Fatma Betül BAĞÇECİK

Fatma Betül BAĞÇECİK
@Fatma_Betul_Bagceck
Ben düşünmüyorum beynim kanıyor
11 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Yok, düşünmüyor duygulanıyordu. Duyguları atla ilgili anılarla karışıyordu. Yarım yarım kesiliyordu duygular. Yarım yarım bölünüyordu anılar...
Sayfa 24 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Ne benim denizin derinlerinde gezen düşüncelerimi anlayabilirsin ne de ben anlamanı isterim senden. Benim isteğim, denizle yalnız kalmaktır.
Güzellik konusunda her şeyden dem vurdunuz, ancak aslında ondan değil, yerine getirilmemiş ihtiyaçlarınızdan bahsettiniz. Ancak güzellik bir ihtiyaç değil, bir coşkudur. Ne susayan bir ağız ne de uzatılan boş bir eldir. Daha ziyade yanan bir kalp ve efsunlu bir ruhtur. Ne görmek istediğiniz görüntü ne de duymak istediğiniz şarkıdır. Aksine, gözlerinizi yüzdüğünüz halde gördüğünüz bir görüntü ve kulaklarınızı tıkadığınız halde duyduğunuz bir şarkıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sessizliklerin peşine düşen ben, sessizliklerde nasıl bir hazine buldum ki bu sessizliği başkalarına da güvenle dağıtabileyim? Bugün hasat günümde şayet, anımsanmayan hangi mevsimlerde, hangi tarlalara ektim tohumları?
Reklam
Ses, onu kanatlandıran dili ve dudakları taşıyamaz. Bu yüzden gökyüzüne yükselirken, yalnız bulmak zorundadır yolunu.
128 syf.
·
Puan vermedi
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa
7.8/10 · 47,9bin okunma
AH, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşındakinin yerine koysalar, tam onu gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İllâ ki zıddıyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hâkim olmak arzuları...
“Bu insanlar böyle işte, diye düşündü, anlamıyorlar, babalar bile anlamıyorlar, onlara böyle lazım.”
Reklam
“Eğer bu dünyadaki en büyük amacın bilmekse, daha öğreneceğin çok şey var” dedi. “Belki de bunları benden öğreneceksin. Çünkü bazıları bilgiyi medresede, bazıları ise viranelerde ararken, ben onu başka bir yerde arıyorum. Peki sen nerede arıyorsun?” Bünyamin kararlı bir sesle cevap verdi: -“Dünyada”.
Ben bu dünyaya bilmek için geldim. Benim için kutsal bir şey varsa o da bilgidir, gerek bu dünyanın, gerekse öte dünyanın bilgisi. Bu yüzden öğrendiklerimi akıl terazisinde tartıp doğru olup olmadıklarına bakarım.
“Her şey ben ve benim düşüncelerimden ibaret olsa da bu dünyada yaşamak zevkli bir şey” diyordu, “Sen! Oğlum! Sen benim zihnimde bir düş, bir düşüncesin. Bana şu anda dokunuyorsun. Ama ben sana dokunamıyorum. Çünkü düşlere dokunmak mümkün olabilir mi?”
Bu dünya hayatının süresine dikkatlice baktığın zaman, o sürenin aslında şimdiki andan ibaret olduğunu görürsün. Gördüğün o şimdiki an, iki zamanın, yani geçmişle geleceğin arasındaki ayrım noktasıdır. Geçmişe ve geleceğe baktığında, ikisi de sanki var olmamışlar gibi yokluktan ibarettir. Öyleyse, sonsuzca sürüp gidecek olanı, bir göz açıp yumacak kadar geçici olana satandan daha şaşkın kim vardır?
88 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.