Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüyâ rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim...
yeniden eskisinden gayrı türküler söylemeliyim
farzoldu bana devran devair yolculukları
hiç kullanılmamış maceralar peşindeyim
yağmur gelir gider ufuk malûm sarı
farzoldu bana devran devair yolculukları
siyah siyah avuçları kurşuni camlarda
susuz gözleriyle ölüler unutuldu
bir başka mezarlıktır hanidir hatıralar
hanidir mısra mısra kan kusuluyor
garipsemiş fenerler uyandı tenhalarda
fıstıkî makam üzre malûm akşam oluyor
usandık bıktık eski kahırlardan
bitmez tükenmez bir hasretlik sardı bizi
yollar tutulmuş ferhad misâli yolcu olamazsın
ölüm eskimiş kabil değil yenilemek
tersine çevirmek bir eldiven gibi içimizi
şimdi yine saatlerin ormanında tek başınasın
yollar tutulmuş ferhad misâli yolcu olamazsın
şu dağın ardında son ümidim
dağlar ve yollar yürümekle tükenmez
yeniden eskisinden gayrı türküler söylemeliyim
devran değişti ümitten ümit kesilmez
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete -özetle; şu an içinde bulunduğumuz döneme öyle benzer bir dönemdi ki dönemin, sesi en çok çıkan otoriteleri bu günler hakkın da -olumlu anlamda da, olumsuz anlamda da- ancak ve ancak "en" sözcüğü kullanılarak konuşulabileceğini iddia ediyorlardı.
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
bana bir şimşek çak
gazinin gözlerinden
mavi bir şimşek
kuva-yı milliye mavisi
aynı emaneti taşımaktayım
“hürriyet ve istiklal benim karakterimdir”
çünkü hain, sinsi ve korkak
aynı düşmana karşı savaşmaktayım
Sayfa 99 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
yanlış bir hayalin şehrinde kaldım
sevdiği ben değilim anlatamam
o aşk bu değildi tasarladığım
büyük bir tenhalık nasıl korkmam
korkularım bir canavar doğurdu
Sayfa 47 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Son yıllarda düşünme, hissetme veya davranış biçiminizi değiştirdiğimiz takdirde nirvanaya ulaşıvermeyi vaat eden bir alay terapistiyle, koçuyla, danışmanıyla ve kişisel gelişim yazarıyla tam bir mutluluk sektörü oluştu. Bu sektör bireyin çevresinin ve durumunun önemini hafife alarak “Mutluluk bir seçim!” iddiasında bulunuyor. Böylece bizi, mutlu olmak için doğru kararları almaktan kişisel olarak sorumlu tutuyor. Pek azımız mutlu olmayı “seçecek” konumda olduğumuzdan bu bir yetersizlik hissi yaratarak mutluluk sektörünün sunduğu hizmetlere daha fazla ihtiyaç duymamız gibi bir sonuç doğuruyor. Buradaki sorun sürekli mutlu olmamız değil, sürekli mutlu olmamız gerektiğini “sanarak” devamlı bizi daha mutlu edecek yeni fikir ve kavramların peşinden koşmamız. Anlık mutluluğu yakalasak bile ona alışıp daha fazlasını istemeye başlama hızımız inanılmaz.