Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Ebru ŞENOL
Ebru ŞENOL
@EbruSenol_28
Sosyal Bilgiler Ögretmeni
9 Ocak
32 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bu sabah bir oturmaya bitirdiğim ,bitirdikten sonra hala etkisinde kaldığım bir kitap oldu.Beni rahatsız eden bu denli büyük olan durumu hala tam olarak çözemesem de okurken Tezer Özlü'den uzun bir süre kopamayacağımı,en kötü anlarımda onun cümlelerinin zihnimden çıkmayacağını o kadar hissettim ki...Çok kıymetli Begüm Çakır'ın tavsiyesi üzerine uzun süredir listemde bekleyen eserlerden biriydi.Belki de okumak için en doğru zamanlardan biriydi benim için .Yaşadığım her soğuk çocukluk günlerimin bana çok şey kattığını,beni büyüttüğünü düşünürken çok kısa süre önce benden çok şeyler alıp götürdüğünü farketmemin üzerine geldi ve yüreğime bir düğüm daha atmama neden oldu sanki .Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabıyla devam edeceğim .Tanımasam çok şeyler eksik kalırmış .Çok duygudan yoksun devam edermişim hayatıma .
Teoman'ı küçüklüğümden beri doğal,samimi,ne istediğini bilen ve duygusal biri olarak tanırdım.Bu otobiyografik eserinde de kendi ağzından,röportajlardan,alıntılardan yararlanılarak Teoman'ın hislerini paylaşıyorsunuz.Edebi olarak yüksek beklentilerim olmasa da sıkılmaktan korkmasını,hedefe ulaşınca hedefsiz kalmasını,müziğe büyük anlam yükleyip hedeflerine ulaşınca müziğin ilgisini artık çekmemesini çok insani buldum ve inanılmaz zevk alarak okudum.Okurken sözlerinin yer aldığı şarkılarını da dinleyip bir playlist de yaptım.(open.spotify.com/playlist/6rSsqM...) Okuma deneyimi olarak çok tatlı,farklı bir okuma oldu.Teoman benim için hala çok doğal ve insani hislerini , endişelerini çok rahat kavrayabileceğim bir rock star.Kitap okuma tutkusuyla başlayan hayatını hala bu tutkuyla devam ettirmesi çok değerli.Bu kitabın üzerine "Nilay Örnek Nasıl Olunur-Teoman " podcastini dinlediğinizde de Teoman'ın o büyüleyici sesiyle kitabı bir kez daha yaşıyorsunuz . Teoman'ın Serseri şarkısında geçen şu cümleler beni hep mest etmiştir.Şimdi çok daha anlamlı,çok daha gerçek
"Aynaya bakmam,kendimi bilmem .
Hayat acıtınca dünyayı sevmem.
Ne yazık ki tek tabanca ,
Serseri doğdum ,serseri ölücem'
İnsan olmak,anne -baba olmak ,nevrotik problemlerimiz gibi hep bizimle olan ama sorgulamaktan çogu kez kaçındığımız,sorguladığımızda toplumdan ve çevremizden en çok da kendimizden kısa bir anlığına uzaklaşıp,çekinmenize neden olacak o kadar doğru tespiler barındıran bir kitaptı ki.Psikolojik tespitler ,tıbbı terimler barındırdığında daha gerçekci ama okumayı zorlaştıran bir yazın grubu.Bu kitap hem çok bilimsel hem de çok kolay okunabilecek kitaplardandı.Kitap okurken değil de okuyup kapağını kapattıktan sonra sizii şöyle alıyor oral,anal,fallik Freud'un ne kadar dönemi varsa o dönemlerinize götürüyor .İçerisinden alıntı paylaşamayacağım kadar çok altını çizdiğim cümlelere rastladığım,vurucu bir kitaptı.
