
Sayfa 64 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Garp mı Milliyet mi?
"Yabancı kültür dilenmekle, zannedilen garplılaşmak da mümkün değildir. Deve hamuru yemekle deve olunmaz, deve olarak doğmak lâzımdır. Yabancı kültür, sadece milli kültür ağacının köklerini kurutur, onu soysuzlaştırır. Çocuklarına yabancı dil öğretmek için yabancı mektebe koşanlar, pire uğruna yorganlarını yakıyorlar. Bu adamlar, bir avuç su içmek için suda boğulanlardır. Mektep ancak millî mekteptir."
Sayfa 63 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilgi'nin Tesiri
"Zira, insan bir dereceye kadar öğrendiklerinin de esiridir. İyiyi bilen iyi olmak ister, fenayı bilen fena olmaya -farkında olsun olmasın- heveslenir. Zira, her bilgide bir cazibe vardır. Bilmek, harekete hazırlanmaktır. Fenalığın bilgisinden sonra fenalıktan korunmakiçin ayrıca bir mukavemet kuvvetine ihtiyaç vardır. Bu ise insanı yıpratıcıdır. Mamafih, fenalığı hem bilip, hemde ona karşı koymak iktidarının ayrıca değer taşıyan bir atletizm olduğunu ilave edelim. Fenalıktan korunmak için, fenalıkların az çok bilgisine sahip olmak zarureti ise, tehlikeli bir makineye elimizi kaptırmamak için edineceğimiz bilgiden başka bir şey değildir."
Sayfa 57 - Dergah YayınlarıKitabı yarım bıraktı
İnsanlık Okulu
"Bize bir insan mektebi lazım. Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun; her hareketimizin ahlâkî değeri olduğunu tanıtsın; hayâya hayran gönüller, insanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin; her ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsın; vicdanlarımıza her an Allah'ın huzurunda yaşamayı öğretsin. Bu mektepte edebiyat, tarih ve felsefe kültürü başta gelecek ve onun yetiştiricileri sadece bir memur değil, örnek insan olacaklardır. Din görevinin bile para ile yapıldığı bir düzenin tersine çevrilmesi lâzım geliyor. Ancak böyle yepyeni bir anlayışın benimsenmesiyle Türk millet maarifini kurmak ve ruhlarımızda rönesans açmak kabil olacaktır."
Reklam
Tv
"Televizyon bir iffet ve ahlak suçlusudur."
Sayfa 47 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Ruhun Silahları
"Namaz, oruç, hac, zekat, müslüman ruhunun silahları... Müslüman, müslümanlığını sözde bırakmamalıdır. Sürekli olarak kendini İslamdan koparan aldatıcı oyalamalarla savaşmalı, onlara karşı ruhun ölümsüz silahlarıyla donanmış olmalıdır. Öyle ki müslümanların toplu olarak kıldıkları namaz, Ramazan ayı boyunca tuttukları oruç, inançsızların yüreklerine korku düşürmeli ve onları aşağılık duygusu içinde kıvrandırmalı. İbadetler, toplumun ruhunda tek tek bunalıma düşen kişilerin ruhlarını kurtarıcı birer sığınak olmalı. Bunalan insan namaz kalesine, oruç burcuna sığınmalı. Bunlar, Allah'ın müslümana armağan ettiği mucizevi silahlardır ve Kıyamete kadar bunlardan üstün maddi veya psikolojik bir silah ortaya koyamayacaktır karanlığın dehası. Yalanlı propagandaya karşı hakikatın tebliği, şeytansı iğvaya karşı vahiyden gelen telkin, zulme karşı adalet, cehalete karşı irfan aydınlığı, nefsin başkaldırışına karşı Allaha teslim oluş, şehvete karşı oruç, insanın kendi benliğine tapınmasına karşılık namaz silahlarıyla müslüman savaş meydanında gözükecektir, gözükmelidir her zaman."
