Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih şıvkın

Fatih şıvkın
@Bolanka
Fatih şıvkın yorumladı.
452 syf.
·
Puan vermedi
ZİYAN ETTİ MARKİZLİĞİ
ayıp değil mi ey gafiller toplandınız dört ahlaksız doldurdunuz garipleri bir şatoya nice günahlara girdiniz nice terbiyesizlik yaptınız tövbe kabul etmez rezilliklerle biz okurların zihnini de kirlettiniz keşke yazıldıktan iki asır sonra çıkmasaydı o rulo kağıtlar Bastil hapishanesinin taşları altında Gül gibi Marquis'din ey gafil Sade fantezi peşinde yaktın kendini
Sodom
SodomMarquis de Sade · Chiviyazıları Yayınevi · 2018511 okunma
Fatih şıvkın okurunun profil resmi
Sade Özgür bir ruh. Bırak Markizliği hayatını, servetini, ailesini de feda etmiş. Sade bunları yazmış ama yapanları onaylamamış. Hayatta yaşanan ama yazılmayan o kadar gore meseleler var ki. Sade bu cesareti göstermiş ve insanın ne kadar alçalabileceğini yazmış. Özellikle kitabın sonundaki öldürmeler tiksindirici duruyor. Ama size daha tiksindirici bir şey söyleyeyim: Sahile vurmuş bir mülteci çocuk cesedi. Bu manzara karşısında hepimiz suçluyuz. Dük veya piskopostan az kalmaz bizim suçumuz.
Hag. J. A. okurunun profil resmi
Azizim sizi alkışlıyorum
Reklam
Fatih şıvkın yorumladı.
152 syf.
·
Puan vermedi
Uyarı: Din ve tanrı konusunda hassas olanlar incelememi okumayı şimdiden bırakabilir. Marquis De Sade'ın tanrı, cehennem, cennet gibi ütopik, kutsal kitaplarda bolca sözü edilen kavramlarla maytap geçtiği muhteşem kitaptır kendileri. Sade bu kitabı özel olarak yazmamış, diğer kitaplarındaki tanrıyla ilgili bölümler derlenerek bu hale
Tanrıya Karşı Söylev
Tanrıya Karşı SöylevMarquis de Sade · Versus Kitap · 2009636 okunma
Fatih şıvkın okurunun profil resmi
Şimdiye kadar okuduğum en iyi inceleme. Özgürce düşünebilen birisi zaten farklı bir şey diyemezdi. Yorumlarda risalei bilmem ne diyenler olmuş. Ne kadar komikler. Kendi akıllarını kenara koymuş ne idüğü belirsiz adamların peşinden gidiyorlar. Ahlaklı olmak için dindar olmak gerekmiyor. Tam tersini 20 yıldır bu ülke yaşıyor. Adam ne kadar günah işlerse işlesin hacca gidip, cami yaptırınca olayı halledeceğini düşünüyor. Ben müslüman değilim. Beni affedecek bir tanrı yok. Bu yüzden davranışlarımdan daha çok sorumluyum. Bu yüzden kimseye zarar vermeden geberip gitmekten başka isteğim de yok
Fatih şıvkın bir yorumu yanıtladı.
#Müslüme
Bu adam #müslüme nin nesi? + Dedesi. - hayır babası. + Hayır istismarcısı. - hayır KATİLİ.! + Hayır HEPSİ. Tebbet süresi çınlıyor kurallarımda. "Elleri kırılsın tüm zalimlerin, eziyet çekmeden ölmesin sana bunu yapan.!" 3 yaşında ki Müslüme, dedesinin tecavüzü sonucunda ağır bir şekilde yırtılma sonucunda kan kaybından ölüyor. Anne savcılık ifadesinde şunu söylüyor " kocam askerdeyken kayın babam bana tecavüz etti kızımın başına bir şey geldiyse ondan bilirim" Şimdi bu adamı diri diri mezara gömseniz gram soğumaz icim. Bunlara engel olamayan tüm Adalet sisteminin elinde çocukların kanı var.! Yeter artık caydırıcı cezalar gelsin.! #İstismaraİdamHaktır #CocukİstismarinaHayir
Fatih şıvkın okurunun profil resmi
İdam cezası diyenlere şaşıyorum. İdam ceza mıdır? Adam zaten ihtiyar. Öldürseniz ne öldürmeseniz ne.. Çoğu insan ölmekten Korkmaz ama acı çekmekten korkar. Adamı kötü bir ortamda hapiste tutmak en büyük cezadır. Bir de bu kurandan ayet paylaşanlara hayret ediyorum. Kitabın her sayfası şiddet, hakaret, tehdit dolu. Kadınları köle olarak görüyor. Hiç mi meal okumuyorsunuz. Bu ortamda bile böyle sığ düşünen kişilerin sayısına bakıyorum şaşıyorum.
