“Korkmamalıyım. Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için gözümü kullanacağım. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım.”
“Bizim düşüncemizin ne önemi var? Biz kimiz ki? Hayatımızı iktidardakiler yönlendiriyor. Beklemek zorundayız. Hayatımızın pek önemi yok, yerdeki toz gibi. Esen her rüzgar onu oradan oraya savuruyor.
Ağustos böceklerinin sesleri dışında hiçbir ses yoktu dışarıda. Ama Vera onları da duymuyordu. Çünkü her akşam ortaya çıkıyorlardı ve Vera’nın beynindeki talamus bölgesi tarafından tanınmışlardı artık. Yani talamus, tanıdığı bu seslerin beyin kabuğuna gitmesini engelliyordu.
Yetişkinlerin savaştığı, bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu, terbiyeli olmaları söz konusu değildir.