“Nefret ettiğim bir şey daha varsa, o da insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde neşeyle hatırınızı sorup, “iyiyim”, demenizi beklemeleridir.”
Bir kadının bir tek temiz yaşantısı olması gerektiği, oysa bir erkeğin biri temiz, öteki kirli iki yaşantısı olabileceği düşüncesi beni çileden çıkarıyordu.
“Her akıllı insan hayatın güzel bir şey olduğunu, amacının da mutlu olmak olduğunu bilir," dedi babam üç güzel kızı seyrederken. "Ama sonra yalnızca aptallar mutlu olur. Nasıl izah edeceğiz bunu?"
“Ah bayım,” diyordu adam, “kötü insan olduğumuzdan değil, ışığı yitirdiğimizden.” Evet, ışığı, sabahları, kendini bağışlayan kişinin o kutsal masumiyetini yitirdik biz.
“Herkesin en büyüğünden en küçüğüne her konuda eşit hakkı vardır, iddia iddiayla, dürtü dürtüyle, güç güçle yenilir. Hak galip gelenindir ve gücümüzün sınırları yasalarımızı belirler.”