Margaret Atwood’un Damızlık Kızın Öyküsü eseri benim tez konumdu. Yazı tarzına fazlaca hakim olduğum bir yazar ve yarattığı evreni çok yakından tanıyorum artık. Ahitler'i zamana yaya yaya, adeta bitmesin diye yavaşça okudum. Bu kez Gilead okuyucuya 3 anlatıcının gözünden anlatılıyor; bir Teyze, Gilead öncesini hiç bilmeyen bir Gilead kızı Agnes Jemima ve Gilead'da doğmuş ancak daha sonradan Kanada'ya kaçırılmış Jade. Hikayenin bir noktasında bu üç karakter Gilead'ın yıkımına yol açacak önemli bir görev için bir araya geliyorlar. Kitapta damızlıklardan ziyade teyzelerin geçmişlerine ve eğitimlerine odaklanması beni çok heyecanlandırdı. Bir insanın hayatta kalmak için neler yapabileceğini, nelere katlanıp neleri göz ardı edebileceğini sorgulatan bir olay örgüsü karşımıza çıkıyor Lydia Teyze karakteriyle. Okurken adeta Gilead yine şaşırtıyor , bu kadarı da olur mu diye sorgulatıyor ama aslında yine bir o kadar da tanıdık geliyor. Çok severek okudum, ilk eserden 34 sene sonra hikayesini bir sona kavuşturması beni çok mutlu etti. Distopya severler için tadı bambaşka olan bir eser. Bir kez daha iyi ki MARGARET ATWOOD diyebilirim.
AhitlerMargaret Atwood · Doğan Kitap · 2020964 okunma
Bir süre, inanmam gerektiğini söyledikleri her şeye az kalsın inanacaktım. Gilead’daki pek çok insanın inandığı gibi, ben de aynı nedenlerle kendimi inançlı bir insan gibi gördüm, çünkü böylesi daha az tehlikeliydi. Ahlaki ilkeleriniz yüzünden kendinizi bir trenin önüne atıp, sonra içi boş bir çorap gibi ezilmiş bulmanın ne anlamı olurdu ki? Kalabalığın arasına karışıp gitmek, dindarca dua eden, kaypak ve dalkavuk olan, nefret saçan kalabalığın içinde olmak daha iyi değil miydi? Yaşama şansınızı yükseltmek için taş atmak, taş yemekten daha iyi değil miydi?
Çocuklarından nefret edenler sonsuza kadar nefretle anılacaktır. İster ölümlü olsun, ister ölümsüz, kendi soyuna ihanet edenler, ihanetin en korkuncuyla cezalandırılacaktır.
Sayfa 123 - Yapı Kredi Yayınları, ZeusKitabı okudu
Alper Canıgüz... Bu kadar keyifle okuduğum başka bir yazar daha yok. Alper Kamu'yu gerçekten çok özlemişim öyle ki bir çırpıda bitti kitap. Önceki Kamu davalarından daha karışık buldum olay örgüsünü ki bu çok hoşuma gitti. Alper'in karşısına en az onun kadar zeki ve işgüzar bir rakip koyması çok keyifli olmuş. Rakibimiz bizi alt edecek diye korkmadım değil ama Alper Kamu bir kez daha yenilmez olduğunu kanıtladı. Harika bir maceraydı.