2 önceki yanıtı göster
Fatih şıvkın okurunun profil resmi
Kübra hanım 39 yaşındayım. Hayatımın ilk 35 yılı müslüman olarak geçti. İmam hatip ortaokulu mezunuyum. 5 vakit namaz kılmaya 16 yaşında başladım. 30 yaşıma kadar devam ettim. Üniversitede kampüs camilerinde arkadaşlara ben namaz kıldırtırdım. KYK yurtlarında selefilere karşı sünni inancını savunmakla 4 yılım geçti. Bunları şunun için söylüyorum. Bahsettiğiniz savunmaların hepsini biliyorum. Tam da aklımdan geçen klasik sünni savunmaları. Muhtemelen 10 yıl önce ben de sizin verdiğiniz cevabı verirdim bu meselelere karşı. O kadar yazacak şey var ki, nereden başlamalı bilmiyorum. İnançlı bir zihin ön kabullerle düşünmeye başlıyor. Tümden gelim yöntemiyle tüm hayatı anlamlandırıyor. Önce "Allah vardır. Muhammet onun elçidir. Kuran Allah tarafından Muhammet'e gönderilen kutsal kitaptır." kabulüyle başlandığında bir ilüzyonun içine giriliyor. Tüm İslam tarihini, hadisleri, Kuranı buna göre okuyorsunuz. Öncelikle bu ön kabullerden kurtulup özgür bir zihinle bu kaynakları okumak lazım. O zaman emin olun bunlardan hiçbirine tahammülünüz kalmıyor. Önceleri sizi büyüleyen ayetler sonradan o kadar saçma geliyor ki nasıl yıllarca ben buna inanabildim diyorsunuz. Siz zahmet verip yazmışsınız. Teşekkür ederim. Zahmetinize borcumu ancak yazarak ödeyebilirim. Bu yüzden uzatacağım. Kusura bakmayın. Bahsettiklerimin sizin için bir anlam ifade etmediğini biliyorum. 10 yıl önce benim için de ateist savunmaları bir anlam ifade etmezdi. Ben şimdilik ateist değilim. Bir yaratıcıya inanıyorum. Ancak bunun da sadece bir inanç olduğunun, desteksiz olduğunun farkındayım. Kadınların durumuna gelince, Kadınlar bu yüzyıla kadar zaten insan yerine konulmazdı. İslam tarihinin de bundan farklı olmasını beklemiyorum. Ancak İslam inananını öyle bir kodluyor ki, 2021 yılında sadece gözleri açık olduğu halde gezen kadınları görüyoruz. Tesettür bile erkeğin görmemesi için kadının sınırlandırılması eylemi. (Buna karşı kadının kişiliğini öne çıkarıyor demeyin biliyorum bunları) İşid'in Taliban'ın ilk yaptığı şey düşmanlarının kadınlarını seks kölesi yapmak oluyor. Çünkü hem hadiste, hem islam tarihinde hem de Kuran da buna dayanak olacak bol bol enstrüman buluyorlar. Hatta doğrudan Muhammet'in yaşamında kadınlarla ilgili yaşanan nice olay var. (Evlatlığı Zeydi boşandırıp karısını alması, Ayşe ile 9 yaşında evlenmesi vb..) Kuran hep erkeklere hitap eder. Birkaç yerde kadınlara hitabı olmuştur. Ancak onda da genelde peygambere eşlerinin nasıl davranması gerektiği ile ilgilidir. Cariyelik ve kölelik tarihi bir gerçek. Ancak her toplumda olmayan bir durum. Araplarda islam öncesinde kadınların durumu daha iyiydi. Klasik kitapların kız çocuklarını gömmesi vb.. karalamalarına aldanmayın. Hind, hatta Hz. Hatice gibi örnekler var. Hatice duldu. Ama tüccardı. Güçlüydü. Evleneceği erkeği kendi seçti. Buna benzer çok kadın vardır. Cahiliye deyip geçmek siyasi propagandadır. İnanmayınız. Kız çocuklarının diri diri gömülmesi olayının altında bile farklı sebepler yatar. Kabenin etrafının genelevlerle dolu olması, bu genelevlerde çalışan kızların babalarının kumar borcundan dolayı çalışması. Borç bitince de köye dönmesi ve namusunun temizlenmesi için öldürülmesi gibi gerçekler var. (Kız olduğu için der klasik kaynaklar. Yalan. Anaları, kızkardeşleri yok muydu bunların.) Erkeğin evlenme sayısı 4'e düşürülmesine gelelim. Erkek 4 kadını nikah altına alabilir ancak istediği zaman bunları boşayabilir. Mehir vermesi yeterli. Kaldı ki sınırsız cariye alabilir. Bu cariyelerin kapanması bile yasak. Nasıl bir yüce yaratıcı kulun kula köle olmasını kabul edebilir. Tek bir kitap gönderecek. Başka bir hakkı yok. Ama bunda bile köleliği kaldırmıyor. Aşama aşama olacak demeyin. Bu da uydurma. Osmanlıdaki son köle pazarı 1910'lu yıllarda Avrupa'nın zorlamasıyla kaldırıldı. Birçok islam ülkesinde hala devam ediyor. Fıkıh alimlerinin de bununla ilgili bir sorunu yok. Son olarak da şunu diyeyim: Allah kitap göndermemiştir. İddia edilen de bu değildir. Muhammet kendisine vahiy geldiğini iddia etmiştir.( Tarihte bunu iddia eden milyon tane adam var.) Muhammet bile bu gelenleri bir yere yazma ihtiyacı hissetmemiş. Ardından Ebubekir gelmiş. O da dinden çıkanları kesmekle halifeliği geçirmiş. Yine kitap oluşmamış. Sonrasında gelen Ömer zamanında sağdan soldan sayfalar toplanarak kitap oluşturulmuş. Ayşe'nin bu ne diye itiraz ettiği ayetler var. Dinden çıkmak bir bilgi ve cesaret işidir. Ben çıktım. O günden bu yana tarih ve felsefe okuyorum. Çoğu insan bu cesareti gösteremiyor. Bu zaten herkese göre de değildir. Nietzche'nin üst insanı olmanın yolu kendi ahlak normlarınızı oluşturmanızdır. Bu yıpratıcı bir süreçtir. Ben hakikat peşindeyim. Mutluyum. Size de hayatınızda mutluluklar dilerim. Benim yazdıklarımda itiraz edeceğiniz çok nokta vardır muhtemelen. Ancak uzatmanın bir faydası olmayacağını düşünüyorum. Sağlıcakla kalın.