Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Ms..
Ms..
@Bibloterapi
Kendi halim diye bir yer var, çoğu zaman oradayım.
BEN'im dünyam
63 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Stefan Zweig'in "Satranç" adlı kitabı, satranç oyununun insan psikolojisi ve zihni üzerindeki etkilerini inceler ve okuyuculara satranç oyununa daha derinlemesine bir bakış açısı sunar. Kitap, satranç oyununun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda insan zihnindeki bazı derin duyguları da tetikleyebileceğini gösterir.
Zweig, satranç oyununun insan zihnindeki yeri hakkında benzersiz bir perspektif sunar ve okuyuculara satranç oyununa farklı bir açıdan bakma fırsatı verir. Kitap, insanların satranç oynamaya olan tutkusunu ve satranç oyununun insan psikolojisi üzerindeki etkilerini anlatan bir başyapıttır
Simyacı kitabı kişisel gelişim ve kendini keşfetme temaları üzerine kurulu bir hikaye anlatıyor. Kitap, bir çobanın, hayatının anlamını ve hedeflerini keşfetmek için yaptığı yolculuğu anlatıyor. Kitapta, hayatın anlamını bulmak için çabalamanın önemi, hayallerimize ulaşmak için cesaret ve sabır göstermenin gerekliliği vurgulanıyor. Kitapta vurgulanan mesajlar hayatın anlamını bulmak için çabalamanın önemini hatırlatır. Okuyucular, kitaptaki karakterlerin tecrübelerinden öğrenebilirler ve kendi hayatlarına uyarlayabilirler. Kitap, kendini keşfetmek isteyen insanlar için ilham veren harika bir okuma seçeneği olabilir.
Kitapta, bir şehirde birçok insanın körlüğe yakalandığı bir salgın hikayesi anlatılıyor ve insan doğasının karanlık yönleri ve insanların bir kriz anında nasıl davrandıkları hakkında düşündürücü bir perspektif sunuyor.
İnsanların birbirlerine nasıl bağımlı olduğu, insanların şiddet ve acı çekme koşullarında bile birbirlerine yardım etme yeteneğine sahip olduğu vurgulanıyor. Yazar, insan doğasının karmaşıklığını ve dayanıklılığını keşfetmek için cesur bir yolculuğa çıkartıyor.
Kitapta, körlük salgınına yakalanan insanların toplumda marjinalleştirildiği ve insanların körlüğün getirdiği zorluklara karşı nasıl mücadele ettiği vurgulanıyor.
Kitap ayrıca, insanların korku ve umutsuzlukla nasıl başa çıktığına dair birçok örnekler sunuyor. İnsanların kendi doğaları ve insanlarla olan ilişkileri hakkında düşünmelerine neden olacak birçok sembol ve metafor kullanılmaktadır. Körlük, karanlık ve ışık, görmek ve görmezden gelmek gibi konular, insanların dünyasında var olan karanlık ve aydınlık yönleri yansıtarak kör olan vicdanları uyarmaktadır. Kitap bittiğinde bazı soru işaretleri cevapsız kalsa da kendine has bir yazı dili kullanması okuyucunun hayal gücünü zorlamasıyla akıcı bir hal alıyor. "Tavsiye olunur" nitelikte bir kitaptı.
Okur Takip Önerileri
Bizim için en güzel rehber şüphesiz Peygamberimiz
Hz. Muhammed'in (s.a.v) eğitim metodlarına odaklanan birçok kitap var. Bu kitaplardan biri olan "Bir eğitimci olarak Hz.Muhammed (s.a.v) ve öğretim metodları" adlı kitapta, öğretmenlerin ve eğitimcilerin Hz. Muhammed'in (s.a.v) eğitim metodlarından nasıl yararlanabileceği hakkında bilgiler yer alıyor. Kitap, hadisler aracılığıyla Peygamberimizin, eğitim felsefesi, öğretim yöntemleri ve öğrencileriyle nasıl etkileşimde bulunduğu hakkında bilgi veriyor. Peygamber Efendimiz, öğrencileriyle birebir ilgilenen ve onların öğrenme kapasitelerine uygun bir şekilde öğretim yapan bir öğretmendi. Öğrencileriyle yakın bir ilişki kurar, onları dinler ve onların fikirlerine saygı gösterirdi. Öğrencilerinin öğrenme sürecindeki zorlukları anlamak için öğrencileriyle sürekli olarak iletişim halindeydi. Bu nedenle, Peygamberimizin eğitim metodları, bugün bile birçok eğitimci tarafından örnek alınmaktadır. Peygamber Efendimiz, öğrencilerine sadece dini bilgiler öğretmekle kalmadı, aynı zamanda onların hayatlarında da en büyük örnekti. Ayrıca, öğrencilerine öğrettiği bilgileri hayatlarında uygulamalarını ve öğrendiklerini başkalarına da öğretmelerini teşvik ederdi. Eğitimci olarak rol model alacağımız en güzel rehber Şüphesiz Peygamberimizdi..
Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed (SAS) ve Öğretim MetodlarıAbdulfettah Ebu Gudde · Takdim Yayınevi · 20231,348 okunma
Kitap, 1930'larda Amerika'da yaşayan iki fakir işçi arkadaşın hikayesini anlatıyor. Kitapta, dostluk, yalnızlık, umut ve hayal kırıklığı gibi temalar işleniyor. Kitap, fakir işçilerin zorluklarına ve Amerika'nın 1930'lu yıllardaki ekonomik durgunluk dönemine odaklanıyor. Yazar, okuyuculara insan doğasının karmaşıklığını ve merhametin önemini hatırlatıyor. Kitap ayrıca, yazarın anlatımı ve karakterlerin gerçekçi tasvirleriyle de dikkat çekiyor.
Fabl severler beğenebilir ;)
George Orwell'in Hayvan Çiftliği kitabı, Sovyetler Birliği'nin kuruluşundan sonraki yıllarda Rusya'da meydana gelen olaylara bir gönderme yaparak, hayvanların insanlara karşı ayaklanmasını anlatan bir politik allegoridir. Kitapta, hayvanların insanlara karşı ayaklanması, hayvanların kendi kendilerini yönetmelerine neden olur ve bu, başlangıçta umut verici bir gelişme olarak görülür. Ancak zamanla, hayvanlar arasında da liderlik mücadelesi başlar ve hayvanların insanlara benzer davranışlar sergilemeye başladığı görülür. Kitapta, insanların siyasi iktidarlarını korumak için kullandıkları manipülasyon, baskı gibi kavramlar, hayvanlar arasında da yer alır ve bu durum, hayvanların kendi aralarında bile birbirlerine karşı güvensizlik duymalarına neden olur. Kitap, güçlü bir politik mesaj taşımasımaktadır.
Favorim Erzurum :)
"Beş Şehir" adlı kitap, yazar Ahmet Hamdi Tanpınar'ın İstanbul, Bursa, Ankara, Konya ve Erzurum'u ziyaret ettiği dönemdeki izlenimlerini içeriyor. Kitap, yazarın bu şehirlerin tarihlerini, kültürlerini, mimarilerini, insanlarını ve diğer özelliklerini anlatıyor. Kitapta, yazarın gözlemlerine dayanarak, bu şehirlerin geçmişle olan bağları, kültürel mirasları ve zamanla değişen yönleri hakkında ayrıntılı bilgi veriliyor. Kitabın ana teması, şehirlerin insanların hayatlarına nasıl etki ettiği ve insanların şehirlerin kültürel miraslarına nasıl katkıda bulunduğu üzerine kurulu. Yazarın bu şehirlerin kültürel miraslarına olan saygısının yanı sira, bu mirasların korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiği vurguluyor.
Herkese travmalarından arınmış bir hayat diliyorum.
Mark Wolynn'un "Seninle Başlamadı" adlı kitabı, aile geçmişi ve travma konularını ele alıyor. Kitap, aile geçmişindeki travmaların nasıl kuşaktan kuşağa aktarıldığını ve bu travmaların günümüzdeki davranışlarımızı nasıl etkilediğini ele alıyor. Yazar, kitapta, aile geçmişindeki travmaların nedenleri, nasıl tanınabileceği ve bu travmaların nasıl çözülebileceği hakkında bilgiler sunuyor.
Yazarın kendi deneyimlerine de yer vererek, aile geçmişi ve travma konularında okuyuculara yardımcı olmayı amaçlıyor. Kitap, kişisel gelişim ve psikoloji alanında ilgi duyanlar için bir kaynak olabilir.
Çok haklı..
Büyüğün küçüğü yendiği bir dünyadan, hızlının yavaşı yuttuğu bir dunyaya doğru gidiyoruz Afrika sözünde söylendiği gibi. "O kadar hızlı gidiyoruz ki ruhlarımız arkada kalıyor."
Kemal Sayar, daha akıllı telefonların, daha hızlı internetin ve daha hızlı otomobillerin çağında yaşayan bizlere, üzerinde "Yavaşla!" yazan bir tabela gösteriyor âdeta. Hatırlamanın, o geniş şimdide yani anda olmanın, yavaşlığın keşfi ve keyfini sürmenin erdemleri üzerinde düşünmeye çağırıyor bizi Herkesin zamansızlıktan yakındığı bu çağda hız yapmanın zaman kazandırmadığını, o hızla benliğimizden, sevdiklerimizden ve biricik hayatımızı duyumsayarak yaşamaktan uzaklaştığımızı anlatıyor. Modern hayatın baş döndürücü hızından uzaklaşmak ve sevdiklerinin gozlerinin içine bakmak isteyenler İçin, bir kılavuz kitap.
