Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ms..

Ms..
@Bibloterapi
Kendi halim diye bir yer var, çoğu zaman oradayım.
BEN'im dünyam
63 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Öğrenciler, güvenlikleri tehdit altına girdiğinde, psikolojik gereksinimleri karşılanmadığında, dışlandıklarını, değersiz olduklarını veya sevilmediklerini düşündüklerinde güçlü hisler ve duygusal sıkıntı yaşarlar. Böyle zamanlarda, okul ödevlerini yapamazlar ve öğretmenin öğretme girişimleri çoğunlukla sonuçsuz kalır.
Reklam
Tekrar okunacaklar listesine eklendi
Gözleri fiziksel görmezliğe mahkûm olmuş kişiye, "kör" demek çok ayıp görüldüğünden; aydınlık ve parlaklık anlamına gelen ve "kalbi ile görüyor" nitelemesini yakıştıranlar, "ruşendil" derler. Kalbi ile görenler, kem gözlerin senaryolarını anlayabilir, gözün gördüğüne hemen yorum yapmaz, acı dolu ve üzücü bir sahneye şahit olan gözlerden yaş akıtırlar. Ruşendil; bir yönüyle "yufka yürek"le akrabadır; diğer açıdan "hikmet"le ortaktır. Görürken ayrıca ruşendil olanlar; duble fikrederler, zikrederler, fikhederler ve bazen en küçük ayrıntıdan giderek tablonun bütününü yorumlarlar. Bu ilahi nimet, hakikati bulmak için yolda terleyenlere nasip olur
Çünkü karşılıklı sevgi ile birleşen iki kalp, dudakların yardımı olmadan da nasıl iletişim kuracağını bilir; bir aşık gözlerini sevdiği nesneye çevirmeye cesaret ederse o manzara karşısında susuzluğunu gideremez tıpkı susama hastalığına yakalanmış birinin Dicle'yi içse doyamayacağı gibi...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
muhteşem bir eser..
Gerçekten de Sadi Hazretlerinin bu kitabını zaman zaman bilhassa da bunaldığı, daraldığı ve çok fazla üzüldüğü sıralarda okuyan kimse bir psikanaliste gitmekten çok daha fazla teselli ve Şifa bulacak, içi açılacak gönlü ferahlayacaktır.
Kazâya çare olmadıktan sonra ne diye canını sıkıp duruyorsun.
Dünyada meydana gelen iyi ya da kötü her şeyi yüce Allah'tan bilen, olmuş bir şeye üzülüp de rahatını bozacak değildir.
Reklam
İnsan, nefsini rizaya bağladı mı başına gelen her şeye razı olur. Kurân-ı Kerim'de buyrulduğu gibi: "De ki: Bize Allahü Teâlâ'nın yazmış olduğu şeyden başkası isabet etmez. O bizim Mevlamızdır ve mü'min olanlar artık yalnız Allahü Teala'ya tevekkül etsinler (Tevbe Sûresi, 51)." Olacak olan olur; ertelemek, olmasını engellemez. "Allah'ın emri, şüphesiz yerine gelen bir kaderdir. (Ahzab Sûresi, 38)."
Bana göre de affetmek yüklerinden kurtulmak demek
Affetme bir duygu değildir; bir taahhüttür. Suçlunun kusurunu, kendisine karşı kullanma değil de, merhamet gösterme seçimidir. Affetme sevginin bir ifadesidir. 
Bir insana her şeyi ya sevgi yaptırır ya da sevgisizlik..
Sevgi için dağları, denizleri aşar, çölleri yürüyerek geçer ve anlatılamayacak güçlüklere katlanırız. Sevgisiz, dağlar aşılamaz, denizler geçilemez, çöller dayanılmaz ve zorluklar yenilemez olurlar. Ermiş kişiler, sevgi ile güdülenmemiş tüm insan başarılarının, sonuçta, boş olduğunu söyleyerek sevgiyi yüceltmiştir.
Evliliği üç kez deneyimleyen bir bey efendi soruyor.
Benim sorum şu: Nikahtan sonra aşka ne oluyor? Benim deneyimim sıkça rastlanan türden midir? Ülkemizde bu yüzden mi bu kadar çok boşanma var? Bunun bana üç kez olduğuna inanamıyorum. Peki ya boşanmayan insanlar? Onlar bu boşluk içinde yaşamayı mı öğreniyorlar, yoksa aşk, bazı evliliklerde canlı mı kalıyor? Eğer öyleyse, nasıl?"
Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir.
Reklam
Aynalı dede'den...
Yalnız sözden ne çıkar! Kim bilir şimdiye kadar kaç hayvan yükü kitap okudun. Ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanların bilgisi nedir? Bencillik ve zevklerinin ihtiyacı olan sanatlara ait şeylerdir. Ancak hak ve gerçekle ilişkili ne bilirler? Hiç! Akla ait denklem ile hakkı açıklamak mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü?
Kalbimi bıraktığım son alıntı..
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Buğulu gözlerle okumak ne kadar da zor..
Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım.Her şeyi içinde boğulmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? Ah Maria niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Ne için rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin anımda değilsin?
Sayfa 155Kitabı okudu
Yorumsuz
İçimde yarı kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı.
Ahh Raif Efendi..
Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş.
Sayfa 124Kitabı okudu
Maria cevaben;
Benim beklediğim aşk başka! O, bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka, istemek, bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka...Aşk bence bu istemektir mukavemet edilmez bir istemek!
Reklam
Raif Efendi âdeta çözülme yaşıyor.
Içinde hakikaten sevmek kabiliyeti olan bir insan hiçbir zaman bu sevgiyi bir kişiye inhisar ettiremez ve kimseden de böyle yapmasını bekleyemez. Ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Raif Efendi beni şaşırtıyor.. Çok güzel ifade etmemiş mi?
Muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ama birçoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gideceklerdi. Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya, ruhumuzla yaşamaya başlıyorduk. O zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için, her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu.
Birini tanıma düşüncesi bile zor geliyor.
Insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, Körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.