“Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” Orhan Pamuk'un bu dizeleri geliyor aklıma. Bu kadar iddialı değilim belki ama bu yıl içinde şimdiye kadar okuduğum en etkileyici kitaptır Kambur. ''İnsan ara sıra evini yakmalı ve çıkıp seyretmeli'' bu cümlelerini okuduktan sonra saatlerce düşündüm. Evimi yaktığım bir dönemdi ve artık çıkıp seyretme zamanı dedim kendime. Güç verdi, elimden tuttu. Saatlerce düşündürdü. Bir kitap sizi yerden kaldırıp, tekrar yürümeniz için ayağa kaldırabilir mi? Evet yaptı...
''Yaşama hoyratça davranmaya alışkınım; çünkü bozuk para gibidir. Edepsizce değil ama, yine de harcamak gerekir; yoksa tedavülden kalkabilir. Gerçi hiçbir zaman bu yaşadığım an kullanabileceğim param olmadı; ya zaman geçersizdi, ya da param belki de ben...'' Yaşamı yaşamayı hatırlattı. Hoyratça yaşamalı insan hayatı, dolu dolu, içinden geldiği gibi. Sırtımızda kamburlar var ve her zaman var olmaya devam edecekler. Kamburumuzla yürümeyi öğrenmeli insan. Her şeyde mükemmele kavuşulamayacağını bilmeli. Kamburum ile mutlu olmayı öğrendim ben artık...
''Ve ben söylemek isterim ki, her şeye ve herkese kayıtsızım. Değilmişim gibi davrandığım durumlar, yaşıyormuşum gibi yapma zorunluluğumdandır.''
Şule Gürbüz