güneşin doğuşunu nasıl kabul ettiysem; iyi, güzel ve yüce olan; hayata doğruluk, asalet ve ciddiyet katan; bütün bu sefalete, tükenene kadar çalışmaya karşı yaşamaya değer ne varsa, benim üzerimde ve benim dışımda olduğunu da öyle kabul etmiştim."
Farkındayız, yaşadığımız tecrübelerden dolayı gayet iyi biliyoruz ki hak, adalet, insanlık çağrıları size ulaşmıyor. Kalpleriniz, yoksulların kafalarını ezen ökçeleriniz kadar taşlaşmış sizin.
Gerçek ve somut dünyamızı bırakmış, duayla çalışan makinelere binip göklere çıkmışsınız. Bir dua daha edip aşağı inin de felsefe lafıyla ne demek istediğinizi bana bir anlatın bakalım."
Her zaman yazı yazdığı köşeyi sönük ışıklarıyla aydınlatan iki ucuz, şişman mum da kirli kefenimsi bezlere süslenmişti. Darağacına giden müvekileri anımsatmak istercesine...