Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim.
Öyle bir tüketmek ki, sonucu yepyeni bir "ben"e ulaştırırdı beni…
Her şeyi bir arada yaşamamız. Dümdüz bir çizgide. Ama resmin tamamı bu değil. Çünkü hayat yalnızca yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da oluşur.
Benim burada ne işim var?" diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla
sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz?
Hayal ettiğin hayat buydu. Hem beni hem de burayı istemiştin ama buna rağmen sadakatsizlik edip sünger gibi içiyorsun ve görünüşe göre benim kıymetimi ancak hayatımdan çıktığın zaman anlıyorsun ki bu hiçte iyi bir özellik değil. Benim hayallerim ne olacak?