Okur Takip Önerileri
Bu yıl aramızdan ayrılan Rasim Özdenören'in Kafa Karıştıran Kelimeler adlı bu eseri bir deneme kitabı.İçerisinde tartışma yaratan,çoğunlukla yanlış kullanılan bir çok kavramın açıklamasını alışık olmadığımız şekilde açıklıyor .Kavramlar Çevresinde bazı kavramların zaman zaman popülerlik gösterdiğini,zamanla o kavramın olur olmadık yerlerde kullanılmasıyla etkileyiciliğini kaybettiğini,çoğu kez de yanlış kullanıldığını belirtiyor .Özellikle burada İslamiyet ve Müslümanlık'la dilimize girmiş kavramların çoğunlukla yanlış kullanıldığını,sanki dini bir kavramın kullanan kişinin gerici olduğunu göstermek gibi son derece büyük bir yanılsamanın gerçekleştiğini belirtiyor .
Hakikatın Akılla Aranmasında İslamiyet'in gerici olup olmadığını,hakikatle arasındaki bağlantıyı,pozitivist felsefenin Müslümanlık'la ilişkilerinden bahsediyor .Bu kısımda en hoşuma giden kısım ilkellik kavramının gericiliği işaret ettiğini savuan Batı toplumlarının söz konusu ağaç,orman,doğa konusunda tahribatçı davranışlarının gericilikten sayılmadan ,Afrika gibi ülkeleri ilkel ilan etmelerinin yaman çelişkisini harika dile getirmiş yazar .Bilim,kültür,din,laiklik,kilise vb kavramları da kendi bakış açısından sunuyor .Tabiki de bir oturmaya bitirilmeyecek,hatta defalarca kez rastgele açılan bir sayfadan okunabilecek güzel bir deneme kitabı olmuş.Dünya görüşü olarak çok farklı da olsak yazarla,yeni ve farklı bakış açısı kazanmam açısından güzel bir okuma oldu .
Uzun süredir "ya herkes okuyor ,ben kesin beğenmem "gibi bir yerden bakarak büyük haksızlık yaptığım kitaplardan oldu.Uzun sürede vakit buldukça,çok da bölünerek okudum fakat beni hep hikayenin derinliklerine çekmeyi başardı.Beklentileri ve hayalleri anlaşılmadan toplumdan dışlanmanın bazen de yalnız kalmak pahasına hayallerinin pesinden gitmenin verdiği hazzın farkında olup bu hazzı sevgi alamamakla kıyaslayınca insan kendini çok çaresiz hissediyor.Martin Eden ,yaşadığı toplumda zaman zaman sınıfsal çoğu kez fikirsel olarak kendini farklı hisseden bir karakter .Acı sonu daha Ruth isimli sevgilisine aşkını ilk kez açıkca dile getirdiğinde hissetmiştim.Çok spoiler vermeden ,özellikle kendini toplumda yalnız bulan insanların okurken" yaa evet ya bu ben ,bende böyle hissediyorum"diye defalarca kez düşüneceği çok çok güzel bir klasikti.
Montaigne-Denemeler eseri bir dünya klasiği .Ukalalık,şöhret,dua ,çocuk eğitimi,kehanetler,korku,felsefe gibi çok farklı ama insan yaşamının parçası olan birçok konu hakkında yazar fikirlerini yazarak,sanki sizinle sohbet ediyor gibi.Bir oturmaya bitirmek yerine aralıklarla bazen üç ,bazen on deneme okuyarak kitabı bitirdim.Birden fazla kez,sıra olmadan istediğiniz denemeden ,yüksek derecede edebi doyum alarak okunacak eserlerden.Tabiki kişisel fikirlerin belirtildiği bir eser olduğu için ve yazarın seneler öncesinden kendi süzgecinden geçirerek açıkladığı fikirlerine yer yer katılmasam da birçok altı çizili cümlesini çok kıymetli buldum.
Ben karakteri ılımlı,ölçülü olan insanları severim.(Ölçülü Olma Üzerine)
Felsefeyi içinde barındıran bir ruh sağlıklıdır ve bu bedeni de sağlıklı kılar.
Tutkuyla cimrilik,kölelikle bağımlılık,izin ve özgürlük arasındaki farkı ;doğruluğun ve gerçek mutluluğun işaretlerinin ne olduğunu,ölümden ,acıdan ve utançtan ne derece korkmak gerektiğini anlatmak gerekir.(Çocuk Eğitimi Üzerine) Bir egitimci olarak en beğendiğim deneme Çocuk Eğitimi Üzerine oldu.Tavsiye ederim.
