Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkan

Türkan
@E_turkann
İg: turkanbookss
125 syf.
·
Puan vermedi
Fareler ve İnsanlar
George və Lennie kend təsərrüfatı işləri ilə məşğul olan iki dostdur. Arzuları bir ovuc torpaqda həyat qurmaq olan və bir-birindən başqa heç kimləri olmayan bu iki dost küləkdə əsən yarpaqlar kimi harada tapsalar, işləyirlər. George nə qədər ağıllıdırsa, Lennie də bir o qədər safdır. George'un iti ağlı demək olar ki, Lennienin nəhəng bədəninə idare edir. Kitabda çoxlu yan personajlar və onların hər birinin fərqli hekayəsi var idi. Məndə təəssürat yaradan kitablardan biri oldu.... Yazarın oxuduğum ilk kitabı oldu ve diğer kitaplarını oxumaq üçün sebirsizlenirem.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172,6bin okunma
Reklam
125 syf.
·
Puan vermedi
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck
8.6/10 · 172,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
·
Puan vermedi
Hayvan Çiftliği
En çox 1984 kitabı ile tanınan Orwel’ın “Hayvan Çiftliği” kitabında sosializmə və ‘Stalin Dönəmi’nə qarşı edilmiş bir tenqiddir. Burda insanların zülmündən bezmiş heyvanların baş qaldırması və sonrasında baş verən hadiseler yer alır. Kitabı oxuduqda bir anlıq heyvanları unudur və öz heyatımızı görürük əsərdə. Məqsəd bərabər ve azad yaşamaqdır. İlk başlarda bu bele də olar ama sonrasında işin rəngi dəyişir. Donuzların tam bir sosialist sistem qurması Stalin dönəmini əks etdirir. Kitaba baxdıqsa əslində dövrümüzdə heçnəyin dəyişmədiyi göz qabağındadır; Diktator rejimi, sorgulamamaq, kor koranə mütləq bir inancla itaet etmək, sistemin tələb etdiyi yaşam tərzinə uyum, bərabərsizlik, edalət adı altında olan haqsızlıqlar və.s Kitabda sorğusuz sualsız hər şeyə inanan inəklər və digər heyvanlar heçdə yad deyil. (Kitabı oxuyanda sovet dövrünün kişilərinin niyə ‘sovetin dövründə belə idi’ deməyin və hamısının eyni düşüncədə olmağını daha yaxşı başa düşdüm. Çünki Squealerlar her zaman oları öz fikirlerine inandırıb, Boxer’lar itaət edib və Benjaminlər susub)
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247,4bin okunma
%30 (78/256)
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali
8.3/10 · 172,3bin okunma
Reklam
60 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Bu aralar bende galiba Amok hastalığına yakalandım. Stefan Zweig'in kitaplarını okumaya başladığımdan beri sadece Zweig okuyorum ve ondan başka hiçbir şey okumayı düşünmüyorum. Elimde olan kitapları bitirmek üzereyim ve hemen diğer kitaplarını almak için can atıyorum. Peki Amok koşucusu nedir? İlk önce Amok Melezya kökenli bir hastalıktır. Kişi çıldırmış bir şekilde durmadan koşmaya başlar ve önüne çıkan herşeye zarar verir. Karşısına ne çıkarsa çıksın onu durduramaz, istediği şeye ulaşana kadar bilinçsiz bir şekilde ilerler ve sonda yere yığılır. Günümüz olaylarında da bunun benzerine rastlıyoruz aslında. Birilerine zarar verdikten sonra kişi kendini de imha eder ve bir tür intihar ile sonuçlanır. Ama normal yaşantımızda da Amok hastalığının belirtilerini görüyoruz belki de. Amok koşucusu denmez ama öfkesine yenik düşen bir şahıs da gözü bir şey görmeden bir Amok gibi delirir. Öfkesi geçene kadar tuttuğu yolda ilerler ve önüne çıkan hiçbir şey onu durduramaz. Kitabın baş karakteri olan Avrupalı bir doktorun Hollanda Doğu Hint adalarında görev yapması ve bir gün ansızın gelen bir kadın hastanın yardım talebi ile başlar. Kadının gururu ve dik başlılığı doktorun öfkelenmesine sebep olur ve yardım etmeyi redd eder. Ancak pişmanlık onu pençesine alır ve kadına yardım etmeyi saplantı haline getirir. Doktor olmanın ve insan hayatına olan yardım etme görevinin yükümlülüğü onu amok hastalığının etkisine alır. Kadından nefret ettiği kadar ona saygı duyar ve itaat ederek sırrını saklamaya söz verir. Bu söz yaşamının son bulmasıyla sonuçlanır, tıpkı bir amok gibi...
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112bin okunma
Belki de insan... en büyük utancı... kendine en yakın hissettiklerine karşı duyar.
Sayfa 47 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sence... sence... insanları engelleyen şey, her zaman korku mudur? Acaba... acaba... utanç olamaz mı... herkesin önünde kendini ortaya koymanın... örtüsüz kalmanın utancı... olamaz mı?
Sayfa 46 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ama içimde çoğunlukla bu cesareti bulamam; çünkü itiraf etmemek, itiraf edip de ceza almaktan daha büyük bir azap onlar için. Aslına bakarsan hâlâ anlayamadığım şey, insanın tehlikesini bilerek bir suçu işledikten sonra itiraf etme cesaretini bulamayışıdır. Itirafı engelleyen bu basit korkuyu her türlü suçtan laha zavallıca buluyorum.
Sayfa 46 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İtirafi, direnen etinin içinden bir kancayla yırtıp çıkartmak gerektiği için sanığın kıvranıp durmasını izlemek tüyler ürperticidir. Bazen yukarida, gırtlağına yakın bir yerdedir, içeriden dayanılmaz bir güçle yukarı doğru itilir, sanık boğulacak gibi olur, neredeyse itiraf edecektir, o anda yine o karşı konulmaz uğursuz güce yenilir, o anlaşılması güç inat ve korkunun esiri olup itirafi gerisin geriye yutuverirler. Ve kavga ye niden başlar.
Sayfa 46 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilim ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Sayfa 45 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsanın ağrısı, sancısı olduğunda hiç olmazsa bağırabilirdi, ama o sürekli trajik bir biçimde komedi oynamak zorundaydı. Sinirleri yay gibi gerilmişken gülümsemesi, neşeli görünmesi gerekiyordu, bu sahte neşenin ne çabalara mal olduğunu, kendine hakim olmak için her gün nasıl kahramanca bir güç harcadığını kimseler anlamıyordu.
Sayfa 41 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Satın aldığı sadece zamandı, bir soluklanmaydı, iki üç günlük, belki de bir haftalık bir molaydı, eziyet ve gerilim yüklü, korkunç değersiz bir zaman
Sayfa 40 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.