Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Korkmaz

Ve ne tuhaftır ki , evrenin konumlandırılışı her iki bakışın da kendini haklı görmesine imkân tanır. Duruş yerinize ve niyetinize göre, kâinatı bir harf olarak da görebilirsiniz, bir isim olarak da... İşte tabiattaki bu kendi kendine işliyormuş görünen mekanizma, kolaycılığı tercih edenleri masnû'a (eşyaya ve olaya), sorumluluktan kaçmayanları da Sâni'e (Yaratıcı'ya) yöneltir. Ve birisinden red, diğerinden tasdik zuhur eder.
Reklam
Zikir; nefsin hastalıklarından, sıkıntılarından ve ızdıraplarından kurtuluşudur . Hatta o her türlü başarının ve kurtuluşun kolay ve kestirmek yoludur. Faydalarını görmek için Kur'an'ı oku, onu düşün. Şifaya nail olmak için günler boyunca zikir merhemini dene.
Allah'ı bulduğunda her şeyi bulmuş olursun. O' na imanı kaybettiğinde her şeyi kaybetmiş olursun. Rabbine ettiğin dua ayrı bir ibadettir. İsteğini elde etmenin ötesinde ikinci bir itaattir. Dua sanatı iyi bilen bir kulun üzülmesine, kederlenmesine, kaygılanmasına gerek yoktur. O'nun ipi dışında bütün ipler kopar. O'nun kapısı dışında tüm kapılar kapanır. O yakındır, işitendir, icabet edendir. Zorda kalana dua ettiği zaman icabet eder.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zeki ve yetenekli bir kişi zararları kâra dönüştürür. Korkak cahil ise bir musibeti iki musibet haline getirir . Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Mekke'den çıkartılıp Medine'ye hicret ettiği zaman tarihin akışını değiştirecek bir devlet kurdu. İmam Ahmed hapse atıldı kamçı ile işkence edildi ama büyük bir hadis alimi oldu. İbni teymiye hapse atıldığında oradan büyük bir ilmi birikimle çıktı. Boş bir kuyuya bırakılarak cezalandıran İmam Serahsî Hanefî fıkhının en büyük kaynaklarından olan el- Mebsut'u orada yazdı.
Başkalarının kişiliğine bürünerek onların içinde eriyip gitme. Çünkü bu sürekli bir işkencedir. Pek çokları başkalarının kişilikleri içinde eriyip kaybolarak kendilerini, kendi seslerini, hareketlerini, konuşmalarını, yeteneklerini ve şartlarını unutmaktadır . Bir de bakıyorsun ki yapmacık övüncek tavırlar içinde bulunuyor ve varlıklarını , kişiliklerini kaybediyorlar. Suret ve şekilde bir olmayan insanlar ahlak ve yeteneklerden niçin biri olsunlar ki?!
Reklam
Rahatlık bir gaflet boşluk ise maharetli bir hırsızdır. Hayatında kendini boşlukta hissettiğin zaman kendini üzüntü, keder ve kaygıya hazırla. Çünkü bu boşluk seni hayat merdivenin geçmiş, gelecek ve bugünkü dosyalarına doğru çeker. Bu da seni şaşırmış bir hale getirir. Sana tavsiyem bu kahredici gevşekliğe karşılık verimli bir meşguliyet bulmandır. Çünkü boş kalmak gizli bir cinayettir ve sakinleştirici haplarla intihar etmek demektir.
Aptal, budala birinin hediye ettiğiniz kalemle size hicveden yazılar yazması ya da hayvanlarına yaprak silkelemesi için verdiğiniz asâ ile başınızı yarması sizi şaşırtmasın. İnkar kefeninde mumyalanmış beşeriyetin yüce yaratıcısına karşı tutumu bu olunca, sana/bana karşı ondan nasıl bir tavır beklenir ki?!
