Nietzsche ona bakmadan konuşmaya başladı. “Gözyaşlarımdan birinin dili olsaydı, derdi ki, derdi ki... “ ıslığa benzer bir fısıltıyla devam etti. “Sonunda özgürüm! Yıllardır buraya kapatılmıştım! Bu adam, bu sert, acımasız adam benim akmama bir kez olsun izin vermedi.’ İstediğiniz bu muydu?” diye sordu, tekrar kendi sesine dönmüştü.
“Evet, bu iyi, çok iyi. Devam edin. Başka neler diyor?”
“Başka ne mi diyor? Gözyaşları diyor ki:” Yine o ıslığa benzer fısıltıyla konuşmaya başladı. “Özgürlük ne güzel! Kırk yıl, durgun bir havuzda kaldım. Sonunda, en sonunda bu yaşlı adam ev temizliğine karar verdi! Ah, daha önce çok kaçmak istedim! ...