Çokça istifade ettiğim bir kitaptı. Çokça da tavsiye ediyorum.
Şiddetle tavsiye olunur.
Kitap, dijital çağda insanların iletişim ahlakı konusunda daha bilinçli olmaları için bir rehberdir. Kitapta, insanların dijital platformlarda nasıl daha etkili bir şekilde iletişim kurabileceği, dijital platformlarda daha ahlaklı bir şekilde davranabileceği konuları belli doçentlerin yorumlarıyla ele alınır. İnsanlar, dijital platformlarda birbirleriyle iletişim kurarken, saygı, dürüstlük, açıklık, gizlilik ve dürüstlük gibi değerlere uygun davranmalıdır.Ayrıca, kitapta, dijital çağda insanların kişisel bilgilerinin paylaşımı, diğer insanların gizliliğine saygı gösterme, çevrimiçi taciz ve siber zorbalık gibi konulara da değinilir. Dijital çağda iletişim ahlakı kitabı, insanların dijital platformları kullanırken dikkat etmesi gereken hususların yanı sıra sosyal platformları sınırlı kullanmanın benlikteki değişime zemin hazırladığını Özellikle vurgulamaktadır.Bilinçli sosyal medya kullanıcıları olma noktasında verimli bir kitap olduğunu düşünüyorum ve tek solukta okuduğum için kesinlikle tavsiye ediyorum.
Ne kadar çok eksikmişim hâlbuki kul olduğumu sanıyordum...
Neden daha önce okumadım diye pişman olduklarımdan.. Kitaba gelecek olursak; Kitap, insanın iradesini nasıl güçlendireceği ve onu nasıl disiplin altına alacağı hakkında detaylı bir şekilde konuşuyor. Yazar, iradeyi güçlendirmenin yollarını açıklıyor ve insanların hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak stratejiler sunuyor. Kitapta, irade terbiyesinin önemi ve insanların hayatlarını daha iyi hale getirmek için irade gücünü nasıl kullanabilecekleri hakkında ayrıntılı bilgiler bulunuyor. Yazar, okuyuculara, irade güçlerini nasıl geliştirebileceklerine dair pratik öneriler sunuyor ve aynı zamanda kitapta verilen örnekler ve uygulamalarla okuyucuların anlamasını kolaylaştırıyor. Kitap, irade terbiyesi konusunda derinlemesine bir anlayış sağlamak isteyen herkes için kesinlikle faydalı bir kaynak olacaktır. Hayatınızı şekillendirmek ve gerçek kulluğun ne demek olduğunu anlamak istiyorsak bu fırsatı kaçırmayın derim. Keyifli okumalar..
Bu kitap bir masal kitabı. Masal ve hikayelerin çoğu bir tüti, yani bir papağan tarafından anlatıldığı için de adı Tütinâme,
Tütname hikâyeleri, Doğu'nun ünlü edebiyat verilerinden Binbir Gece hikâyelerine benzer. Büyük bir çiftliği sınırlandıran ana çitler, yarım duvarlar gibi bir büyük çerçeve içinde; masallar, öyküler, efsaneler, kıssalar, fıkralar, hayvan hikâyeleri ve bir görüşe, bir düşünceye kanıt, 'temsil getirmeler toplamıdır. Bu kitapta çerçeve, otuz gece süren bir oyalayışın hikâyesidir: Mah-ı Şeker adında genç güzel bir kadın, kocası ticaret için başka bir yere gidince, bu yokluktan yararlanıp âşıkıyla buluşmak, görüşmek ister. Fakat evdeki tembihli tüti, her gece masallar, hikâyeler anlatıp oyalamak suretiyle genç kadının bu niyetinin gerçekleşmesine engel olur.
Ümmet Çağı Müslüman Doğu edebiyatları, genellikle, belirli, kesin bir yaşama biçimi öğretme amacı güder. Bu ahlakın oluşması için dünya hazlarından feragat ve kanaat gerekir; şeytanın ve bedenin ayartışlarına karşı uyanık ve tedbirli olmak gerekir. İnsanın zaaf ve kusurları nasıl önlenir; o edebiyatlar, daha çok bu noktalar üzerinde durur. Temel doğrultu, bilgeliktir. Eskilerin hayat görüşleri, hayal dünyaları nereye kadardı; inanılır, akla uygun, yakıştırma, önemsenecek, gülüp geçilecek taraflarıyla nasıl bir düşünce ve tasarı ortamını kucaklıyordu bu kitapta bunları bulursunuz.
