Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hüseyin Obut

Hüseyin Obut
@Hobut
Protonobilissimos
Olup dil büte gibi tâb-ı hicrân ile germ-ülfet Temennâ-yı visâl-i yâr-i sîmin-berden el çekdük Gönül, pota gibi ayrılık hararetiyle samimi bir dost olunca, gümüş göğüslü sevgilinin vuslatını dilemekten vazgeçtik.
Reklam
Yine hâb-âlûde ancak çeşm-i hun-hârun senün Kankı bezmi itdi rûşen şem'-i ruhsârun senün Senin kan içici gözün yine uyukulu ki, (acaba) yanağının mumu hangi meclisi aydınlattı?
Biz buğdayı evcilleştirmedik, buğday bizi evcilleştirdi. Evcilleştirmek (domestikasyon) Latincedeki domus (ev) kelimesinden türemiştir. Evde yaşayan ise buğday değil, Sapiens'tir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Milli birliğin kimler tarafından yıkıldığı görülüyor. Onu yıkan elleri dışarıda aramayacağız. Maarifi ile, basını ile, sahnesi ile, ailesi ile, partisi ile, bölgeciliği ile hatta diyanet teşkilatı ve mezhepçiliği ile bütün kuvvetler ve bütün müesseseler milli birliği parça parça etmektedirler.
Sayfa 173Kitabı okudu
Dini hakikatlerin kaynağı ve temeli olan felsefenin Ruh ve Allah bahisleri, yani metafizik yirmi yıldan beri lise programlarından çıkarılmış bulunuyor. bilinmesi tehlikelidir diye Allah'ı, O'na götürecek diye de ruhu felsefe tedrisatından dışarı atanlar, dini hakikatlerin temelini kurutmak istemişlerdir. Bunlar dünyanın hiçbir felsefe okutan müessesesinde yapılmayan suikasti yaptılar. Bu hal, kenarda okutulup kalmış olarak, hatta din lisesi oldukları halde kasdi bir fikirle İmam-Hatip Okulu adı verilen mekteplerde bile devam etmektedir. Ruhun bilgisini bile genç ruhlardan esirgeyen dünkü zihniyet, şimdi birkaç yapraklık din öğretimine aleyhtar olacak kadar Allahsızdır.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
Sanat Tarihi Liselerimizde Okutulmalıdır!
Sanat tarihi liselerimizde okutulmalıdır. Zira okutmazsak, gençlerde tabiat aşkı ve ona bağlı olan bütün ruh incelikleri asla doğmaz.
Sayfa 142Kitabı okudu
Pek acı bir hadise ile karşı karşıyayız: Sadrıâzam konağının, vergi dairesinin, bankanın, kasap dükkânının birer yapı tarzı olsun da ruhları işleyen mektebin yapı tarzı olmasın!..
Güzel dilimizi vaktiyle Divan edebiyatının nesircileri kurutuyordu; şimdi onu Dil Kurumu boğazlamaktadır. Milletin kurumu olan bir içtimaî varlığa ferdî arzular saldırınca, o nasıl can çekişmesin! Geleneksel dilin asırlık mukavemeti kırıkdıktan sonra dilimizin kendi müdafaa kalesi yıkılmış demektir. Nitekim "Osmanlıca" diye asırlar içerisinde gelişen Türk dili hançerlendikten sonra Batılı kelimeler dilimize kolayca akın etmeye başladı. Gün geçtikçe ifademizin güzellikleri ortadan kalkmaktadır. Batılı kelimelerin hücumu ile renk renk maskeyle örtülmüş yüze benzetilen dilimiz, korkarım ki bu gidişle bir gün, Türkün ruhu ve Türk dilinin esasları ile anlaşılması imkânsız hâle gelecek ve sonunda Türk dili diye bir millet dilinin varlığı tanınmayacaktır.
"Milletimin istiklâlini kazandım, mektebimin istiklâlinden vaz geçtim" diye övünmek sade bir vatan katiline yakışırdı. Ruhların yapıcısı olan mektebin istiklâli feda edilirken, kapitülâsyonların zehirli yadigârı olan yabancı okullar bu vatanda tüneyen baykuş yuvaları halinde zehirlerini saçtılar.
İlk yıkım Servet-i Fünûn'un temsil ettiği cılız, cesaretsiz, imansız ve bitik bir gençliği hayata çıkardı. Mâi ve Siyah romanındaki Ahmet Cemil'in hasta varlığı, bir iman buhranının kurbanıdır.
Reklam
Şüphe yok ki ümitsizlik, imansızlığa götürür.
Şüphe yok ki ümitsizlik, imansızlığa götürür. Kendine güvensizlik, kuvvete teslim eder. İradenin gevşemesi kaderci yapar.
"Bir milletin kendisi hakkında sahip olduğu tarih bilinci, seçkin bir izleyici kitlesi için yazan bilim adamlarından gelir genellikle. Bununla birlikte, içinde yaşadığımız kitlesel iletişim çağında, seçkinler de dahil olmak üzere ulusun büyük çoğunluğu, kitle iletişim araçlarından, özellikle de elektronik gazetecilikten, kitaplardan olduğundan daha az şey öğrenirler. Mesela ABD'de televizyon, halkın büyük çoğunluğu için, günlük haberlerin en büyük ve en güvenilir tek kaynağı haline geldi. Ve kamuoyu kendisi ve diğer ülkeler hakkındaki algılamalarını bu kaynaktan yapmaktadır."
Özgürlük ve demokrasi duygusal olarak tatmin edici illüzyonlar olabilir, fakat onlar, parçalanmış haberlerin ithitva ettiği imajlar tarafından acınası biçimde tanımlanmaktadır.
Bizde vaktiyle medrese millî mektepti. Lâkin milletin ruhunu ve içtimaî inkişafını takip edememiş ve cihanın fikir ve irfan hayatiyle bağlarını çoktan koparmış olduğundan, olduğu yerde enkaz halinde yıkıldı, çöktü. Zira evrim prensibine, hem de ruh sahasında karşı koyan bir zihniyetin yıkılması, tarihî ve ilmî bir zaruretti.
Milletimizin üç asırdan beri geçirmekte olduğu buhranların sebebi ve kaynağı, kültür ve maarif sahasında aranmalıdır. Âlimin atının ayağından sıçrayan çamurdan bile kendisine şeref payı çıkaran hükümdarın mesud asrı nihayet bulduktan sonra, devletimizin yapısında sarsıntılar başladı. Bununla birlikte göze çarpan hadise, cahillerin ulema sınıfına nüfuz etmeleriyle halkta kanaat uğrunda mücahede kudretinin kırılması, millî karakterin zedelenmesi oldu.
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.