#bendenselamsöyleanadoluya uzun zamandır bulmaya çalıştığım ancak çeşitli sitelerde bulamayınca mağazalarda arayarak bulduğum bir kitap. İstediğim basımı bu olmasada bulduğumda gözlerimden çıkan kalpleri etrafa saçmış olmam mümkün. Ne kadar sevinmiş olsam da açıkcası basım kaliteli değil. Kendim gidip almamış olsam kopya kitap aldığımdan şüpheye
Safbiryürek kısa klasikler dizisi üyesi. Gustave Flaubert in 1877 yılında kaleme aldığı toplamda elli beş sayfadan oluşan bir Fransız edebiyatı klasiği. ️ Kitap aslında basit ve sıradan. Şöyle bir düşünürsek tanıdık gelecektir. Hikâyede yetim ve sevgisiz Félicité nin yaşam hikayesi anlatılmaktadır. Kahramanımızın sevdiği adam askere gitmemek için zengin ve yaşlı bir kadınla evlenerek onu terk eder. Bu arada çok sevdiği biricik sevgilisi ilk başta kızımıza işe yaramaz biri olduğunu göstermiş olsa da kızımız güzel sözcüklere aldanmıştır. Neyse sonrasında buna dayanamayan kızımız yaşadığı yeri terk ederek dul bir kadının hizmetçisi olur. Karşılıksız sevmek hayat felsefesi olan Félicité tüm hayatını hizmetçi olduğu evde geçirir. Uzun yıllar süren ruhsal bir yolculuk diyebiliriz.
Saf Bir YürekGustave Flaubert · Can Yayınları · 20192,683 okunma
#arılarınhikayesi #çağdaşiranedebiyatı nin önde gelen isimlerinden #celalaliahmed in gençler için kaleme aldığı arıların aslında bir figür olduğunu anlayacağınız hikaye gençlik kategorisinde olsa da her yaşın okuyabileceği kadar akıcı bir klasik.
Celal Al-i Ahmed, ülkemizde az tanınıyor olsa da hayvanlar aleminin en üretken topluluğu
“Günlük hayatlarımız, başkalarının ne düşündüğü, ne hissettiği, ne istediği ve neye inandıkları hakkında yaptığımız öngörüler tarafından yönlendirilir. Halis altıncı hissiniz iş başındadır. Siz bir zihin okuyucusunuz.”
Kitabın hangi kısmını anlatmalıyım bilemiyorum.O kadar çok not aldım ki nasıl yazsam bilemedim. Öncelikle kitap geniş çaplı bir araştırmanın ürünü.Sağlam bir alt yapı oluşturulmuş ki kitabın sonunda kaynakları göreceksiniz. Zihinsel süreçler ve insan hayatına etkileri anlatılmış. Bilim kurgudan tutunda iş yerinde patronlarla olan ilişkilere,ırkçılığa, eşlerin karmaşık duygularına oradan toplumsal ön yargılara kadar herşey var. Çeşitli alıntılar var kitapta anlık durumlara göre verilen tepkilerin nedenlerini anlatmış. Mesela George Carlin'in "araba kullanan sizden daha yavaş giden herkesin aptal, sizden daha hızlı giden herkesin manyak olduğunu hiç fark ettiniz mi?" diyor. Ben ettim :) Hem de bir çok kez :) Bunun nedeninin zihnimizin her durum ve şartta suçlayacak birini bulmasından ileri geldiğini anlatmış. Her bölümü inanılmaz etkileyici, çok beğendim. Buraya bütününü yazamayacağım ama zihnimizde yerleşmiş insanların yaşayış ve görünüşü şekli ile değerlendirmenin ne kadar sık yapıldığını ve ne kadar büyük bir yanılgı olduğunu "Ayakta Duran Ayı" hikayesi ile çok güzel anlatmış. Psikoloji ile ilgili iseniz bu kitabı mutlaka okuyun derim. Birde okurken yanınızda defter bulundurun ihtiyacınız olacak :)