Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Evîndar

Evîndar
@Eviindarr
9 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
352 syf.
·
Puan vermedi
1984
1984George Orwell
8.6/10 · 165,5bin okunma
Reklam
"Biz kadınlar erkek egemen zihniyetin tekerine çomak sokmuştuk".

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evîndar
2021 okuma hedefini güncelledi.
2021 OKUMA HEDEFİ
10/60 kitap - %17 tamamlandı
10 kitap okudu
60 kitap
2.781 sayfa
1 inceleme
2 alıntı
Kadınlardan hem iyi hem kötü, hem kutsal hem dünyevi, hem bakire hem de fahişe olmaları beklenir. Gene de onlara ilişkin olarak tutarlı olan bir şey vardır : Bilinen tarih boyunca "kadın"ın erkeğin"öteki"si olarak kurgulanmış ve bağımsız öznelliğinin inkâr edilmiş olması. ( Simone de Beauvoir) ... .. . * Eğer yeni ve daha iyi bir toplum yaratma projesinden vazgeçmeyeceksek, yalnızca "yapıbozum"la yetinemeyiz; aynı zamanda dönüştürücü ve yeniden oluşturucu bir vizyona - ve eyleme - ihtiyacımız vardır.
Reklam
391 syf.
10/10 puan verdi
Mehmed Uzun kitabın ilk sayfasından sonuna kadar altını özenle çizdiği ve deyim yerindeyse üzerine basa basa dile getirdiği bir şey vardı ; ”Başkaldırının estetiği; yüce üslup ve güzel biçim, en şiddetli başkaldırının anlatım biçimleridir”. (Camus) Evet, Mehmed Uzun tam da böyle yüce bir üslup ve güzel bir biçim ile başkaldırmış, var olan sistemi; onun deyimiyle yalan gerçekleri sarsmıştır. Birtek sistemi mi (?), sanıyorum bu kitabı ve yazarın bütün kitaplarını okuyan okuyucuların yüreğini de sarsmıştır. Öyle güçlü bir kalemki kendimi Toros Dağları'nda, Fırat Nehri'nin kıyısında hissetim. Öyle bir yazar ki en kaybolmaya yüz tutmuş zamanda bir dili yeniden yaratıyor ve yaratmakla kalmıyor bütün Iskandinavya ve Avrupa ülkelerine de tanıtıyor dünya edebiyatında bir yerinin olmasını sağlıyor. Mehmed Uzun´un tek istediği kendisine ait bir öyküye, bir sese, bir dile sahip olabilmek, bunu bir eser olarak var edebilmek. Çünkü bu ona onun kim olduğunu unutturmaya çalışanlara en büyük cevap olacaktı. Ne mutlu ona ki bunu da başarıyor !
Ruhun Gökkuşağı
Ruhun GökkuşağıMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 2013736 okunma
160 syf.
5/10 puan verdi
Huzursuzluk - Zülfü Livaneli
"Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde. Sanki içimde derin bir hiçlik var..." Huzursuzluk Ezidi olan Meleknaz ile Müslüman olan Hüseyin`in hikayesi.. Evet ama sadece Meleknaz ve Hüseyin´e ait olmayan bir hikaye bu. Mezopotamya topraklari üzerinde yasanan bu sevda icerisinde bircok toplumsal deger barindiyor. Aslinda Livaneli bir cesit kültürel zenginligi ve bunun yani sira belli elestiriler ile bir sevda hikayesi yazmis. Cok kulturlu bir toplum mesaji.. Ama günümüzün o yavan , birbirlerini alternatif olarak gören insanlarin sevdasi degil.. Toplumun hemen hemen her kesimini ele alarak yani ideolojik, kulturel, halklar , diller, dinler ile harmanlanmis bir hikaye. Amaa kitap bitince "ee ne oldu simdi?" diye kala kaliyor insan. Böylesi toplumda büyük bir aci ve yara birakmis olan ISID-Ezidi-Insanlik ucgeni Ibrahim`in kendini sorgulamasi uzerine devam ediyorken Bir de bu kadar derin bir aci Ibrahim`in kendini Meleknaz´a kaptirmasiyla bambaska bir yöne kayiyor. Halbuki Bence Ibrahim kendini sorgularken daha anlamliydi. Günümüz insaninin bircok ic celiskisini, sıkışmışlığını ifade ediyordu. Birde postmodernist/kapital toplum kadini ile Mezopotamya kadini diye bir karsilastirma söz konusu... Alcaltilarak kelimelere dökulen bir modern kadin dünyasi. Yazarin bu konuda eksik kaldigini düsünüyorum. En azindan benim bildigim Livaneli´ye göre degildi... Bir seyler eksik bu hikayede... Yinede okunmali : ) Herkesin dünyasina farkli dokunabilir.. Iyi Okumalar ..! // Evîndar
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,3bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
“Bir kanat ucunuzdan diğerine kadar tüm bedeniniz, düşündüklerinizden başka bir şey değil. Düşüncelerinizin zincirlerinden kurtulun, bedenlerinizin zincirlerini kırın…” Kitabın yazarı Richard Bach, 1936'da Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdu. Bach, 1956 ve 1962 yılları arasında hava Kuvvetleri'nde pilot olarak görev yaptı ve ayrıca kurgu ve fantezi üzerine birçok kitap yazdı. "Jonathan Livingston Seagull" adlı kitabı ise 1970 yılında birçok yayıncı tarafından reddedildikten sonra yayıncılardan biri tarafından yayınlandı. Bu kitap baskıdan bu yana çok dikkat çeken, milyonlarca insan tarafından okunan ve birçok ülkede en çok satan romanlardan biri haline geldi. Kitap, her yaştan okuyucuların kolayca anlayabileceği basit, akıcı ve anlaşılır bir tarzda yazılmış. Yazar basit bir dil kullanmış olsada da, oldukça ayrıntılı. Kitap aslında gerçeğe nasıl ulaşılacağını, gelenekleri sorgulamayı, içinizdeki potansiyeli ortaya çıkarmak gibi motive edici ve kişisel gelişim tarzında bir kitap. Tabii bunun en çarpıcı yanı da bütün bunları bir kuşun gözünden okuyor,anlıyor olmanız. Keyifli Okumalar ..! // Evîndar
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Arkadaş Yayınevi · 200567bin okunma