bana bir şimşek çak
gazinin gözlerinden
mavi bir şimşek
kuva-yı milliye mavisi
aynı emaneti taşımaktayım
“hürriyet ve istiklal benim karakterimdir”
çünkü hain, sinsi ve korkak
aynı düşmana karşı savaşmaktayım
Sayfa 99 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
yanlış bir hayalin şehrinde kaldım
sevdiği ben değilim anlatamam
o aşk bu değildi tasarladığım
büyük bir tenhalık nasıl korkmam
korkularım bir canavar doğurdu
Sayfa 47 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Son yıllarda düşünme, hissetme veya davranış biçiminizi değiştirdiğimiz takdirde nirvanaya ulaşıvermeyi vaat eden bir alay terapistiyle, koçuyla, danışmanıyla ve kişisel gelişim yazarıyla tam bir mutluluk sektörü oluştu. Bu sektör bireyin çevresinin ve durumunun önemini hafife alarak “Mutluluk bir seçim!” iddiasında bulunuyor. Böylece bizi, mutlu olmak için doğru kararları almaktan kişisel olarak sorumlu tutuyor. Pek azımız mutlu olmayı “seçecek” konumda olduğumuzdan bu bir yetersizlik hissi yaratarak mutluluk sektörünün sunduğu hizmetlere daha fazla ihtiyaç duymamız gibi bir sonuç doğuruyor. Buradaki sorun sürekli mutlu olmamız değil, sürekli mutlu olmamız gerektiğini “sanarak” devamlı bizi daha mutlu edecek yeni fikir ve kavramların peşinden koşmamız. Anlık mutluluğu yakalasak bile ona alışıp daha fazlasını istemeye başlama hızımız inanılmaz.
biz her nokta-ı nazardan insan olmalıyız
acılar gördük
bunun sebebi dünyanın vaziyetini anlamadığımızdandır
fikrimiz zihniyetimiz medeni olacaktır
şunun bunun sözüne ehemmiyet vermeyeceğiz
medeni olacağız
bununla iftihar edeceğiz
Erişme imkanınız olduğu hâlde arzulanır bir şeyden mahrum kalmak güçtür. Consumed (Tüketilmiş) adlı kitabında tüketim toplumunu acımasızca eleştiren siyaset bilimci Benjamin Barber’e göre elzem entelektüel olgunluk hayli az bulunan bir şeydir. Barber, eski kapitalizm verimliliğe ve dayanıklılığa odaklı mal ve ürün üretirken modern tüketim kapitalizminin ihtiyaç ve arzular ürettiğini gösterir. Elbette insanların ezelden beri ihtiyaçları vardır ancak ekonomi bir zamanlar bunları karşılama çabasındayken bugün esas amaç, yeni ihtiyaçlar yaratmaktır.
Tanrı’nın geleceği insanın gözlerinin önüne sermeye tenezzül ettiği güne kadar tüm insani bilgeliğin şu iki sözcükle ifade edileceğini asla unutmayın: beklemek ve umut etmek!