Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Şahin

Bir deneyimde, akış bir şeyden bir şeye doğrudur. Bir parçadan bir diğerine geçilir ve bir parça daha öncekini de beraberinde taşırken, her biri başlı başına seçiklik kazanır. Kalıcı bütün, bileşimindeki farklı renklerin vurguladığı ardışık evrelerle çeşitlenir.
Sayfa 61
Reklam
“Güzel gerçektir, gerçek de güzel. Budur. Yeryüzünde bildiğiniz ve bilmeniz gereken tek şey”
Sayfa 56 - Keats
Zira sergilenen sanatların seyirci ve dinleyicisinde teslimiyet duygusu yaratmak için, aklıma ebedi sevinç ve mutluluğa ulaşmanın tek yolunun kendilerine bildirildiği kanısını uyandırmaktan daha dokunaklı bir yöntem gelmiyor.
Sayfa 52

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Güçlü estetik teslimiyetin mistik bir boyutu vardır ki, dindarların kendinden geçerek birleşme dedikleri şeye çok benziyor.
Sayfa 49 - W. H. Hudsen
Ne var ki bir şeye saplanıp kalan kişiye saplantısı, nesnelerin doğasında varmış gibi gelir. Bu yüzden de o şey, olduğu gibi algılamaz hiçbir zaman.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Bir nesneye sahip olmakla yağlı boya resimde o nesnenin görüntüsüne sahip olmak arasındaki benzerlik sanat uzmanlarıyla sanat tarihçilerinin çoğunlukla görmezlikten geldikleri bir öğedir. Bu benzerliği yakalamaya en çok yaklaşan kişinin bir insanbilimci olması dikkate değer.
Erkekler davrandıkları gibi, kadınlarsa göründükleri gibidirler. Erkekler kadınları seyrederler. Kadınlarsa seyredilişlerini seyrederler. Bu durum, yalnız erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkileri değil, kadınların kendileriyle ilişkilerini de belirler. Kadının içindeki gözlemci erkek, gözlenense kadındır. Böylece kadın kendisini bir nesneye -özellikle görsel bir nesneye- seyirlik bir şeye dönüştürmüş olur.
Perspektif “bir tek gözü”’ görünen nesneler dünyasının merkezi yapar.
Bir doğa resmi gördüğümüzde kendimizi onun “içine koyarız”. Geçmişte yapılmış sanata bakıyorsak o zaman kendimizi tarihin “içine koymuş oluruz”.
Haris Muhasibi şöyle demiştir; “Bir kimse batınını murakabe ve ihlasla sağlamlaştırırsa Allah onun zahirini mücahede ve sünnete tabi olma haliyle süsler.”
Sayfa 103 - Hâris MuhasibîKitabı okuyor
Reklam
Fudayl, “Ben Allah’a karşı itaatsizlik ettiğimi, eşeğimin ve hizmetçimin huyundan ve bana itaatsizlik etmelerinden anlarım.” demiştir.
Sayfa 99 - Fudayl bin İyâzKitabı okuyor
Zunnûn: ”Yemekle dolan midede hikmet durmaz.” demiştir.
Sayfa 98 - Sûfilerin Hal Tercümeleri - Zunnûn MısrîKitabı okuyor
Üstat Ebu Ali’nin elyazısı ile şöyle bir yazı görmüştüm: Sufinin birine, Allah nerededir? diye soruldu. O da, Allah seni nefsinden kurtarsın ve kendisiyle kılsın. Göz göre göre Allah nerededir, sorusu sorulur mu hiç! diye cevap verdi.
Sayfa 88 - Sufilerin Akait ve Tevhid Meseleleri Hakkındaki İnançlarının AçıklanmasıKitabı okuyor
Sufiler
Bunların kalplerini ilahi sır cevherleri için kaynak kıldı. Ümmet içinde ilahi nurların doğduğu mahal olma hususiyetini onlara bahşetti. Sıkışık durumlarda kalan halkın sığındıkları mercii bunlardır. Bütün bunlar hallerinde (nefisleri ile değil) Hakk ile beraber ve hakkın iradesiyle bulunurlar.
Sayfa 80 - GirişKitabı okuyor
Lanet olsun! Ne diye yaptım her harekete bir bahane bulmak zorundayım? Hayat değil, işkence bu!
Sayfa 139 - MorfinKitabı okudu
749 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.