Sayfa 90 - Diriliş YayınlarıKitabı okuyor
Millet Şuuru ile Eğitim
" Her şeyden önce millet mektebinin kendi elimizle yıkılması, gelecekteki nesillerin bize lânet bakışlarının çevirilmesine tek başına yeter bir hâdisedir. 'Milletimin istiklâlini kazandım, mektebimin istiklâlinden vaz geçtim.' diye övünmek sade bir vatan katiline yakışırdı. Ruhların yapıcısı olan mektebin istiklâli feda edilirken, kapitülasyonların zehirli yadigarı olan yabancı okullar bu vatanda tüneyen baykuş yuvaları halinde zehirlerini saçtılar. İstiklâl Savaşı'ndan sonra işledikleri cinayetin farkında olmayacak kadar kör ve sağır beyinler, iktisâdî kapitülasyonların kaldırılmasını kurtuluş sayarak maarifte kapitülasyonların devamına göz yumdular."
Sayfa 34 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Kültür ve Maarif
"Milletimizin üç asırdan beri geçirmekte olduğu buhranların sebebi ve kaynağı, kültür ve Maarif sahasında aranmalıdır. Âlimin atının ayağından sıçrayan çamurdan kendine bir Şeref payı çıkaran hükümdarın Mesud asrı nihayet bulduktan sonra, devletimizin yapısında sarsıntılar başladı... ...Avrupa körü körüne taklit edilmek istendi. Mektepler açıldı; bunlarda yeni ilimler okutuldu. Lakin ilim sevgisi aşılanmadı; âlimin üstünlüğü ve cemaat içindeki önderliği telkin edilmedi. Çünkü ile gerçekten inanılmadı. İlim, bizim hayatî menfaatlerimiz için vasıta olarak, şekil halinde istismar edilmek istendi; teknik putlaştırıldı."
Sayfa 13 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Yaşam Sebebi
...her insanın karşılaşabileceği şu soruyu yanıtlamaması aptallık demesemde bana tuhaf görünüyor: "Ben neyim" ya da "neden yaşıyorum" yahut "ne yapmalıyım". Kişinin önce şu soruyu çözmesi gerekir: "Tüm insanlığın kendisi tarafından bilinmeyen ve küçücük bir zaman diliminde küçücük bir parçasını bildiği hayatı nedir?" Kişinin ne olduğunu anlamak için öncelikle kendisi gibi kendini anlamayan insanlardan oluşan bu gizemli insanlığın ne olduğunu anlaması gerekir.
Sayfa 35 - Turkuvaz Kitap, TolstoyKitabı okudu
Reklam
Arzular ve Tatminlik
Bir şey istesem arzumu tatmin edip etmeyeceğini önceden biliyordum, ondan hiçbir şey çıkmayacaktı. Büyücü gelip beni dileklerimi yerine getirmeye davet etse ne diyeceğimi bilemem. İsteğim yoksa ama sarhoş anlardaki eski arzuların alışkanlıkları varsa o zaman ayık anlarda bunun bir aldatmaca olduğunu, arzulayacak hiçbir şey olmadığını biliyorum.
Sayfa 25 - Turkuvaz Kitap, TolstoyKitabı okudu
Gençlik
İyi olmayı tüm varlığımla istedim ama çok gençtim, tutkularım vardı ve yalnızdım, iyi olmanın peşinde koşarken yapayalnızdım. Bu en içten isteğimi -ahlaki açıdan iyi olmak istediğimi- ne zaman dile getirsem aşağılanma ve alayla karşılaştım; iğrenç tutkulara kapıldığımda ise övgü aldım, özendirildim. Hırs, güç tutkusu, açgözlülük, şehvet, gurur, öfke ve intikam; hepsi saygı duyulan niteliklerdi. Kendimi bu tutkulara kaptırırken büyük biri gibi olduğumu, böylece benden memnuniyet duyduklarını hissediyordum.
Sayfa 14 - Turkuvaz Kitap, Tolstoy.Kitabı okudu
"Hepimizin adrenaline ihtiyacı var. Senin gibi bir hiç için ihtiyacını karşılama yönünde sıradan bir aksiyon filmi izlemek yeterli olabilir. Daha önce hissetmedikleri çılgın bir heyecanın titremesini yaşamak için hiç tanımadıkları bir yabancıyı öldürecek ne çok insan var bilemezsin. Onları durduran tek şey ise sosyal şartlar, hapis korkusu, saygınlık ya da güçlerini kaybetme korkusu. İnsan hayatının kutsallığı ya da benzer saçmalıklar değil."
Sayfa 251 - AnnaKitabı okudu
"Her peygamberin bir vasisi vardır, benim vasim, İbrahim (as)'dır." (Ahmed b. Hanbel, Müsned)
Sayfa 103Kitabı okudu