Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mrc

494 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bu kitabı ilk elime aldığımda 14 yaşındaydım. O zamanlar fizikçilerin teorileri, olasılık ve matematik gibi şeylere ilgim olmadığı için 50-60 sayfa okuyup bir kenara bıraktım. Okuduklaımı anlayamıyor ve canım sıkılıyordu. Bugün 19 yaşındayım ve kitaplığıma göz gezdirirken , bu kitaba bir şans daha vermenin iyi olacağını düşünüp tekrar başladım. Lisede öğrendiğim ve kendi hayatımda edindiğim birçok bilginin bu kitaba yedirildiğini ve 5 senede ne kadar geliştiğimi daha kitabın ilk sayfalarında anladım. Kitap çoğu teorinin birleşerek , şu anda Olasılıksız olarak görülen bir teorinin , bilimkurgu adı altında gerçekliğinin olabileceğini ele alıyor. Bir profesör nasıl ders anlatırken karşısındakilerin anlaması için konuyu küçük örneklere indirgiyorsa , yazar da aynı şekilde okur her şeyi daha rahat anlasın diye çok güzel örneklemelerle kitabı yazmış. Son zamanlarda okuduğum en iyi bilimkurgu kitaplarından biri. Bazı bölümlerde , kitapta yazılanlar gerçek olsaydı veya kanıtlansaydı neler olurdu diye hayallere dalmaktan kendimi alamadım. Hayatınızın her aşamasında 'En büyük olasılıkla başarıya giden yolu' seçmeniz dileğiyle. Laplace' ın şeytanını içinde bir parça bulunduran tüm okurlara iyi okumalar dilerim.
Olasılıksız
OlasılıksızAdam Fawer · April Yayıncılık · 202385,9bin okunma
Reklam
398 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
KAFA DAĞITMAK İÇİN BİREBİR
Gerilim romanlarını severim ama bu roman için şunu söylemem gerek. Son ana kadar heyecanı ve merakı üst düzeyde tutabilmesine rağmen yazar gerçekten çok tekdüze yazmış. Roman aşırı düz. Yani betimlemeler bile hiç ruha işlemiyor. Belki de aşırı derecede iyi betimleme yapan yazarlardan sonra bu kitabı okumam , bu olumsuzluklara yol açmış olabilir fakat dediğim gibi sanki bir Netflix filmi senaryosu okuyormuş hissiyatına kapıldım. Edebi eserden çok bana bir yazarın film yapmam için verdiği bir senaryo gibiydi. Tavsiye eder miyim , evet , çünkü kafa dağıtmak ve biraz kafa yormak için iyi bir kitap ama beklentilerinizi yüksek tutmayın derim. İyi okumalar
Şizofren
ŞizofrenWulf Dorn · Pegasus Yayınları · 20165,4bin okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Satranç
Bir odada da yapayalnız kalmak insan beynine nasıl mı etki eder? Her saniye bir bilgi için etrafa saldıran insan beyni monoton bir odaya bir süre koyulduğu zaman nasıl su gibi içeceği bilgiler aradığını, bu kitapta tüm çıplaklığı ile göreceksiniz. Zweig usta kalemi ile, yalnız ve beyni işlevsiz kalmaya zorlayan bir odada kalan adamın psikolojik tahlilini yine müthiş yansıtmış. Satranç gibi ustalık, zeka , kombinasyon , ileriyi düşünme gibi birçok fonksiyon gerektiren bir oyunu da hikayeye yedirerek ilgi çekici bir hikaye ortaya çıkarmayı başarmış. Bir solukta okuyabileceğiniz müthiş bir eser.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Bilgi Yayınevi · 2016237,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
SU GİBİ AKAN BİR KLASİK
Bir meslektaşımın yazdığı, bazı gerçek anılara da dayanan bu kitap , gencecik doktorumuzun atandığı köy hastanesinde yaşadığı olayları ve oradan ayrılıdiktan sonraki hikayeleri akıcı bir dille anlatıyor. En sevdiğim bölümü, bağımlılık yapan morfini bırakamayan ve bunları gün gün anı defterine yazan doktorun bölümü oldu . Her duygusunu resmen hissettim ve onunla birlikte yaşamış gibi oldum.Edebi değeri yüksek, tıp terimlerini herkesin anlayacağı şekilde olan, akıcı ve sıkmayan güzel bir klasik. İlerde yapacağım meslekten dolayı aşırı ilgi ve biraz da tedirginlikle okudum .Çünkü bu zorlukları doktor Bomgard gibi üstün şans ve yeteneklermle çözemezsem sonuçları ne olur diye beni baya bir düşündürdu fakat iyileşen bazı hastaların minnetarligi , kurtulan her canın mutluluğunu düşünmek de farkı hissetirdi. Herkese tavsiye ederim , iyi okumalar .