Zihnimizde gelecek düşüncesine fazla yer vermek gayb kitabını açarak can sıkıcı düşüncelerle kafayı meşgul etmek dinimizce de hoş karşılanmamıştır. Çünkü bu tûl-i emeldir. Tûl-i emel; ( uzun emeller peşinde koşmak) akılca da kınanmıştır. Dünyada pek çok kimse gelecekte açlık, açıklık, hastalık, yoksulluk çekeceği veya felakete uğrayacağını düşüncesi içinde yaşarlar. Bütün bunlar ise şeytan mektebinin müfredatındandır. ' Allah'ın emri gelmiştir. Artık onu istemekte acele etmeyin.' (Nahl,1)
Kendinize karşı dürüst olursanız çelik gibi iradenizle ve bütün benliğinizle şu düşüncelere sarılırsınız: "Sadece bugünü yaşayacağım" İşte o zaman bugünün her anını, kendinizi inşa etmede, yeteneklerinizi geliştirmede ve işlerinizi düzeltmede kullanır ve şöyle dersiniz : Bugün kullandığım kelimelere dikkat edip hiçbir kötü ve çirkin söz söylemeyeceğim , sövmeyeceğim , gıybet etmeyeceğim bugün kendimi ve evimi düzelteceğim , artık evinde tertip düzen olacak, sadece bugün yaşayacağım ve beden temizliğime, güzel görünmeme, kılık kıyafetime özen göstermeye, yürüyüşüme, konuşmamda hareketlerimde dengeli olmaya dikkat edeceğim .
Reklam
Sabah kalktığın zaman akşama bekleme. Çünkü sadece bugünü yaşayacaksın. İyisiyle kötüsüyle dün geçip gitmiş, yarın ise henüz gelmemiştir. Senin ömrün bir gündür. Sadece güneşi seni gölgelendiren ve gündüzüne kavuştuğun gün senin günündür. Yaşadığın günü saatlere böl. Dakikalarını yıllar, saniyelerini aylar gibi gör. Sana verilene razı ol.
Geçmişi hatırlamak, sürekli ondan etkilenmek , zihninden onu bir türlü atamamak ve geçmişte yaşanmış trajedilere hâlâ üzülmek; aptallık, delilik, iradeyi öldürmek ve şimdiki yaşadığı hayatı boşa çıkarmaktır. İnsanlar, dönüp arkalarına bakamazlar . Çünkü rüzgar ileri doğru eser. Su öne doğru yuvarlanır . Kafile öne doğru yürür. O hâlde sen de hayatın kanununa muhalefet etme.
Bununla beraber beraber saadetin yolu muvaffakiyetin yolundan ayrı da değildir. Ve saadet ülkesi, muvaffakiyet diyarının biraz daha ilerisindedir. Bu diyarı aşmadan saadete erişmek, imkansız değilse de, çok güçtür. Muvaffak olmuş bir insan için saadete kavuşmak ise kolaydır yalnız birazcık daha gayret işidir.
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı, hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem aydınlık hem karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu.”
" Hiç kimseye tam güvenmem." diye devam etti, "kendime bile. Kendi kendilerini mahveden bir sürü insan tanımışımdır ben. Başkalarına duyduğum güvenim sıfırdan başlar yükselir gider , tıpkı muhterem Elijah Muhammed'e olduğu gibi."
Dinlemesini biliyorsun, ki bu mühim bir meziyettir. Hiçbir şeye yaramasa bile insanın boşluğunu örter, karşısındaki ile aynı seviyeye çıkarır !
Reklam
Bir MÜRŞID, dervişe sormuş: "Şeytan sana hataları güzel gösterdiğinde ona ne yaparsın?" "Onunla mücadele ederim." "Tekrar yaparsa?" "Tekrar mücadele ederim." "Peki ,yine yaparsa?" "Yine mücadele ederim." "Pekâlâ şimdi söyle bakalım,bir koyun sürüsünün yanından geçerken sürünün köpeği havlar senin geçmeni engellerse ne yaparsın?" "Köpeğe mağlup olmaktansa onu alt etmeye çalışırım." "Bu senin için zor ve uzun iş evlat.Bence sen sürünün sahibinden yardım iste de köpeği senden engellesin."