Okurken dinlendiğim bir kitap oldu.
❥
Durup düşünmek, kendimi dinlemek, yoğunluğumun arasında nefes almak ve kendimi sorgulamak gibi başlıklar adı altında keyif aldığım bir eser.
❥
Günümüzde çoğunlukla bir şeylere değer vermek bizlere zor geliyor. Aslında değerli olan şeylerin de farkında olmamak bize kolay geliyor.
Hep bu ikilem arasında yol alarak kendimi dış gözle inceleme fırsatı buldum.
❥
Hangi insanın hangi yarasına şifa olur bilemem ama okuduktan sonra bir miktar tavana bakıp hayatı sorgulattığı gerçek.
Kitabın akışı ve olayların birbiriyle olan bağıntısı güzel ilerletilmiş. Bu bağıntıdan hareketle paylaşmak istediğim bazı alıntılarım:
“Sadece istemek yetmez, ancak her şey istemekle başlar.”
“Gerçek özgürlük, egonun diktatörlüğünden ve onun getirdiği duygu kervanından kurtulmaktır.”
“Zira sen ne isen yaşamına da onu çekersin.”
“Acı çekmekten duyduğun korku yüzünden kimseye dünyanın kapılarını açmıyorsun. Kapılarını kilitlediğinde kendini de hapsediyorsun.”
“Kendinle arkadaş olduğunda artık yalnız kalmaktan korkmazsın.”
“Eğer elinde sihirli bir değnek olsaydı kendine nasıl bir hayat kurardın?”
“İnanç, merdivenin tümünü görmediğiniz halde ilk adımı atmaktır.”
“Delilik, tekrar tekrar aynı şeyleri yapıp farklı bir sonuç beklemektir.”
İbni Sina’nın da dediği gibi “sevmeyerek bakan, fena görür” ve bu baktığı kişiyi değil, insanın kendisini mutsuzluğa iter. Sürekli sevmeyerek bakan ve baktığı her yerde fenalıklar görenin, mutsuz bir insana dönüşmesine yol açar.