Ruhlari da bedenleri gibi bütünleşmemişti; duyguları canlandıran o sürekli iletişim halini hiç yaşamamışlar, ne hüzünlerini ne de mutluluklarını paylaşmışlardı, sinir tellerimize dokundukları, bedenimizin kıvrımlarına bağlandıkları, bu bağlanmaların her birini onaylayan ruhu okşadıkları için, koptuklarında bizi darmadağın eden o güçlü bağlar, onlar arasında mevcut değildi.