Beynin kendisi, beynin EEG testinde görülebilen birçok elektrik sinyali üretebilir. Kafatasını, kulak kemiklerini ve ajite edici vücut sinir sistemini rezonansa sokarak ve beynin doğal elektrik frekansını değiştirerek, bireyi gelecek güne programlayarak zihin kontrolü amacıyla hedeflenen kişilerde sentetik rüyalar veya kabuslar bile başlatabilirler. Bu enerji silahlarının dışında, benim Süper silahlar olarak adlandırdığım ve depremleri tetiklemek, volkanları patlatmak, heyelanları tetiklemek ve obruk veya kar çığlarını tetiklemek için kullanılabilen başka türler geliştirdiler. Ayrıca, betonun içinde rezonant kum ve çakıl kristalleri içeren betonla inşa edilmiş yapıları rezonansa sokabilir ve sonunda beton binayı kırarak çökertebilirler. Buradaki en önemli görev, tek bir binayı çökertmek için içlerine uygulanan çelik çubuklar dikkate alınarak bina çökme rezonans frekansının elde edilmesidir. Bu makalenin ana odak noktası, süper silahların neden olduğu Dünya felaketleri için süper silahların uygulanmasıdır.
Maraş ve hatay daha çok zarar gördü. Diğer iller öyle kötü değil. Ayrıca celal şengör de anlattı, yapay deprem bir taşı bile oynatamaz. Asla akılcı değil
Öyle şaşkınım ki..
Bir kitap bu kadar kısa olup da nasıl böyle etkileyici olur!
Gerçi birçok bu tarife uyan kitap mevcut ama benim korkularımdan birini yüzüme yüzüme vuran ender kitaplardan olduğu için daha çok etkilendim.
Ne mi korkum: Donmak!
Donmayı bırakın üşümekten bile nefret eden biriyim. Aslında donarak ölmek birçok ölüm şeklinden daha iyidir ama o ölüm noktasına gelene kadar geçen uzun süreci sürdürmek aşırı zor bir iş.
Buradan kitap karakterine seslenmek istiyorum: Senin oralarda tek başına ne işin var be kardeşim! Otur oturduğun yerde, ne bu macera tutkunluğunuz!
Kitabı bitirdikten sonra bi üzüntü çöktü üzerime. "Into The Wild" filminin sonunda da böyle hissetmiştim. İnsanın macera ve merak duyguları hayatın pahasına mı olmalı diye sorgulamıştım.
Neyse efendim gelelim insan türünün çok zeki, çok iyi donatılmış olduğu yalanına...
İnsan en donanımsız, (belki) en akılsız canlılardan... Yaşadığımız alanın dışına çıkınca ölümle burun buruna gelmemiz de işte bu yüzden. Bu kadar teknolojiye, bu kadar IQ'ya rağmen insanoğlu pek de doğaya, çevreye... uyumlu değildir.
Ve ben bir uyuzluk yapıp bu kitabı özellikle yaz mevsimini sevenlere tavsiye ediyorum. :)) Nihahahaha
Ateş YakmakJack London · Karbon Kitaplar · 201911,5bin okunma
Kitap 2017 basımı, sanıyorumki o yıla ait bazı gerçek ama baya absürd haberlere yer verip bazı yorumlar yapmış Gani Müjde. Birkaç kendi anısını serpiştirmiş, bazen de aklından geçen fikirleri bazı başlıklarda toplayıp madde madde sıralamış. Her ne kadar bazı şeyleri saçma bulduysam da çok güldüklerim ve mantıklı bulduklarım da oldu. Çerez gibi, sohbet eder gibi bir kitap. Ben keyifle okudum :)