Çok keyifli bir okumaydı, heybeme çok şey kattı Tûti...
Peygamberin Aynaları... Yazarın 'Güneşimin Önünden Çekil' isimli kitabından sonra okuduğum ikinci kitabıydı. Bir kısım sahabenin ve bilhassa da ileri gelenlerinin hayatlarını, kusurlarını ve faziletlerini konu alan ve iyi ki okumuşum dedirten bir kitap. Müslüman nasıl olmalı, nasıl yaşamalı, nasıl düşünmeli, nasıl inanmalı ve Peygamber Efendimize nasıl biat etmeli... Bu soruların birçoğunun cevabını bulabileceğiniz, yalın anlatımlı, akıcı ve yer yer gözyaşı dökmenizi sağlayacak bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
'Yürümenin felsefesi mi olur?' demeyin. Eğer böyle düşünüyorsanız bu kitabı hemen edinin ve okuyun. Kitap 'yürüme' eylemini anlamlandıran, yürümenin geri planında yatan düşünceden, yürümenin insan hayatına kattıklarından, inançların ve dinlerin yürüme eylemine bakışlarından, yürümenin düşünürlerdeki yerinden bahsediyor. Böyle yazınca sıkıcı mı geldi? Yer yer sıkıcı olmadığını söyleyemem. Ama genel itibariyle insanın gün içerisinde defalarca gerçekleştiği yürüme eylemine farklı bir açıdan bakmasını sağlıyor. Ben kitabı tavsiye üzerine okumuştum. Okumaktan pişman olmadım. Sizlere de tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar.
Yine tadı damağımda kaldı...
Yine 1K bünyesinde ilk incelemesini yaptığım kitaplardan birisi olan 'Bozkırda Altmışaltı' kitabının yazarı Mustafa Çiftçi'nin bir başka kitabının incelemesi ile karşınızdayım. O kitap için tadı damağımda kaldı demiştim, ayni hisler Adem'in kekliği ve Chopin için de geçerli. Kitap buram buram Anadolu kokan hikayelerden oluşuyor. Karakterlerin her birisini mahalleden, okuldan, çocukluk anılarımızdan tanıyoruz. Bir çırpıda okunan bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Hayatımın Romanı…
Öyle ki bu denli bir duygu patlamasını paylaşabileceğim ve dahi beni anlayabilecek tek insan Ada ve Tuna, yani Buket Uzuner idi. Halen baş ucumda durur. Arada rastgele bir sayfa açar okurum,o derece etkileyici idi. Son derece akıcı bir dil, çok sıcak ve sürükleyici olay örgüsü ve okuru sıkmadan tam yerinde kullanılan betimlemeler. Daha fazla anlatıp işin heyecanını kaçırmak istemiyorum. Son olarak Seni seviyorum Ada! Ve Tuna, sonsuza dek dostum kalacaksın...
Biz sevdik çünkü biz kalbiyle yaşayanların zümresindeniz Nazan Bekiroğlu'nun deyimi ile. O elindeki birkaç fotoğraf ile zamanda yolculuğa çıktı, tabii bizi bırakır mı? Bırakmadı. Yolculuk: geçmişe, vasıta: nar ağacı, makinist Nazan Bekiroğlu. Üç dört günlüğüne de olsa beyhude uğraşlardan kalbi arındırıp hep hayal ettiğim ülkeye bir yolculuk yaptım. Kokusu egzoz dumanına karışmamış çiçeklerin kokusunu da çektim, bir çiçek kadar narin Zehra'nın utangaç halini de gördüm. Büyükhanımın dışı heybetli içi şefkatli halini yaşadım, bir de İsmail var, o askere uğurlanırken ben de ağladım. Settarhan heybetini saklamadı bizlerden ve Azam o halıları dokurken neler düşündü hep merak saldım. Ve yine döndüm dolaştım kitabın sonuna vardım.
Nar Ağacı, Nazan Bekiroğlu'nun her kitabı gibi kütüphanenizde olması gereken bir kitap, zira her an canınız sıkılabilir. Ve bu zamandan kurtulmanın tek yolu zamanda yolculuk. Geçmiş öyle çağırmasa biz böyle gelmezdik..
Çocuksadım :)
Tadı damağımda kaldı.
O kadar bizden, o kadar Anadolu'dan, o kadar sıcak... Az bilinen bir hazineyi bulmuş gibi hissettim. Yazarın diğer kitaplarını da hemen sipariş edeceğim. Okuyun, okutun ve tavsiye edin.