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · İndigo Kitap Yayınları · 202024,8bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Yanındaki ile yaşar , kalbindeki ile ölürsün" sözünün ete kemiğe bürünmüş hali olan bu kitap , gerçek aşkın ne olduğunu müthiş betimlemesi ile bir oturuşta bitirebileceğiniz , bir aşkın sade ve samimi hikayesi...
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,5bin okunma
Reklam
222 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Genç yaşta hayatın sillesini suratına yemiş bir köylü gencinin , taşra da yaşadığı kendini ait hissetmeme sıkıntılarını aşırı derecede akıcı ve sade bir dille anlatan Sabahattin Ali' nin ilk kitabı olan Kuyucaklı Yusuf'u sadece bir günde bitirdim. Sonu pat diye bittiği için küçük bir hayal kırıklığına uğradım fakat kitabın tamamında vermek istediği mesajların çoğunu güzel bir şekilde vermiş. Zenginlerin hiçbir kural dinlemeden her istediklerini yapmaları ve para ile bazı insanların ruhlarını satın almalarını müthiş bir olay örgüsü ile yansıtmış. Tavsiye ederim
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,5bin okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Müthiş bir eser
Cengiz Aytmatov'un okuduğum ilk kitabı olan Toprak Ana adlı eser okuyan kişiye ana karakterin duygularını tamamıyla geçiren müthiş bir yapıt.Kitabı okurken her anında çok duygulandım ve her seferinde olanları kendim yaşamış gibi bir duygu hissettim. Savaşın çirkin yüzünü , evinin tüm direklerini kaybetmiş bir ananın hüzün dolu anlarını , kocasını kaybetmiş gencecik bir fidanın yaşadığı zorlukları saniye saniye iliklerime kadar yaşadım. Bu duygu yüklü ve savaştan sonra hayata tutunmaya çalışan bir annenin ve onun gelinin hüzün dolu hikâyesini okurla buluşturduğu için yazarın önünde saygı ile eğiliyorum.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,5bin okunma
110 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle Merhabalar , ilk incelememi bu kitapla birlikte yazacağım. Yazım hatası ,devrik cümle veya kalbe , ruha dokunmayan kelimeler ile karşı karşıya kalırsanız lütfen bana kızmayın. Albert Camus ' un yazdığı bu eser bana bazen iç dünyamda böyle hissiz , kayıtsız bir insan olma isteğini veya davranışını çok iyi yansıtmış. Hepimizin böyle dönemlerden geçtiği olmuştur. Ama her zaman içimizdeki küçük insanlık , vicdan , ahlak ve erdem kırıntıları bizleri böyle hissiz ve tepkisiz kişilikler olmaktan alıkoyuyor. Bana göre başkarakter de hissiz olmaya , tepkisiz kalmaya veya yaşamdan fazla anlam bulamamaya çalışsa da annenin ölümünden sonra insanlık kırıntılarınin tekrar açığa çıktığını hissediyor.Ve bu hissiyat sonucu karakterimiz öldürüldüğü Arabı 1 kurşun attiktan sonra bırakmadan biraz bekleyip 4 kurşun ile tamamen dünyadan siliyor. Ne yaparsak yapalım içimizdeki insanı duygular asla kaybolmaz , sadece bunları bastırmamak ve hayatı akışına bırakmak gerekir. "İnsan eninde sonunda her şeye alışır." Önemli olan bu alışma sürecinde kim ve ne olduğunu unutmaması Sevgilerle M.A.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020111,9bin okunma