Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beste Mutlu

Elde olmayanı açıklamak için elde olanı inkar etme
Sayfa 42
Reklam
Üçüncü Gece
Gündüz hüzünlü, yağmurlu, ışıksız, tıpkı beni bekleyen yaşlılığım gibi geçti. Beni böyle tuhaf düşünceler, böyle karanlık hisler boğar, benim için açıklanması imkansız sorular kafamda dolanıp durur- ama nedense bunları çözmek için ne gücüm ne isteğim vardır. Bütün bunları çözmek de bana mı kalmış!
"Lanet olası yaşam!" Diye homurdandı. En acı yanı da çekilen ıstıraplar karşısında insana bir ödül verilmemesi! Müzikli oyunlarda olduğu gibi, her şey görkemli bir gösteriyle değil, basit bir ölümle bitiveriyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan hangi durumda bulunursa bulunsun kendisiyle barışık olmalıdır. İnsanoğlunun daha üstününü tadamayacağı iki çeşit mutluluk vardır: biri, yaşamın özünü kavramaya çalışarak özgür ve derin düşünmek, ikincisi de dünyanın hır gürüne boş vererek yaşamak.
Düşünen insan gelişe gelişe tam bir olgunluğa eriştiği zaman kendini ister istemez içinden çıkamayacağı bir kapana kısılmış hisseder.
Reklam
Bir takım kör inançlara göre, yaşamın kiri, pisi, çirkefi eninde sonunda bir işe yarardı. İğrenç hayvan gübresinin zamanla çernozem'e dönüşmesi gibi. Yeryüzündeki güzel şeylerin hepsinin kaynağında bir takım pislikler yatmıyor muydu?
İnsan içinde bulunduğu umutsuz koşullarda bazen bir zinciri bir saç teliyle koparabileceğini sanır.
Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayale. Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin var ve asi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...
Hayat yoktu hiçbir yerde, ne bu şehirde, ne bu yerde, ne de bu yıldırıcı varoluşta...
Herkes sisteme uyup içine girebileceği bir kalıp bulmak zorundaydı. Doktor, avukat, asker...ne olduğu mühim değildi. Kalıbını bulduktan sonra ileri doğru gitmeye çalışıyordun.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair hiç fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de. Mümkündü. Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. Onlardan uzak olmak istiyordum. Gidecek yerim yoktu ama. İntihar? Tanrım, çaba gerektiriyordu. Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi.
Sayfa 161Kitabı okudu
BİR ARAYIŞIN ROMANI
Balık denizi anlamaz, yerini sorsan tarif edemez. Ancak bir oltanın ucunda karada kıvranırken anlar varlığından bile haberdar olmadığı yerde yaşadığını...
Sayfa 192Kitabı okudu
BİR ARAYIŞIN ROMANI
Herkes bilmez ama önemli olan varacağın yer değildir evladım. Yolculuğu nasıl yaptığındır. Nereye varacağına sen değil, yolculuğu nasıl yaptığın karar verecektir.