içimden dedim beraber yürüyelim olur mu
varsın gemilerimizi taşıyamasın sular
varsın yarı yolda uyuya kalsın
bize gönderilen bahar içimden dedim beraber yürüyelim olur mu
varsın gölgemiz olsun hüzün
dilediği gibi uzatsın canevimize ayaklarını
varsın annemiz olsun tütün
hayat daha sert vursun yumruklarını II içimden dedim ilmeği kaçmış bir hayat bizimkisi
nedir alnımızdan öpmek için izimizi süren
kalmış mıdır kalesi düşmüş bir şehrin cazibesi
nedir yalnız bize yakışan bu serüven bu serüven ki
bizden biri yaptı sırtımızdaki hançeri
ve terketti bizi huzur denen sevgili
kalakaldık, şaşkınlığın avuçlarında
billur bir kuş gibi III içimden dedim gömülü bir ırmağın yalnızlığıdır bu
beraber yürüyelim olur mu…
İbrahim Tenekeci
Satranç kitabın'ın tadı efsaneydi hatta bir benzetme olacak olursa bol çikolatalı kek gibi:). Kitap sizi kendine hapsediyor ve kopamıyorsunuz. Kitabı okurken kendinizi bağımlı gibi hissediyorsunuz oraya hapsolmuş bir bağımlı. Hikaye anlatıcılığı hususunda tanıdığım en iyi yazarlardan olduğunu içtenlikle söyleyebilirim. Kitabı okurken hiç sıkılmayacağınızdan eminim. Hayata azıcık heyecan katmak lazımsa satranç kitabı buna büyük bir adaydır.
SatrançStefan Zweig · Bilgi Yayınevi · 2016238,5bin okunma
Bir solukta biten kekeme çocuklar korusu tam da kafa dağıtmak için okunacak bir kitap. Kitap acılar ile yorulmuş mütevazi kişiliklerin yazıya geçirilmiş hali. Kitabın edebi dili gerçekten çok iyiydi ve insanın acayip bir şekilde Radyocu olma isteği geliyor. Kitap 80'li yıllarda yaşayan bir üniversite öğrencisinin diliyle anlatılıyor. Kitabın içeriğinde ki argo kelimeler azıcık rahatsız etse de bir iç yangının göstergesi olarak tolere edebiliyorsunuz. Özellikle üniversite çağında çağa ayak uyduramadığı için ezilip büzülen kızlar her devirde ciğerleri deliyor. Kitabın tanımlamalarına ve cümlelerine hayran kaldığımı içtenlikle söyleyebilirim hele birkaç cümle beni bitirdi. En sevdiğim cümle: 'Bildiğim bir şey var hayatı üniversitede öğrenmedim'. Sahi siz hayatı nerede öğrendiniz?
Kitabı okuyunca sizin bağrınızdan kopmuş gibi hissediyorsunuz. Acılarınız,dert edindikleriniz, güzel bildikleriniz onun kelimelerinde buluşuyor. Şair kimliğinin altını doldurduğu kadar mümin kimliğinin de altını doldurduğu kitapla daha da keskinleşiyor. Aslında o; onun dediği gibi aşka boyun eğiyor, zulme değil. Ben size kitabı tavsiye ededurayım sizde hemen sepetinize ekleyiverin.