Yazarın bizzat kendisinin, nazi toplama kamplarını deneyimlemiş bir psikiyatrist olarak yazdığı kitaptır. İlk kısımda yazar, kaçınılmayan acılarla baş edebilmeyi ve ölümle burun buruna olmasına rağmen hayatın anlamını kaybetmemeye çalışmasını varoluşsal bir bakış açısıyla anlatıyor. Kendisinin de bahsettiği gibi insanın temel uğraşının, haz almak ya da acıdan kaçınmak değil, yaşamında bir anlam bulmak olduğunu vurguluyor.
İkinci kısım daha teorik, logoterapiye giriş bilgilerini içeriyor. Yazar, logoterapiye göre, kişinin kendi yaşamında bir anlam bulma arayışının, insandaki temel güdülendirici güç olduğunu anlatıyor. Okuduğum en etkileyici kitaplardan biriydi, özellikle depresif ve hayatının illa bir anlam içermesi gerektiğini düşünenlerin okuması gerektiğini düşünüyorum.
"İkinci defa yaşıyormuşçasına ve ilk kez şimdi yapmak üzere olduğunuz gibi, hatalı hareket etmişçesine yaşayın."