Podcastlerini dinlediğimde de çok şey öğrendiğim Can Kozanoğlu ve Nirgün Cabas'ın yakın Türkiye tarihi konusunda inanılmaz bilgileniyorsunuz.Nirgül Cabas'ın Can Kozanoğlu'na sorular sorduğu,karşılıklı konuşmalarla geçen bir röpartaj kitabı.80'li yıllardan başlayarak ,ANAP,CHP,AKP ,SP gibi Türkiye siyasetine yön veren partiler ve liderleri hakkında bazen kişisel bilgiler ,yer yer sosyolojik incelemelerle ;karışık bulduğum tarih olan Türkiye'nin son 30 yılı için temel bilgiler öğrendim.Mesut Yılmaz'ın çok da çalısmayı sevmediği,Turgut Özal'ın tartışmalı ölümü konusunda eşinden alınan birebir bilgiler bile bence çok güzel bilgiler .Erdoğan 'ın bir fenomen haline geldiği,siyaset tarihinde Erdoğan -Gökçek'in aynı zamanda tarih sahnesinde dikkat çektiğini ama Erdoğan'ın karizmatik lider özelliklerinin onu ön plana çıkardığını da ekliyor.Kitapta özellikle 15 Temmuz,FETÖ,Gezi Direnişi ,15-22Aralık tutuklamalarının AKP İktidarı boyunca Türkiye için kritik noktalar olduğunu belirterek benim bakış açımdan farklı argümanlar sunarak eleştirel düşünmeye sevk etti.Başlangıçta Can Kozanoğlu'nun hayatı ve eğitimi hakkında çok ayrıntılı bilgiler okumayı biraz güçleştirse de bence yakın tarihe dair okunabilecek en yansız kitaplardan bir tanesi .Bu kitabı Deniz Dülgeroğlu'nun tavsiyesi üzerine merak edip aldım.Tek sefer okumanın da yetmediğini düşünüyorum.İlerleyen yıllarda tekrar okumayı uygun buldum.Okumanızı tavsiye ederim .
Bir çocuğunuz olduğunu düşünün ya da bir öğrenciniz...Her yaptığı olumlu fiilde ona hediyeler alarak,ödüller vererek motive etmeye çalısıyoruz.Acaba gerçekten de iyi bir şey mi yapıyoruz.Ödül sandığımız kadar da olumlu bir durum değil aslında.Özellikle çocuklarımızın yapmaktan zevk aldığı faaliyetleri yaptıklarında verilen ödül,çocuklarda hedonistik adaptasyon meydana getirerek,sevdiği şeyleri yapma isteğini de köreltiyor.Zaten yapmak zorunda olduğu sorumluluklarını ödül karşılığında yaptırmak geleceğin sorumsuz ebeveynlerinin yetişmesine neden oluyor.Maddi,somut,elle tutulur ödüller vermek yerine onlara rehberlik eden ,yaptığı hareketleriyle çocuğuna,öğrencilerine rol model olan ebeveyn-öğretmen olmalıyız.Dr.Özgür Bolat'ın hem anne-babalara hem de öğretmenlere yönelik hazırladığı bu eserde ödül,ceza, tavsiyeler,ödülün etkilerinin bilimsel yollarla açıklandığı deneyler çok akıcı ve merak ettirten cinsten.Kesinlikle çocuklarla içli dışlı olan her bireye tavsiyemdir.
Kitap konuşmaktan hep kaçınılan ama hep tarihte bir yara olarak kalan 2.Dünya Savaşı döneminde yaşanmış olan korkunç,insanlık dışı eziyetleri cesurca, akıcı ve çarpıcı aktarıyor.Ayrıca yazarın psikolog olarak kamplarda gözlemlediği durumlardan yola çıkarak kendine has "logoterapi"ismini verdiği bir yöntem de geliştirmesine tanık oluyoruz.Tavsiye edebileceğim,okurken yer yer yüksek empatiden sıkıntılar çekebileceğiniz bir eser olmuş.
