Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mileva

Allah günde elli vakit namazı farz kıldı. Musa'nın yanına gelip anlattım. "Rabbinden azaltmasını iste! Ümmetin buna güç yetiremez. Tecrübem var!" dedi. Birkaç defa Rabbimle görüşmeye gittim. Nihayet Rabbim, 'Beş vakit namazı farz kıldım. Her vakit için on sevap vardır. Böylece elli vakit namaz olur" buyurdu.
Sayfa 280 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ah Mekke... Eski adıyla Bekke; yani "gözyaşı vadisi"... Bugün gözlerden vadiler yaş akmaya başladı. Ve sanırım bu yaşlar daha çok akacak. Ta ki bütün insanlık bu gözyaşı vadisinden yıkanıp geçesiyr kadar...
Sayfa 149 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Birbirleriyle uzun uzun konuşacak ve gereği gibi vedalaşacak vakitleri olmamıştı. O zamanlar şartlar böyleydi. Her birinin içinde söylenmemiş o kadar çok söz, o kadar çok düşünce kalmıştı ki! O günlerde halkın kalbinden geçenleri derleyip toparlayacak ve açıklayacak birinin çıkması ihtimali de pek azdı.
Sayfa 38 - Oğulla Buluşma - Çordon ile SultanKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dedi ki: Annen öldüğünde sen küçücük bir bebektin. Dedi ki: Annen öldü ve ben hiçbir kadını sevmedim. Birçok kadın girdi çıktı yatağıma. Ben hiçbir kadını annen gibi sevmedim. Dedi ki: Sevmeyi bilirim. Acıyı bilirim. Sevmenin hayatı nasıl acıya çevirdiğini bilirim. Dedi ki: Ama hayat daha değerlidir sevdadan. Hayat daha büyüktür sevdadan.
Bize ulaşabilen Ademoğlu'na uyarı:
Ey insan! Dağın bağrına oyulmuş kırk odanın kapısını aç. İçindeki güzellikleri, insanlığın gözleri önüne ser. Böylece Midos Bilgeleri, ölümsüzlüğün gizemli titreşimiyle irkilip yeniden solumanın tadına varsınlar. Ancak, sakın ola, kırk birinci kapıyı açma! O kapı günü gelince kendiliğinden açılacak. Uyarıya uymayan lanetlenecektir. Lanetli kişiler evren içinde adsız ve kalıpsız kalacaktır. Ruhları sonsuza dek acı içinde kıvranacaktır.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Bilgi iksiriyle beyinleri bilenen Midos Bilgeleri der ki:
Midos Kral Mezarları'yla müze odalarını, günü gelince kızıl yeleli bir Ademoğlu bulacak. O kişi, yedi denizler aşmış, canını yedi beladan kurtarmış olacak. O kişi, bize inanmış, bizi istemiş, bizi özlemiş olacak. O kişi uğrumuza canını bile vermeye hazır olacak. O kişi bize ulaştığında, Bilge Midoslar, ölümsüzlüğün gizemli titreşimiyle irkilip yeniden solumanın tadına varacak.
Sayfa 164 - Altın KitaplarKitabı okudu
Tanrılar yüz çevirdi bizden. Tanrılar öfkelendi bize. İki ölü var aramızda. Onlara ödememiz gereken bir bedel var.
Ama Nuvanza'nın gülümseyişi, hiç korkma diyordu, gördüklerin geçici; bir sen hakikisin, bir de bana duyduğun sevgi.
Dedim ki: Ben senden bir şey istemiyorum, gülümsemeni eksik etme yeter.
Dedi ki: Umudunu kesme. Bir ağaç kurumamışsa, Bu mevsim değilse öteki mevsim çiçek açar. Bu mevsim değilse, öteki mevsim meyve verir. Yeter ki ağaç kurumasın.
Reklam
Vay Esme, olan olmuştu ona. Hasan, köylüler, büyükana, Esme bir büyüdeydi.
Sayfa 72 - YKYKitabı okudu
Allahın özenip bezenip bin yılda yaptığıdır anan gibisiler, onlar Allahın yeryüzündeki sevgilileridir, hortlak babana, kel Kerim'e uyup da öldürme ananı.
Sayfa 56 - YKYKitabı okudu
Hasan gülümser gibiydi. Bunu gördü Kerim, öfkeden delirdi. Yerinden kalktı, hortlaklara, yaşlı karılara, Hasan'a, dünyada kim varsa Torostan büyüğüne darıdan ufağına söverek gitti.
İnsanın mayası hep o maya... Kötüler daha kurnazlaştı. Birbirine zarar verme ilerledi. Fenalık büyüdü.
Sayfa 77 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.