Sana atlaslar, haritalar gösterecekler. Adına sınır dedikleri bazı çizgilerle çevrildiğini göreceksin yaşadığın yerlerin. Bütün bunlar kurmaca. Gerçekte tüm yeryüzü Allah’ındır ve gerçekte yürüyebildiğin kadar senindir tüm coğrafyalar.
...
Bazı şehirlerin uzakta olduğunu anlatacaklar sana.
Uzaklık ve yakınlık aslı astarı olmayan ölçütlerdir.
Kudüs’ü öğren mesela. Saraybosna’yı, Şam’ı, Bağdat’ı, Mekke’yi, Medine’yi, Hicaz’ı, Caharkale’yi…
... Gelgelelim
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müthiş
...
Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi
...
Nefret ettiğin şu insanlardan daha baskın çıkmışsın kendine karşı. Onların yapamayacağı kötülüğü yapmışsın kendine. Sevginin kökünü kazımışsın içinde...Sade yalnızlığın için çalışmışsın, büyük duvarlar örmüşsün çevrene,ama sonra bir bakmışsın ki duvarların içinde kimse yok.
"Onu kırmış olmalı yaşamında birisi. Dinledikçe susması, düşündükçe susması. Tek başına iki kişi olmuş, Kendisi ile gölgesi. Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.." •
Uyumadığım gecelerin sabahında
Göz altlarımdan mor çocuklar doğardı
Mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanları
Fırtınada ters çevrilen şemsiyelere benzerdi
Duaya açılan avuçlarım
Avuçlarıma kar yağardı
Kimi zaman tipi...
Kaç kere avuçlarımda mahsur kaldım.
“Sana onları neden anlatmadım bilmiyorum…Belki herkes kendi telaşına düştü. Belki sen henüz yoktun. Belki bu mektup hiçbir zaman yazılmadı… Belki de bir kelebek o kadar memnun ki rüyasından, hiç uyanmak istemiyor uykusundan.” |Kelebeğin Rüyası