Tevekkül, insanın görünen, bilinen sebeplere göre hareket etmesi, fakat kalben bunlara güvenmeyip Cenab-ı Hakk'ın muhafazasına güvenmesidir.
Razi Tefsiri
İnsanda yeniliğe meyil, bir taraftan ruhun temayüllerindeki sonsuzluktan, diğer taraftan da her gün oluşan, hayatın, hadiselerin yenilikleri içinde devam edip gitmesinden dolayıdır.
Şâh-ı Nakşibend (k.s.) şöyle buyurmuşlardır:
*Mum gibi ol, mum gibi ölme.* Mum gibi ol ki, senden başkalarına aydınlık erişsin, Mum gibi ölme ki, kendini karanlıkta korsun.
Allâhü Teâlâ, Peygamber Efendimizi nehyedip, "Büsbütün de elini açıp israf etme ki, sonra pişman olur, açık kalırsın." buyurmuştur. (Enîsü't-Tâlibîn)
Allah aşkını tatmamışsa gönül:
Sevgi de bir, nefret de bir...
Kulluğun önüne geçmişse kibr:
Şeytan da bir, melek de bir...
Ve gaflet uykusuna dalmışsa ruh:
Hayat da bir, ölüm de bir.
(Rumi)
Ne şekilde olursa olsun sıhhati ihmal ederek ihlal etmek, hayatın manasından gafil olduğunu göstermektir. Bu gaflet ve ihmal ise dünyadaki sıkıntılardan başka ahirette de azâba sebep olur. Çünkü hayat, öyle dilediği gibi yaşamak, hiçbir kayıt ve şarta tabi olmayıp istediğini ve yapabildiğini yapmak, günün birinde de göçüp gitmek için bahşedilmemiştir.
Sıhhati muhafaza için gereken hususlara riâyet etmekte itinâ göstermemekle veya aşırı derecede kötü kullanım ile sıhhati ihmal etmek ve bu husûsta tembel davranmak, bile isteye hayata suikast eylemektir. Hayat ise şu fâni âlemde bir emanettir. Takdîr edilen zamana, yani ölüm anına kadar onu güzelce muhafazaya çalışmak, zayıf düşürecek sebeplerden tamamen kaçınmak hem dindarlığın hem de insanlığın bir gereğidir.